Eşinin tablolarına ilham verdi: Sokaktan Saray’a Elisa Zonaro’nun İstanbul’u

Elisa Zonaro'nun eserlerini merkeze alan "Elisa Zonaro'nun İstanbul"u sergisi Kazlıçeşme Sanat'ta devam ediyor. Sergide, Zonaro'nun 1890-1910 arasında çektiği İstanbul fotoğraflarının yanı sıra Fausto Zonaro'nun tabloları ve Zonaro ailesine ait bazı objeler yer alıyor.

İtalyan ressam Fausto Zonaro’nun eşi fotoğraf sanatçısı Elisa Zonaro’nun eserlerini merkeze alan “Elisa Zonaro’nun İstanbulu” sergisi Kazlıçeşme Sanat’ta devam ediyor. Küratörlüğünü Ömer Faruk Şerifoğlu’nun üstlendiği sergide, Zonaro’nun 1890-1910 arasında çektiği İstanbul fotoğraflarının yanı sıra Fausto Zonaro’nun tabloları ve Zonaro ailesine ait bazı objeler yer alıyor.

Fausto Zonaro’nun tablolarına hem ilham veren hem meşhur eden Elisa Zonaro, eşinin İstanbul’a gelmesine öncülük etmekle kalmamış; kariyerini eşinin serüvenine paralel olarak sürdürmüş, cesur ve öncü bir fotoğraf sanatçısı olarak öne çıkıyor.

İSTANBUL’UN HAFIZASI: ELISA ZONARO

Küratör Şerifoğlu’nun Turgay Tuna ile gerçekleştirdiği ve online yayınlanan Sanatçı konuşmalarında da altını çizdiği gibi, Elisa Zonaro İstanbul’a yerleştikten sonra fotoğrafçılığın gelişimini görüp yanına çocuğunu alarak tek başına Paris’e gidip fotoğrafçılık öğrenmiş, döndüğünde eşinin toblolarının fotoğraflarını çekip basında yayınlatarak daha çok tanınmasını sağlamış, kurduğu stüdyo ile portreler çekmiş ve gündelik hayat fotoğraflarıyla dönemin hafızası olmuş bir fotoğraf sanatçısı. Fotoğraflarının bir başka özelliği ise Fausto Zonaro’nun pek çok tablosunda onun çektiği fotoğraflarını kaynak olarak kullanması.

ÖNCE ELISA İSTANBUL’A GELDİ

Fausto Zonaro ile Elisa Pante’nin yolları 1888’de Venedik’te, Elisa’nın Zonaro’dan aldığı resim dersleri ile başladı. Bu dönemde birlikte okudukları Edmondo de Amicis’in İstanbul adlı eserinden etkilenerek günden güne alevlenen aşk ile  Osmanlı başkentinde yaşamaya karar verdiler.

Önce yola Elisa çıktı ve tek başına İstanbul’a gelerek Tünel civarından bir ev kiraladı. Elisa’dan iki ay kadar sonra, 5 Kasım 1890 tarihinde Fausto Zonaro da İstanbul’a ulaştı. İkili 8 Aralık 1890 tarihinde St. Esprit Kilisesi’nde evlenirler. Osmanlı başkenti, birçok Batılı sanatçıya olduğu gibi Zonaro’lara da yaşama ve üretme fırsatları sundu. Fausto Zonaro’nun bir süreliğine İtalya’ya döndüğü dönemde Elisa da 1893  yılında henüz yürümeye başlayan bir yaşındaki oğlu Faustone’yi yanına alarak, fotoğraf tekniklerini öğrenmek için Paris’in yolunu tuttu.

PADİŞAHA ‘SÜVARİ ALAYI GEÇİŞİ’Nİ SUNDULAR

1894 yılından sonra payitahtta tanınmaya başlayan ve sosyal ilişkilerini titizlikle sürdüren Zonaro çiftine peş peşe siparişler gelmeya başladı. Fausto Zonaro, İstanbul diplomasi ve bürokrasi çevrelerinin ardından “Ertuğrul Süvari Alayı’nın Galata Köprüsü’nden Geçişi” adlı eseriyle, sanatsever Sultan II. Abdülhamid’in övgüsünü kazandı. 1895’te Ressam-ı Hazreti Şehriyari (Saray Ressamı) tayin edilir. Resmin kaynağı Elisa’nın çektiği fotoğraflardı.

İstanbul’da doğan ve çocukluk yıllarını burada geçiren çocuklarıyla yaşamaya devam eden Elisa Zonaro, Akaretler’deki evlerini ziyaret eden Şehzade Abdülmecid ve oğlu Şehzade Ömer Faruk’u, Enver Bey’i, babasını ve kardeşini fotoğrafladı; hatta Sultan II. Abdülhamid’i cuma namazına giderken tüm saray erkanıyla birlikte faytonda fotoğraflamayı da başarır.

PADİŞAHIN ‘ŞEFKAT NİŞANI’NA LÂYIK GÖRÜLDÜ

Elisa Zonaro’nun başarılı çalışmaları fotoğrafa büyük ilgi duyan ve Yıldız Sarayı’nda etkileyici bir koleksiyon oluşturan Sultan II. Abdülhamid’in de dikkatini çekti. Sultan, 1898’de Elisa Zonaro’ya çiçek temasını vererek kendisi için fotoğraf çekmesini istedi. Bu çalışmaları beğeniyle karşılayan II. Abdülhamid, Elisa Zonaro’yu 1899’da ikinci dereceden Şefkat Nişanı ile ödüllendirir, ardından 1901’de kendisine Sanayi Madalyası verdi.

