Türkiye'ye dönmeyen ve Berlin'de yaşayan Timur Çelik, kendi ifadesiyle “duygusal gerçekçi” yaklaşımı benimseyen bir sanatçıydı. Medyadan seçtiği haber görsellerini resmederek izleyiciyi kolektif bellekte yer edinmiş imgelere farklı bir bakış açısıyla bakmaya davet etti.
Ressam Timur Çelik, Almanya’nın başkenti Berlin’de hayatını kaybetti. Uzun zamandır Berlin’de yaşayan Çelik, Türkiye gündeminden hiç kopmamış; politik olayları, güncel figürleri ve hak ihlallerini medyadan seçtiği haber görsellerini yeniden üreterek gündeme taşıyordu.
1960 yılında Gümüşhane’de doğan Timur Çelik, 1980’lerin başında Marmara Üniversitesi’nde sanat eğitimi aldı. 1993 yılında Berlin’e yerleşen Çelik, resim çalışmalarını aralıksız sürdürürken konularını çoklukla güncel gelişmelerden ve politik figürlerden seçti. Birçok uluslararası sergiye katılan sanatçı, başta Künstlerhaus Bethanien olmak üzere İstanbul, Ankara ve Berlin’de çok sayıda kişisel sergi açtı.
Resim yapmaya başladığından bu yana kendi ifadesiyle “duygusal gerçekçi” yaklaşım besleyen sanatçı, medyadan seçtiği haber görsellerini resmederek izleyiciyi kolektif bellekte yer edinmiş imgelere farklı bir bakış açısıyla bakmaya davet etti.
ArtDogIstanbul’un aktardığına göre; Timur Çelik, Türkiye gündemine hiçbir zaman ilgisini yitirmedi, portre ya da figür olarak Türkiye’ye dair birçok iş ortaya koydu. Son dönem verdiği söyleşilerden birinde realist işler ortaya koyduğunu belirtmişti. Kendi sözleriyle sanat dünyasından görünürlük kazanmasına vesile olan büyük boyutlu portrelerinde; Selahattin Demirtaş, Osman Kavala, Ahmet Altan, Eren Keskin, Hayko Bağdat ve Ahmet Türk gibi figürleri resmetti.
Özellikle, 11 Eylül 2020’de Van’ın Çatak ilçesinde operasyon düzenleyen askerler tarafından gözaltına alınan ve daha sonra helikopterden atıldıkları iddia edilen Osman Şiban (50) ve Servet Turgut (57) adlı iki köylünün durumu aktardığı çizgisi hafızalara yerleşti.
Mülteci botuyla Ege Denizi sularında özgürlüğe koşan mülteciler de Çelik’in gündeme ilişkin çalışmaları arasında önemli bir yer tuttu.
2014’te Kobane’den sonra başladığı, dönemin birçok olayını konu alan serisinin adı olan “Görgü Tanığı”ndan Helikopter işiyle gündeme gelen sanatçı, resmi yapmasının altındaki nedeni, “cesaretten çok sorumluluk,” ifadesiyle tanımlamıştı.
Çelik büyük formatlı tuvallerinde Berlin’deki kendi günlük yaşamıyla birebir ilişkili yerlere ve insanlara yer veriyordu. Sanatçının yapıtları Almanya’da ve Türkiye’de aralarında Berliner Liste, Tophane-i Amire İstanbul, CerModern Ankara , Max Liebermann Haus Berlin, Künstlerhaus Bethanien Berlin ve Contemporary İstanbul’un da bulunduğu bir çok sergide yer aldı.
1993’ten beri Berlin’de yaşayan sanatçı, Türkiye’ye dönmeme nedenini, 2020’de Rezan Aksoy’a verdiği bir söyleşide, “Alevilerin fişlendiği, Kürtlerin helikopterden atıldığı, Ermenilerin tehdit edildiği, gazetecilerin, sanatçıların ve her türlü muhalifin tutsak edildiği bir ülkeye dönmeyi reddediyorum. Ama bu kötü günlerin geçeceğini ve daha özgür bir Türkiye’ye olan inancımı da koruyorum,” sözleriyle ifade etmişti.
Timur Çelik’in çalışmalarını görmek için tıklayınız.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
