Tutuklanan Ayşe Barım’a yasalaşmayan ‘etki ajanlığı’ suçlaması

Tutuklanan menajer Ayşe Barım’a çok tartışılan ve yasalaşmayan “etki ajanlığı” suçlaması yöneltildi. "Eylemlerin kitleselleşmesinde kısmen başarılı olduğu" iddia edildi.

  • ü
  • 28 Ocak 2025
  • ü
  • Gündem

Gezi Parkı olaylarının planlayıcılarından olduğu iddiasıyla “hükümeti devirmeye teşebbüs” suçundan gözaltına alınan menajer Ayşe Barım, tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Savcılığın tutuklamaya sevk yazısında ilginç iddialar yer aldı. Yazıda, Barım’ın, “olayları planlayan, örgütleyen ve yönlendiren, iradesi sorularak bu yönde kendisinin karar bildirerek yön verici ve belirleyici kişilerden olduğu, kendi şirketine bağlı toplumda tanınan oyuncuları eylemlere yönlendirerek oyuncuların toplumda tanınırlığını ve etki gücünü de kullanarak daha fazla kitleselleşmesini amaçladığı ve bunda da kısmen başarılı olduğu” iddia edildi.

Barım’ın şirketine bağlı oyuncuların, “2021’de Türkiye’de gerçekleşen orman yangını ve deprem felaketlerinin ardından Türkiye’yi uluslararası arenada yetersiz göstermek amacıyla başlatılan #HelpTurkey kampanyasına eş zamanlı olarak katıldıkları” da öne sürüldü.

Yasalarda böyle bir düzenleme bulunmamasına karşın, Barım’a ait şirketin faaliyetlerinin “etki ajanlığı amacı taşıdığı” iddia edildi.

Etki ajanlığı olarak nitelendirilen düzenleme iki kez TBMM gündemine gelmiş ancak tepkiler üzerine yasalaştırılmayarak geri çekilmişti.

ETKİ AJANLIĞI NEDİR, NE OLMUŞTU?

Etki ajanlığı olarak bilinen düzenleme, geçen yıl Mayıs ayında gündeme gelen “Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin 16. maddesindeki taslakları ile kamuoyuna yansımıştı. Ancak düzenleme bu teklifte yer almamıştı. Aynı düzenleme daha sonra casusluk suçları kapsamında yine Kasım ayında TBMM’ye sunulan kanun teklifinde yer almış ve Adalet Komisyonu’nda görüşmeleri tamamlanmıştı. Ancak tepkiler üzerine düzenleme geri çekilerek yasalaştırılmamıştı.

Yasa teklifi, TCK’daki “casusluk” suçunu düzenleyen 339’uncu maddeye “devletin güvenliği veya siyasal yararları aleyhine suç işleme” başlığı altında yeni bir suç ihdası ekleyecekti. Teklif, “casusluk suçu” kapsamı dışında olmak kaydıyla, “devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda suç işleyenler hakkında üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası” verilmesini öngörüyordu. Teklif ayrıca, “Fail hakkında hem bu suçtan hem de işlediği ilgili suçtan dolayı ayrı ayrı cezaya hükmolunur” ifadesiyle çifte cezalandırmanın da yolunu açıyordu. Suçun, savaş sırasında veya savaşa hazırlıklarını tehlikeye sokması halinde, ceza 8 yıldan 12 yıla kadar artırılabilecekti. Söz konusu suçtan kovuşturma yapılması ise Adalet Bakanlığı’nın iznine bağlanıyordu.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com