İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, bugün saat 10.00’da önemli bir basın toplantısı yapacağını duyurmuştu. Toplantıya “Turpun Büyüğü” ismini veren İmamoğlu, “Basın toplantımızın adı turpun büyüğü. Olmayan raporların nasıl iddianameye girdiğini, imzasız raporlar insanların nasıl suçlandığını sizlerle paylaşacağım, lafla da değil, belgeleriyle açıklayacağım” dedi.
Basın toplantısına Bolu’daki yangın faciası ve Ümit Özdağ’ın tutuklanmasına değinerek başlayan İmamoğlu, “Hükumet iş sorumluluk almaya gelince ortadan kayboluyor. AKP kongresinin bitmesi beklendiği için faciayla ilgili eksik bilgi verilmesi büyük bir skandaldır. 4 bakan, siyasi şov tamamlandıktan sonra kamuoyunu bilgilendirmiştir” dedi.
“Siyasi parti genel başkanlarının tutuklanmasına Türkiye alışık” diyen İmamoğlu, “Selahattin Demirtaş 7 yılı aşkın bir süredir cezaevinde tutuluyor. Sayın Ümit Özdağ da tutuklandı. Bunlar ancak darbe döneminde yaşanan durumlardı. Yargı eliyle genel başkanların cezaevine atıldığı günleri kabul edemeyiz. Buradan hem Selahattin Demirtaş ve hem de Ümit Özdağ’a sevgilerimi ve saygılarımı gönderiyorum” şekline konuştu.
Önceden duyurduğu konulara değinen İmamoğlu, “Erdoğan, ‘turpun büyüğü heybede’ diyor. Cumhurbaşkanı her detaya vakıf. Ama lafa gelince yargı bağımsız. Buradan sayın Adalet Bakanı’na sesleniyorum. Biz de Cumhurbaşkanı’ndan etkilenerek basın toplantımıza bu ismi koyduk. Basın toplantımızın adı turpun büyüğü.Olmayan raporların nasıl iddianameye girdiğini, imzasız raporlar insanların nasıl suçlandığını sizlerle paylaşacağım, lafla da değil, belgeleriyle açıklayacağım” ifadelerini kullandı.
“Olmayan rapor savcı iddianamesine girdi” diyen İmamoğlu, “Olmayan rapor savcılık iddianamesine nasıl girdi? Avukatlarımız raporun olmadığını ispat etti ancak buna rağmen iddianameye girdi. Heybedeki turpun adı Satılmış Büyükcanayakın. Var olmamış raporları yazan bilirkişi” dedi.
İmamoğlu, şunları söyledi:
“Basın toplantımızın adı turpun büyüğü bugün heybeden turp niyetine çok enterasan bir kişilik çıkacak. Bu kişinin hukuksuzluğa çekildiğini, olmayan raporlarla, imzasız raporlarla bu kişilerin nasıl tutuklandığını buradan sizinle paylaşacağım. Heybeden çıkaracağımız turpla ilgili cumhurbaşkanı ve adalet bakanı ne diyecek diye de merakla takip edeceğim. Beylikdüzü belediye başkanıyken hakkımda siyasi yasak ve hapis cezasıyla ihale dosyasıyla yargılanıyorum. 2022 yılında bana ceza sorumluluğu yüklenemeyeceğini Danıştay karara bağladı. 5 yüksek yargıcın imzası bulunuyor buna rağmen bana dava açıldı. Benimle ilgili bilgileri yeterli bir bulmayan mahkeme bilirkişiye başvurdu. Bu sıradışı bilirkişi Danıştay’ın 5 yargıcının imzaladığı raporu doğru bulmadı.”
“Olmayan rapordan bahsedecek kadar gözü kara. Satılmış beye yeni sorumluluklar verildi. Verilen görevler de ne tesadüf ki hep bizimle ilgi. İsfalt dosyasına da Satılmış bey atandı. Savunma avukatlarımız bilirkişinin yeterliliği olmadığına dair dilekçe verdi. Ancak kabul edilmedi. Satılmış bey kısa sürede bilirkişi raporu hazırladı.”
“Bizim soruşturmalarımız hep Satılmış beye denk geliyor. İstanbul’da 8 bin 806 bilirkişi var. Bize hep Satılmış beyin düşmesi tesadüf olabilir mi?
2019 öncesi döneme karşı son derece nazik olan Satılmış bey maşallah 2019’dan sonra cengaver oldu. Hani siyaset yargıya müdahale etmiyordu. Bunu iddia eden sayın bakanın bu dosyalara bakmasını isterim.
Bu Satılmış bey kim diye baktık. Bu arkadaşa her zaman CHP davaları düşmüş. 8 binden fazla bilirkişisi olan İstanbul’da neden hep Satılmış Bey tercih ediliyor? Neden hep satılmış bey tercih ediliyor? Satılmış bey kim anlatalım. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’ndan emekli. Kendisi kooperatif davalarına bakıyor.
İstanbul’un çok ünlü bilirkişisi Satılmış beyin Çorlu Ağır Ceza Mahkemesi’nde sahte bilirkişi yazmak suçlamasıyla yargılandığı bir dava oldu mu? Satılmış bey Esenyurt ‘a da bilirkişi olarak atandı.”
“Satılmış Büyükcanayakın’ın hazırladığı bilirkişi raporunda Ahmet Özer’in ismi var, diğer bilirkişinin raporunda ise yok. Şimdi savcıya ve hakime soruyorum. Yasal hiçbir karşılığı olmayan bir raporla beleidye başkanımızı nasıl tutuklarsın? Sayın Adalet Bakanı, bunların hepsini duydun ya da duyacaksın. Bunlara varsa iki kelamın, bu yargı mensuplarının incelenmesinin sorumluluğu, umarım sizin boyunuzu aşan bir sorumluluk değildir. Umarım hızla HSK’yı harekete geçirirsiniz. Sakın bana bağımsız yargı cümlesiyle tweet atmayın. Sizi göreve davet ediyorum. Ama gücünüz yetmez, sözünüz İstanbul’da geçmez.”
“Endişeniz var mı sorusu sıkça soruluyor. Bir iş insanıyken sorumluluk üstlenme adına yola çıktım. Bu kutsal yolculukta kararlı bir insanım. 2019 yolculuğu itibariyle başka bir evreye ulaştı bu yolculuk. Özellikle bir kamu yöneticisinin hukuksuzluklarıyla mücadele etme sebebiyel başladığım siyaset yolculuğunda belediye başkanlığı koltuğuna geldim. Rubicon’u geçenler için kaygı ve korku yoktur.”
“Hakkımda bir soruşturma var. Bu hafta bir çağrı bekliyoruz. Ya da ona göre bir ortam olacak diye düşünüyoruz. Bugün bize haksızlık hukuksuzluk yapanların ihtiyaç duyduğu bağımsız yargı düzeni kuracağız. Bunu sizin çocuklarınız için yapacağız. Yargıyı bağımsızlaştıracak, bu ülkenin yargı mensuplarının hak ettikleri bir mesleği yürüteceği bir ortamı tesis edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanı Anayasa Mahkemesi kararını tanımıyorum diyen kişi. Eğer yargıya dair bir uyarı varsa Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’ı uyarmış olabilir. Ben üstüme alınmadım.”