Almanya geçen hafta ThyssenKrupp çelik fabrikalarındaki krizi konuştu. Bugün Alman ekonomisi ve otomotiv endüstrisinin belkemiği olan bu şirket, aslında yıllardır ülke için hayati önemde. 400 yıllık Krupp ailesinin öyküsü, aslında hem geçmiş hem de günümüz Almanya’sının da öyküsü…
Tarih 15 Aralık 1917, Osmanlı Tahtının Veliahtı Vahideddin Efendi, Alman İmparatoru İkinci Wilhelm’in davetiyle Almanya seyahatine çıkar. Ona eşlik eden iki isimden biri Şehzade Ömer Faruk Efendi, diğeriyse yaveri Mirliva (bugünkü Tuğgeneral) Mustafa Kemal Paşa’dır. Üç haftalık Almanya seyahati Essen şehrinde başlar. Osmanlı heyeti burada Krupp firmasına ait silah fabrikalarını gezer. Firmanın savaşlarda ün kazanmış ikonik topu big Bertha’nın yapım sürecini inceler. Heyet seyahatin Essen bölümünde, Krupp alesine ait Villa Hügel’de konaklar. Veliaht ve maiyetinin Almanya seyahati Berlin ziyaretiyle son bulur.
Bu girizgahta ülkemiz açısından çok önemli tarih kişilikler var elbette ama benim dikkat çekmek istediğim Krupp ve Bertha isimleri. Çünkü onlar sadece 100 yıl öncesinin değil, günümüz Almanyası ve ekonomisi için de çok şey ifade ediyor. Bu isimler Alman toplumunu hala yakından ilgilendiriyor. 1999 yılında Thyssen AG ile birleşerek ThyssenKrupp AG adını alan şirket, halen dünya genelinde 98 bin kişi çalıştırıyor. Almanya fabrikalarında da 27 bin kişiyi istihdam eden bu dev çelik şirketinin yaşadığı mali zorluklar Almanya’nın gündeminde. Bazı fabrikalarını kapatmayı ve istihdamı 11 bin kişi azaltmayı planladığını açıklayan şirket, Alman ekonomisi için çok şey ifade ediyor.
Ancak meselenin bir de tarihsel boyutu var… Bu yazıda özellikle Krupp ailesinin hikayesinden başlayarak Thyssen ve Krupp isimlerinin Alman yakın tarihi ve Alman ağır sanayi sektörü açısından önemini ele almak istiyorum. Tabi Krupp ailesinin hikayesinin eşliğinde.
O zaman biraz Bertha’dan da bahsedelim. Bertha aslında Krupp firmasının birinci dünya savaşı sırasında geliştirdiği howitzer tipi top. 42 cm namlu çapına sahip. 20. Yüzyıldaki iki dünya savaşının da en ürkütücü ve en çok can alan, yıkıma sebep olan silahı. Bu top adını, Krupp şirketinin kurucusu Friedrich Alfred Krupp’un tek varisi olan kızı Bertha Krupp von Bohlen’den almıştır. Savaş tarihindeki lakabı ise Big Bertha’dır. Ya da Almanların deyişiyle Die Dicke Bertha.
Krupp, Essen bölgesinde yerleşik 400 yıllık geçmişe sahip Alman ailedir. Aile, sanayici geçmişi, çelik, silah ve mühimmat üretimiyle ünlüdür. Aile şirketi olan Friedrich Krupp AG Hoesch-Krupp 20.yüzyılın önde gelen şirketlerinden olmuştur.
Krupp firması, 1811’de Friedrich Krupp (1787-1826) tarafından kurulur. O zaman Krupp, küçük bir çelik döküm atölyesidir. Şirketi dünyanın en büyük çelik ve silah imalatçılarından biri haline getirense, Friedrich’in oğlu, ‘Büyük Alfred’ diye anılan Alfred Krupp’tur (1812- 1887). Alfred henüz 14 yaşında şirketin başına geçtikten sonra, annesi Therese’nin de yardımıyla işleri ele alır. Şirket 1830’da demiryolu taşıtları için tekerlek üretimine başlar. 1834’te 17 Alman devleti arasında gümrüklerin kaldırılması, demiryolu ticaretini geliştirince Krupp firması da hızla büyür. Firma artık İngiliz Çelik Endüstrisiyle rekabet edebilir duruma gelmiştir ve dünyanın sayılı demiryolu malzemesi üreticilerinden biridir. Şirket top üretimine de başlar. 1870 – 71 Prusya – Fransa savaşında Krupp’un ürettiği topların üstünlüğü ortaya çıkar ve Prusya’nın kazanmasında önemli rol oynar. Bu savaş şirket için dönüm noktasıdır. Krupp artık başka ülkelerden de sipariş almaya başlamıştır. Büyük Alfred, iki işçiyle devraldığı babasının atölyesini, 21 bin kişinin çalıştığı dev bir sanayi tesisine dönüştürmeyi başarmıştır. Büyük Alfred Krupp 1887’de öldüğünde şirketi 46 ülkeye silah satan bir sanayi grubudur.
