Erdoğan, Uzak Doğu’da CHP’yi yakından izledi: Başkanlar birbirini yemeye başladı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malezya, Endonezya ve Pakistan ziyaretlerinin ardından uçakta 'gazetecilerin' sorularını yanıtladı. Ekrem İmamoğlu'nun devam eden 'siyasi yasak' davasına ilişkin, "Kime ne tür bir siyasi yasak gelir veya gelmez her şeyden önce bu benim derdim değil" dedi.

  • ü
  • 14 Şubat 2025
  • ü
  • Politika

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malezya, Endonezya ve Pakistan ziyaretlerinin ardından uçakta basın temsilcilerine açıklamalarda bulundu.

Gündeme ilişkin değerlendirmeler yapan Erdoğan, CHP’nin cumhurbaşkanı adayını belirlemesi kapsamında Özgür Özel, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nun bir araya geldiği zirve hakkında konuştu. Ekrem İmamoğlu’nun devam eden ‘siyasi yasak’ davasına ilişkin, “Kime ne tür bir siyasi yasak gelir veya gelmez her şeyden önce bu benim derdim değil” diyen Erdoğan, gündemlerinde erken seçim olmadığını ifade etti.

‘CHP’Lİ BELEDİYE BAŞKANLARI SAVAŞIYORLAR’

CHP’deki adaylık tartışmalarına ilişkin Erdoğan şunları söyledi:

“CHP’li belediye başkanları kendi aralarında şu anda savaşıyorlar. Ne benim, ne arkadaşlarım bu konuda herhangi bir meselesi yoktur. Biz şu anda işimize bakıyoruz. Biz yatırımlarımıza bakıyoruz. Bütün bunlarla beraber partimizin bünyesindeki o diri yapıyı aynı şekilde devam ettirmeye bakıyoruz. Şu anda da arkadaşlarımdan memnunum. Hepsi görevinin başındadır. Parlamentodaki birliklerini, beraberliklerini korumak suretiyle de yola devam ediyorlar. Hatırlayın, meşhur hançer olayının hemen öncesinde CHP içinde kaynayan kazanı anlattığımızda bunlar ne demişlerdi? Tamamen birlik içerisinde olduklarını asla aralarında bir ayrılığın olmadığını söylemişlerdi. Bizim seçim diye bir gündemimiz, derdimiz yok. Bunlar yatıyor, kalkıyorlar, ‘Seçim de seçim, seçim de seçim’ diyorlar. Peki niye seçim? Türkiye’de böyle bir sıkıntı yok ki.”

CHP KURULTAYI: HERKES NE YAŞANDIĞINI BİLİYOR

Erdoğan, Özgür Özel’in genel başkan seçildiği kurultay hakkında başlatılan soruşturmayı ise şu sözlerle değerlendirdi:

“Şunu açık net söyleyeyim ki bütün bunlar tamamıyla yargının konusudur. Bununla ilgili yargı nasıl bir tasarrufta bulunur, onu da vereceği kararla görürüz. Bunlar, CHP’nin yeni yönetimi ile eski yönetimi arasındaki kavganın yansımaları. Ancak oradaki çarpık ilişkiler ağı, siyaset kurumunun tümünü olumsuz etkiliyor. Meseleye dahil olan herkes CHP kurultayında neler yaşandığını biliyor. Ama ‘görmedim, duymadım, bilmiyorum’ diyerek üç maymunu oynuyorlar. Halbuki gördüler, duydular, yaşadılar, biliyorlar. Konu, yargıya da intikal etti. İddiaların yargı tarafından araştırılması sonucu, birçok gerçeğin ortaya çıkması muhtemel. Görüyorsunuz partinin bir önceki Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da “şaibe yoktur” diyemiyor. Sadece mevcut CHP yönetiminin açıklama yapması gerektiğini söylüyor. CHP yönetimi ise iplikleri pazara çıkmasın diye konuya hiç temas etmiyor. Bakalım oradaki kötü kokular nasıl bir çukurdan geliyor?”

BAKANLARDA DEĞİŞİKLİK OLACAK MI?

Erdoğan, Bakanlar arasında değişiklik yapılacağı iddiaları hakkında ise net ifadeler kullanmadı. Partide ‘yenilenme’ mesajları veren Erdoğan’ın konuya dair açıklamaları şöyle:

“Sahaya nasıl bir takım süreceğiz, bunu benden öğrenmek istiyorsunuz. Hiçbir hoca, takımı okumadan sahaya sürmez. Bizler de şu anda üzerinde çalışıyoruz. İşte İstanbul’u gördünüz, nasıl bir coşku vardı. Bu coşkunun yanında nasıl bir yapılanma orada gerçekleştirdik. İstanbul’da da aynı kadroyla sahaya çıkmadık. Gerek ana kademede gerek gençlik ve kadın kollarında güzel bir kadroyu yeni il başkanımızla beraber sahaya sürdük. Şimdi de bir taraftan ayın 23’ünde gerçekleştireceğimiz kongre için hazırlığımızı yapıyoruz. Orada da gerek ana kademeden, gerek kadınlardan, gerek gençlerden oluşan dinamik bir yapıyı kuracağız. Bu dinamik yapıyla da inşallah tüm Türkiye’nin demografik yapısını göz önünde bulundurarak bir liste hazırlayacak ve siyaset arenasına inşallah sunacağız. AK Parti olarak kongrelerimizi her zaman yenilenme ve tazelenme için fırsat olarak gördük. Her kongremiz AK Parti ve Türkiye için önemli dönüm noktaları da olmuştur.”

