TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, enflasyonu düşürmenin ilk aşamasında ilerleme sağlandığını söyleyerek, şimdi daha zorlu bir sürecin başladığını söyledi. Turan bu aşamada toplumsal mutabakatı ve Merkez Bankası’nın bağımsızlığını bozacak adımlardan kaçınma uyarısı yaptı.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, TÜSİAD ve Koç Üniversitesi katkılarıyla kurulan Ekonomik Araştırmalar Forumu’nun düzenlediği “2025 Yılında Türkiye Ekonomisi” başlıklı konferansta önemli açıklamalarda bulundu.
2023’te ekonomi politikalarında önemli bir değişimin başladığına vurgu yapan Turan, “2024 yılı da attığımız önemli adımların meyvelerini toplamaya başladığımız bir yıl oldu. Geride bıraktığımız neredeyse bir buçuk yılda Ülke Risk Primi, Merkez Bankası rezervleri ve cari açık anlamında pek çok başarı elde edildi. Bu süreçte TÜSİAD olarak istişare süreçlerine katkı sağladık ve özellikle enflasyon ile mücadele noktasında desteğimizi her zaman vurguladık” açıklamasında bulundu.
Enflasyonu düşürmenin ilk basamağında ilerleme kat ettiklerini söyleyen Orhan Turan, “Ancak şimdi daha zorlu bir süreç başlıyor. Dezenflasyon süreci 2025’te de devam edecek, ancak hedeflenen seviyelere ulaşabilmemiz için bütüncül bir bakış açısıyla hareket ederek para politikasını daha uyumlu bir mali politika ve yapısal reformlarla desteklememiz gerekiyor.
Bunun için enflasyonla mücadele konusunda sağlanan toplumsal mutabakatı bozacak adımlardan kaçınılmalı, para politikasının doğru işleyişinden ve Merkez Bankası bağımsızlığından ödün verilmemeli, gelirler ve maliye politikasını da içeren daha kapsamlı bir uzun vadeli program tasarlanmalı, enerji ve tarım-gıda gibi sektörlerde ihtiyaç olan reformlar yapılmalı” ifadelerini kullandı.
2024’te Merkez Bankası’nın başarılı politikası devam ederken, maliye politikası tarafında özellikle kamuda tasarruf ve kayıt dışı ile mücadelede daha güçlü adımlara ihtiyaç duyduklarına vurgu yapan Turan şu ifadeleri kullandı:
“Benzer şekilde harcama kompozisyonunun çok daha verimli olması gerektiğine inanıyoruz.
Ciddi bir kamu harcama reformu çerçevesinde 3 başlıkta hızlı ve sistematik adım atılmasına ihtiyaç var:
Ekonominin etkin işleyişine katkısı olmayan kamu harcama kalemlerinde ciddi tasarrufa gidilmesi.
Ekonominin etkin işleyişine destek verecek olan eğitim, teknoloji, üretimin yeniden yapılandırılması gibi alanlarda kamu kaynaklarının artırılması.
Sosyal devlet sorumluluğunun doğrudan, açık ve şeffaf uygulanan bir sosyal politika ile yerine getirilmesi.”
Kayıt dışı ekonomiyle mücadelede kamunun da gündemine girmiş olmasını olumlu karşıladıklarını kaydeden Turan, şöyle devam etti:
“TÜSİAD olarak bu konuda alınacak önlemlere daha önce olduğu gibi bundan sonra da destek olmaya devam edeceğiz. Kayıtlı mükellefler için vergi oranlarının artırılması veya bu mükelleflere ek vergiler yüklenmesinden ziyade vergilendirilmeyen alanlara yönelik vergi getirilmesini, vergi adaletine zarar veren af uygulamalarından kaçınılmasını, vergi denetimlerinin öncelikle kayıt dışı alanlara odaklanmasını son derece önemsiyoruz. Bu konudaki detaylı önerilerimizi her fırsatta kamu ile paylaşıyoruz ve paylaşmaya devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.
Önümüzdeki dönemdeki beklentilerini de sıralayan Turan, beklentilerini hukuk devletinin, yargı sisteminin ve demokrasinin güçlendirilmesi ve hukuki öngörülebilirliğin sağlanması olduğunu söyledi.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Turan şöyle devam etti: “Piyasa ekonomisi ilkeleri ile uyumlu politikalar geliştirilmesi, kurumsal kapasite ve bağımsızlığın artması, çağımıza uygun bir eğitim reformunun yapılması, verimlilik ve rekabetçiliğin artması için teknolojik dönüşümün desteklenmesi, sanayide yeşil dönüşümün esas alınması, kayıt dışı ekonomi ile daha etkin bir mücadele.”