Kurucunun ölümüyle şirketin başına geçen Friedrich Alfred Krupp (1854-1902) zamanında ise harp gemileri inşası ve zırhlı levha imalatına başlanır. Şirketin ürettiği zırh delici mermiler büyük talep görür. Çalışan sayısı 43 bine yükselir. Friedrich Alfred Krupp siyasi çalışmaları da ihmal etmez ve 1893 – 1898 arasında Reichstag üyeliği yapar. 1898’de Kral 2. Wilhelm tarafından Devlet Konseyi Üyeliğine atanır. Friedrich Alfred Krupp, gücünün zirvesindeyken, basında hakkında çıkan eşcinsel olduğuna dair haberler üzerine 1902’de intihar eder.
Öldüğünde geriye erkek evlat bırakmamıştır ve tek varisi 16 yaşındaki kızı Bertha Krupp’tur. Ancak 2. Wilhelm, Alman Devleti için çok önemli bir şirketin 16 yaşında kızın yönetimine geçmesini uygun bulmaz. Bertha Krupp’a, Prusyalı bir diplomat olan Gustav von Bohlen und Hallbach’ı eş olarak seçer. Damat adayına ayrıca Krupp soyadını alma hakkı verilir. Böylelikle F.A. Krupp AŞ’nin aile şirketi olma özelliği de korunmuş olur. Bertha ile Gustav 1906’da evlenir.
Almanya’nın 1. Dünya Savaşı’nda kullandığı silahların tamamını Krupp şirketi üretir. O sırada şirkette 100 bin kişi çalışmaktadır. İlk kez 1909’da satışa sunulan ve ‘Büyük Bertha’ adı verilen 98 tonluk havan topuyla Liege ve Verdun bombalanır. Alman donanmasının kullandığı denizaltılar da yine Krupp şirketinin Kiel’deki tersanelerinde üretilmektedir.
Almanya’nın birinci dünya savaşında yenilmesi ve Versay anlaşması ile ülkede silah üretiminin yasaklanması, Krupp’un kendine farklı bir yol çizmesine sebep olur. Şirket yine bildiği alandan yola devam ederek demiryolu ekipmanları üretmeye başlar. Savaştan sonra kurulan Weimar Cumhuriyeti yöneticilerinin desteğiyle silah üretimini de gizliden gizliye sürdürür. 1929 dünya ekonomik buhranından en fazla etkilenen ülkelerden olan Almanya’da büyük sanayiciler geleceklerini Nasyonal Sosyalizm ve Hitler’de görmeye başlar. Bunlar arasında Gustav von Bohlen Krupp ve şirketinin uzun yıllar sonra ortağı olacağı Thyssen AG’nin başkanı Fritz Thyssen de vardır.
20 Ocak 1933’te, yani Hitler’in Şansölye koltuğuna oturmasından sadece 10 gün önce Hermann Görig başkanlığında Reichstag’ta iş adamlarıyla bir toplantı düzenlenir. Aralarında Gustav von Bohlen Krupp, Cari Bosch, Georg von Schnitzler ve Vögler’in de bulunduğu iş adamlarına Hitler’in iktisadi politikaları anlatılır ve destek istenir. Toplantıda 3 milyon mark toplanır.
Hitler iktidara geldikten sonra hükümetin iktisadi danışma kuruluna alınan Vögler, Reusch, Thyssen, Krupp, Bosch, K.F. Siemens, Frowein gibi bankacı ve sanayiciler, bu desteklerinin karşılığını fazlasıyla alır. En çok kazananlardan biri de elbette tekrar silah üretimine başlayan Krupp’tur. Alman Sanayi İmparatorluk Birliği’nin de başkanı olan Gustav Von Bohlen Krupp, Yahudi iş adamlarının tüm iktisadi faaliyetlerinin durdurulmasında da önemli rol oynar. İkinci dünya savaşının başlarında sağlığı bozulan Gustav Krupp, işleri oğlu Alfried’e devreder.
1907 doğumlu Alfried, Bertha’nın oğludur elbette. Krupp’ların tekrar şirkete dönüşüdür bir anlamda onun gelişi. Alfried Alwin Felix Krupp’un hikayesi ise sıra dışıdır. O tam bir Hitler Gençliği (Hitlerjugends) olarak yetişmiştir. 1931’de Nazilerin en kanlı yapısı olarak bilinen SS birliklerine kabul edilir. 1939 hava albayı olur. Şirketin başına geçtikten sonra, 1943’te Hitler’in çıkardığı şahsa özel yasa ile annesi Bertha Krupp’a ait hisselerin tamamına sahip olur.
