Stanford Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Prof. D. Ali Yaycıoğlu, son dönemde yaşanan gelişmeleri analiz ettiği yazısında, “Rejim bileşenleri muhalefeti taman kontrol altına almak için iç ve dış koşulları oldukça müsait görüyor. Gayet koordineli gidiyorlar” değerlendirmesini yaptı.
Yaycıoğlu, X’teki yazısında “Biraz iç karartıcı olacak ama benim gördüğüm şu” diyerek yakın zamanda yaşanması muhtemel gelişmeleri sıraladı.
Yazısının son bölümünde “Bu girdaptan çıkış var” diyen Yaycıoğlu, “Ama bu çıkış en az rejimin aklı kadar olağan üstü ve koordineli bir akıl, çok sıra dışı bir cesaret ve halkla buluşmak için gerçek bir kapasite artışı (artık sadece CHP için söylüyorum) istiyor” ifadelerini kullandı.
Ali Yaycoğlu’nun yazısı şöyle:
“Biraz iç karartıcı olacak ama benim gördüğüm şu:
Rejim bileşenleri muhalefeti taman kontrol altına almak için iç ve dış koşulları oldukça müsait görüyor. Gayet koordineli gidiyorlar.
Bir yandan yargı eliyle CHP üzerinde (ve tabi Ekrem İmamoğlu etrafında) ince ince (pardon kalın kalın) bir operasyon yürüyor. Adeta yeni bir Tahkikat Komisyonu kuruldu.
Diğer yandan Kürt hareketi “bin yıllık kardeşlik” ilacı ile yavaş yavaş hipnoza sokuldu. Rejimin projesinin “devlet aklı ile Öcalan’ın perspektifi birleşti” diyerek pazarlanması sonucu hipnoz başarı ile yürütüldü. (Hüda Par çalıştayı ilacın dozunu ayarlama açısından oldukça ilginçti ama Van’da eş başkanlara gelen tepki de ilacın tabanda çok işlemeyebileceğini gösterdi)
Önümüzdeki dönem iş insanlarına soruşturmaları, şirketlere ve işçi sendikalarına kayyım atamalarını görünce şaşırmayalım.
Muhalif basın ya dolaylı yoldan satın alınacak ya da yargı sopası ve cezalar ile iyice sindirilecek. (Bu zaten bildiğimiz bir hikaye)
“Ekonomik Buhran rejimi dizginler” tezinin bu yeni koşullarda çok geçerliliği yok. Tam tersi, rejimin ekonomik buhranı çözememesi onu daha agresif hale getiriyor, getirecek.
Bu girdaptan çıkış var. Ama bu çıkış en az rejimin aklı kadar olağan üstü ve koordineli bir akıl, çok sıra dışı bir cesaret ve halkla buluşmak için gerçek bir kapasite artışı (artık sadece CHP için söylüyorum) istiyor.”