‘GAZZE’DE TEHCİR, VAHŞET OLUR’

Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’yi işgal planına ilişkin ise “Amerika Birleşik Devletleri maalesef bölgemizle ilgili yanlış bir hesap yapıyor” derken Filistinlilerin bölgeden sürülmesi için “Özellikle bu tehciri kabul etmek mümkün değil. Bu tamamen bir vahşet olur” ifadesini kullandı.

Gazze’de ateşkesin devam etmesinden yana olduklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

“Amerika Birleşik Devletleri maalesef bölgemizle ilgili yanlış bir hesap yapıyor. Bu coğrafyanın tarihini, değerlerini, birikimini hiçe sayan bir yaklaşım içinde olmamak gerekir. Bu coğrafyada çekilen acılar yokmuş gibi davranmak, ABD’ye bir şey kazandırmaz. Siyonistlerin yalanlarına, itibar edip bu coğrafyanın ayarlarıyla oynamak mevcut yaraları kanatmaktan başka bir işe yaramaz. Bu yol yanlış bir yol. Ülkesinde hala hakkındaki yargı süreci devam eden Netanyahu’nun söylediklerine inanmak, bölgeyi kana bulamaktan başka bir işe yaramıyor. Bunu da çok açık net gördük. Bu özlenen barışı getirmez, aksine çatışmaları daha da derinleştirir, kanı ve gözyaşını artırır. İsrail için, kendi çıkarından daha önemli bir şey yoktur.

Tarihe bakın, kendilerine devlet kurduran ülkelerle dahi bunlar ters düştü. Sayın Trump’tan seçimden önce verdiği vaadi yerine getirmesini bekliyoruz. Yeni bir savaşı değil, barışı inşa edecek adımlar atmalıdır. Bu bölgede ‘ben yaptım oldu’ yaklaşımına yer yoktur. Gazze’deki durum gerçekten son derece hassas ve karmaşık bir noktada. Gazze’de yaşananlar, uluslararası hukuk ve insan hakları açısından büyük tepkilere yol açmaktadır. Bu konuda adil bir çözüm arayışı her zaman ön planda olmalıdır. Filistin halkının, korunması ve adil bir çözüm bulunması açısından hakkaniyetli bir yaklaşım, bizim için çok çok önemli. Türkiye her zaman Filistin’in haklarını savunmuş ve uluslararası arenada bu meseleye dikkat çekmiştir. Sağlanan ateşkeslerde Türkiye’nin çabaları inkar edilemez.”

‘GAZZE’DE YOĞUN İŞ MAKİNELERİNE İHTİYAÇ VAR’

Erdoğan, “Gazze’de yaşananları hep beraber gördük, gördünüz.” diyerek şu ifadeleri kullandı:

“İşte bu akşam televizyon ekranlarında bir şey dikkatimi çekti. Katar iş makinelerini Gazze’ye gönderiyor. Büyük ihtimalle bu iş makinelerini herhalde Mısır’dan satın aldılar. Bu iş makinelerini Gazze’ye aktarıyorlar. Oradaki hafriyatları iş makineleriyle herhalde derleyip toparlayacaklar. Başka çare yok. Aynı durum Suriye’de de geçerli. Suriye’de de iş makinelerine ciddi manada ihtiyaç var. Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’yla yaptığımız görüşmede de bunları konuştuk. Onların da talebi bizden bu. Dışişleri Bakanımız, İstihbarat Başkanımız onlar da oraya gittiklerinde aynı durumu tespit ettiler. Yoğun bir şekilde iş makinelerine ihtiyaç var ve bu iş makineleriyle oradaki bütün o hafriyatları kaldıralım, ondan sonra da süratle yeniden inşa ve ihya çalışmalarına Suriye’de ve Gazze’de başlayalım. Oradaki zalimler malum; din, dil, ırk fark etmeksizin acımaksızın oradaki insanların üzerlerine yürüyorlar. Netanyahu’nun son Amerika seyahati herhalde bizlere bir şeyler anlatıyor. Bütün bu olayların sonunda bakıyorsunuz ki, yine ortada din meselesi ciddi manada ayırıcı bir etken oluyor. “Ateşkes yapıldı” denilmesine rağmen ortada hala ateşkese dair bir emare göremiyoruz. Şimdi, beşinci safhanın adımı atılacak. Bu beşinci safhada acaba durum ne olacak? Biz onu da izliyoruz. Temennimiz, beklentimiz odur ki beşinci safhada hiç olmazsa bu ateşkes olması gerektiği gibi, sağlam bir şekilde sağlansın. Birleşmiş Milletler’den beklediğimiz bu. Dün gece ABD Başkanı Donald Trump’ın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile 1,5 saatlik görüşmesinin neticesi ne olacak, bunu da özellikle bekliyoruz. Bu görüşmeden inşallah iyi niyetle beklediğimiz bir netice alınabilirse, o zaman dünya çok daha farklı bir adımı atmış olur.”

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com