Alfried, Almanya’daki fabrikalarında, Doğu Avrupa’dan getirilen 100 bin savaş esirini çalıştırır. Alman ordusu için toplar, tüfekler, denizaltılar, savaş gemileri üreten bu tutsaklar, çalışamaz hale geldiklerinde toplama kamplarına gönderilir. Alfried, savaş esirlerinin iş gücünden en üst düzeyde faydalanabilmek için Auschwitz toplama kampının içine bir bomba fitili fabrikası bile yaptıracaktır. Alman ordularının işgal ettiği ülkelerde el konulan fabrikaların yönetimi de Krupp’a geçmektedir.
1945’te İkinci Dünya Savaşı’nın Almanya’nın yenilgisiyle sona ermesinden sonra Krupp Ailesi’nin öyküsü de zor zamanlarına girmiş olur. Alfried ve babası Gustav savaş suçlusu olarak tutuklanır. Nürnberg mahkemelerinde yargılanırlar. Gustav hastalığı nedeniyle serbest bırakılırken, Alfried 1948’de 12 yıl hapis cezası alır ve tüm mal varlığına, fabrikalarına el konulur. Ancak 3 yıl sonra 1951’de, gücün hukuku yine devreye girer ve ABD’nin Almanya işgal bölgesi yüksek komiseri McClay tarafından serbest bırakılır ve işyerleri kendisine iade edilir. Durumunu kısa zamanda toparlayan Alfreid Krupp, kısa zamanda Alman ekonomik mucizesinin parçası olmayı başarır.
Temmuz 1967’de, Alfreid Krupp’un evinde ölü bulunması ile 400 yıllık Krupp ailesinin hikayesi de sona erer. Krupp Şirketleri devlet tarafından bir anonim şirkete dönüştürülür. Şirket 1999 yılında Thyssen AG ile birleşerek ThyssenKrupp AG adını alır.
1870 – 71 Fransa- Prusya Alman Ordusuna yaptığı kuyruktan dolma tüfek ile Fransızların ağızdan dolma tüfeğine karşı belirgin bir üstünlük sağlamıştır.
93 Harbi’nde Plevne Müdaafası sırasında Osmanlı ordusunun ellerinde bulunan Krupp topları Gazi Osman Paşa’ya çok büyük bir üstünlük kazandırmış ve savunmanın 145 gün gibi uzun bir süre olmasına önemli bir katkı yapmıştır.
Çanakkale Savaşları sırasında boğazı korumak için Krupp topları kullanılmıştır.
Birinci Dünya Savaşı sırasında Alman Ordusu için büyük toplar üretmiştir. Bunlardan en bilinenleri 420mm çapındaki Büyük Bertha ve 380mm çapındaki Uzun Max adlı toplardır.
İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman Ordusuna çok sayıda silah üretilmiştir. Bunlar arasında Panzerkampfwagen I , Panzerkampfwagen IV, U-BOT ve Schwerer Gustav sayılabilir.
Tekerleğin icadı insanlık tarihi için ne kadar önemli olmuşsa, kaynaksız tek parçalı, kırılmaz lokomotif tekeri de Krupp için bu denli önemli bir buluş ve kar aracı olmuştur! Ailenin ikinci kuşak patronu Alfred Krupp (Büyük Alfred) zamanında geliştirilen bu özel tekerlek, Krupp’ların bütün dünyanın çelik patronu olmalarında büyük rol oynar. Öyle ki, bu tekerlek, şirketin hala kullanılan logosuna konulur. Tekerlek dışında her türlü lokomotif parçası ve ray da üreten Krupp’a büyük karlar sağlayan önemli demiryolu projelerinden biri de Berlin-Bağdat Demiryolu Hattı olur. İkinci Wilhelm döneminde Osmanlı ile kurulan yakın ilişkiler sayesinde demiryolu hattının bütün yapım hakları Almanya’ya verilir. 1913 yılında yapımı tamamlanan projenin her türlü çelik ihtiyacı Essen’deki fabrikalardan karşılanır.
Ve o tarihlerde Krupp çeliği ile üretilen demiryolu ve lokomotifler kullanılarak cepheye-savaşmaya gönderilen ve ellerine Krupp’un ürettiği silahlar verilen Anadolu insanı, tarihin cilvesine bakın ki gün gelecek, bu kez Essen’de, Duisburg’da, Dortmund’ta Krupp’un fabrikalarında ‘göçmen işçi’ olarak çalışacaktır.