İSTANBUL’UN GÜNDELİK HAYATINI KAYDETTİ

Elisa Zonaro da 1894 civarında kendi stüdyosu Atelier Elisa Constantinople’ı açarak eşi Fausto Zonaro’nun evin bir kısmını atölye olarak kullanıp resim yapması gibi profesyonel fotoğrafçılığını ev ortamıyla birleştirdi. Yaşadığı dönemde İstanbul’un sokaklarını, gündelik hayatnı kaydetti.

Küratör Ömer Faruk Şerifoğlu, sergide Zonaro ailesinin İstanbul’daki dünyasını göstermeye çalıştıklarını belirterek, “Aşağı yukarı 130 yıl ve 110 yıl önceki dönemlere tarihlenen işler bunlar. O dönemin İstanbul’u, bir kadın gözüyle daha da çarpıcı. Çünkü o yıllarda sokakta tablo yapmak, sokakta fotoğraf çekmek hepsi izne tabi. Bunu bir kadının yapması ayrıca bir cesaret ve ayrıca bir çaba gerektiriyor.” diyor.

SARAY’DAN İSTANBUL SOKAKLARINA

Sergide Elisa Zonaro’nun 150 kadar fotoğrafının yer aldığını aktaran Şerifoğlu, “Bu fotoğraflar yerine göre kaynaklık etmiş, yerine göre fotoğraflarına konu olmuş. 10 kadar da Zonaro’nun orijinal tablosu var. O ortamda büyüyen bir oğlunun ve bir kızının da birer tabloları var. Sultan Abdülhamid Han’ın Fausto Zonaro’ya verdiği nişanlar var. Elisa’nın bu fotoğraf çabasını bir süre sonra Sultan Abdülhamid de öğreniyor ve görmek istiyor. Elisa, Sultan Abdülhamid’e de birkaç fotoğraf baskısını gönderiyor. Karşında madalya alıyor. Ardından Şefkat Nişanı geliyor. Şefkat Nişanı da Osmanlı döneminde kadınlara verilen üst düzey bir nişan ve onların orijinallerini yine burada görebiliyoruz.” ifadelerini kullanıyor.

‘ELISA PANTE ZONARO’NUN MİRASI’

Zonaro ailesinin varislerinden Prof. Cesare Mario Trevigne ise, sergi için kaleme aldığı “Elisa Pante Zonaro’nun mirası” başlıklı yazıdasergiye ilişkin şunları kaydetti:

“Zonaro ailesinin varisleri olarak, İstanbul-Zeytinburnu Belediyesi’nin 2024 yılı Ekim ayında, tamamıyla sanatçı, fotoğrafçı ve Fausto Zonaro’nun eşi Elisabetta Pante Zonaro’ya adanmış bir sergiye ev sahipliği yapacağını öğrenmekten büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Bu aslında çok önemli bir hedefe ulaşıldığının da göstergesidir; zira bizler, her daim, Elisa Pante’nin şahsının ve çalışmalarının bugüne kadar kendisine atfedilen ilgiden çok daha fazlasını hak ettiğine kani olduk ve Türk kültür ve akademi camiası da, bu inancımızı sahiplenerek her zamanki gibi çok tatmin edici sonuçlarla hayata geçirmeyi bildi. Eski bir söz “Büyük bir adamın arkasında her zaman büyük bir kadın vardır” der. Bay ve Bayan Zonaro’nun durumu bundan daha doğru anlatılamaz. Elisa Pante sadece Zonaro’nun sevdiği kadın, eşi ve çocuklarının annesi değildir, aynı zamanda kendisi de bir sanatçıdır, hatta kocasının kariyerinde azımsanmayacak denli temel bir rol oynayan çok yönlü bir sanatçıdır; o kadar ki, Fausto Zonaro’nun, yetenekli bir ressam olmasına rağmen, eşinin katkısı olmadan, anavatanlarından uzakta, birlikte keşfettikleri, yaşadıkları ve sanatlarıyla onurlandırdıkları bir ülkede, başarı ve şöhretin doruklarına asla ulaşamayacağını söylemek mümkündür.

Elisa Pante Zonaro’nun mirası (fotoğraflar, suluboyalar, tablalar, hesap ve not defterleri, mektuplar) halen Floransa’daki varisleri tarafından muhafaza edilmektedir. Yalnızca son yıllarda, emekleri ve duyarlılıklarıyla bu son derece özgün insanı zamanın sisleri arasından çekip çıkaran ve bugünün dünyasına sunan geniş bir Türk ve İtalyan akademisyen camiası tarafından çalışmalarına yönelik yoğun bir ilgi atfedilmeye başlanmıştır. Zonaro’nun her zaman başardığı gibi, Elisabetta Pante Zonaro’nun da sanatı ve kişiliğiyle, Türk halkının ilgisini çekeceğinden ve katılımını sağlayacağından eminiz. Bu nedenle, tamamen ona ayrılmış bu serginin, ona adanacak uzun bir dizi etkinliğin ilki olmasını ve Elisabetta Pante Zonaro’nun gelecekte sadece Fausto Zonaro’nun eşi olarak anılmayıp sanatı aracılığıyla değerlendirilmesini diliyoruz.”

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com