Özgür Özel’in hem CHP liderliğini hem de 31 Mart yerel seçimini kazanmasını sağlayan isim olan Ekrem İmamoğlu’nun son yaşananlarla ilgili düşüncesi nedir acaba? Özel’in söylediklerini onaylıyor mu? Eğer onaylıyorsa 'ülkedeki tek adam rejiminde isimler değişecek ama baskı ve hukuksuzluk devam edecek' demektir.
CHP’nin acemi lideri gün geçmiyor ki bir çam devirmesin. MİT’ten brifing talep eden muhalif lider olması yetmiyormuş gibi bir adım daha ileri giderek MİT’ten CHP’ye üye olmak isteyenleri fişlemesini istedi. Özgür Özel, 15 Temmuz rejiminin ana gövdesini istihbarat teşkilatının oluşturduğunu görebilecek zekaya sahip olduğuna göre bunları niçin yapıyor? Tek adam rejiminin payandalarına şunu mu demek istiyor: ‘İktidara biz gelirsek tek adam rejiminin oluşturduğu yapı devam edecek ve sadece baştaki yönetici değişecek.’
Burada en önemli soru ise Özgür Özel’in bu anlam verilemeyen çıkışları hakkında Ekrem İmamoğlu ne düşünüyor?
Özgür Özel, tek adam rejiminin kurumlarını onaylayarak aslında Erdoğan’ın yaptıklarını onaylamış olmuyor mu? Özel, MİT tarafından yapılan fişlemeleri, hukuksuz gözaltıları, kayyım atamalarını ve suçsuz insanlara verilen onlarca yıllık cezalarını onaylamış olmuyor mu? Gezi sanıkları, Demirtaş ve binlerce siyasi mahkum suçlu oldukları için mi cezaevindeler? Bu kişiler Özel’in brifing aldığı MİT’in uyduruk fişlemeleri ve hakim görünümlü parti aparatı yargı mensuplarının verdiği kararlar yüzünden cezaevindeler.
Bu ülkedeki hukuksuz düzeninin oluşmasında en önemli görevi ifa eden MİT’den brifing alıp ve insanları fişlemek neyin nesi Allah aşkına. Özel’in yanında aklı başında hiçbir insan yok mu gerçekten? Yoksa hepsi tek adam rejiminin bütün uygulamalarına kendilerine dokunmadığı sürece destek mi veriyorlar? Tam da böyle düşünüyorlar. Bunu Meclis kürsüsünden söyleyecek kadar basitlikte siyaset yapıyorlar. ‘Kayyım uygulaması cemaate yönelik çıkarılmış bir kanunmuş ve başkalarına uygulanamazmış.’ Onlara uygulanamazmış. Ne güzel değil mi?
Bu sözlerden anlıyoruz ki kayyım rejimiyle ilgili kanun maddesini bilerek ve isteyerek Anayasa Mahkemesi’ne götürmemiş Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP. Kılıçdaroğlu’nun CHP’si Selahattin Demirtaş’ın tutuklanmasını sağlayan anayasa değişikliğine de destek vermişti. Kılıçdaroğlu, zaman zaman demokrat çıkışlarıyla bunları bir nebze geride bırakmıştı. Ancak Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP, tek adam rejiminin oluşmasına birçok konuda sessiz kalarak ortak olmuştu. Sessiz kalarak onaylama politikasını bir adım ileri aşamaya taşımakta mahsur görmeyen Özgür Özel, Erdoğan rejiminin en kirli yapısının her yaptığını meşrulaştırarak ortaklık aşamasına geçti. Bu saatten sonra Özgür Özel, Saray’ın bir yancısı olmanın ötesine geçmeyecek siyasetçidir.
Kürtler, KHK’lılar, Gülen cemaati mensupları, kampüste protestoya katılan gençler, ormanlarını yok eden madencileri protesto eden köylüler, devlet karşısında hakkını arayan herkes şunu bilmeli; Özgür Özel’in yönetimindeki CHP’den kendilerine bir fayda gelmeyecek. Özgür Özel, CHP’yi köklerine döndürdü, devletin yanında konum aldırdı. Bu arada CHP, iktidara geldiğinde demokrasi geleceğini sananlara bir kez daha günaydın.
Özgür Özel’in hem CHP liderliğini hem de 31 Mart yeril seçimini kazanmasını sağlayan isim olan İstanbul Büyükşehri Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun bu yaşananlarla ilgili düşüncesi nedir? Özel’in söylediklerini onaylıyor mu onaylamıyor mu? Eğer onaylıyorsa ülkedeki tek adam rejiminde isimler değişecek ama baskı ve hukuksuzluk devam edecek demektir. Buna en çok hukuksuz işlem yapan bürokratlar, hukuksuz karar veren Saray yargıçları, beşli çete ve mülakatla zeki çocukların yerine KPSS’den düşük not almasına rağmen devletin A kadrolarına yerleşen çapsız kişiler, cemaat görünümlü çıkar grupları sevinecek.
İmamoğlu, Özel’in açıklamalarına destek veriyorsa eğer, bu demek oluyor ki ülke uzun süre istikrara kavuşamayacak ve ekonomik kriz kalıcı hale gelecek. Ülkeye kısa vadede demokrasi ve özgürlük gelmeyecek gibi görünüyor. Bu da sadece küçük bir azınlık dışında kimsenin talebi ve isteği değil.
Manisa’da sokak arasında bir eczane sahibi olan Özgür Özel’e genel başkanlık gömleği bir değil birkaç beden büyük gelmiş görünüyor. Özgür Özel’in MİT’ten brifing talep ettiği yönündeki açıklamasını okuduktan sonra sosyal medyadan şunu yazmıştım: ‘Özgür Özel sevindirik delisi olmuş.’
Sevindirik delisi olmakla kalmadı, partisine üye olmak isteyeni bile fişletecek kadar hukuksuzluğa ortak olacak adımı attı.
Muhalefetin yapamadığını belki halk, Saray ve yancılarını toplu halde tarihe gömerek yapar. Bakalım İmamoğlu, bu işe ne diyecek?