Son dönemde Türkiye’de müzik dünyasının en beğenilen isimlerinden Melike Şahin, hayranlarının uzun zamandır beklediği yeni albümü Akkor’u piyasaya çıkardı. Sıradışı sesiyle Türk müziğinin yeni divası olarak adlandırılan Şahin, “Bence ben pop star değilim, işimi yapıp devam ediyorum” diyor.
Melike Şahin ismi son iki yıldır müzik dünyasında fırtınalar estiriyor. Yazdığı, bestelediği ve seslendirdiği şarkılar dillerden düşmüyor. Asıl çıkışını, söz ve müziği Mabel Matiz’e ait Diva Yorgun parçasıyla yapan Şahin, şimdide Akkor albümüyle gündemde. Aslında albümde Akkor adından bir şarkı yok. Buna rağmen albümün neden bu ismi aldığını şöyle anlatıyor ünlü sanatçı: “Nereden aklıma geldi hatırlamıyorum. İlk albümüm Merhem’in ardından günlüğüme ikinci albümümün adı Akkor olacak diye yazmışım. Bu fikrimden vazgeçmedim. Akkor, yanmaktan küle dönmüş ama hala ısı veren ateşin en son kısmı.”
Hürriyet’ten Hakan Gence’ye konuşan Melike Şahin, şarkılarının bu kadar sevilmesini, anlatılmayan bir duyguyu yazabilmesi ve insanların o duyguyu şarkılarında bulabilmesine bağlıyor. “Herhalde samimiyet de bir etken. Çünkü müziği ticaret düşünerek yapmıyorum.” diyen Şahin, şöyle devam ediyor: “Bir müzisyen ve söz yazarı olarak beni tatmin edecek bir şeyin peşinde koşuyorum, o dürüstlüğüm de hissediliyor olabilir. Ama bazen benim de Harbiye konserleri sırasında, ‘ne yaşıyoruz’ diyesim geliyor.
Melike Şahin, müzik dünyasından hızlı yükselişine rağmen popstar olmaya alışmamış. Kendini Popstar gibi de görmediğini söylüyor: “Bana hala en başındaymışım gibi geliyor. Bence ben popstar değilim, işimi yapıp devam ediyorum.”
Bu kadar sevilirken hayal kırıklıklarından da bahsediyor Şahin. Sektörde kadın müzisyenlerin fikirlerinin erkek meslektaşları kadar değer görmediği tespitini yapıyor. Sadece müzikte değil her alanda erkek egemen yapı olduğunu söylüyor. Akkor’u ise ‘Herşeye rağmen ayakta kalan bir kadının hikayesi’ olarak tanımlıyor: “Ben küllerinden doğup yeniden kanatlanmaya takıntılıyım. Bu da albümde anlattıklarımı yansıtıyor. Akkor benim için göğsümü gere gere taşıyabileceğim hem memleketimi hem de kendimi anlatabileceğim bir albüm. Global müzik dünyasında da kendimi tanıtmak istiyorum yavaş yavaş.”
Hiçbir zaman çok tanınmaktan ve şöhretten hoşlanmadığını da belirtiyor Şahin. Bu durumunu anlatırken, “Çok sokağa ait bir kızmışım gibi geliyor. Tanınır olduğun için birşeyleri yapamaz hale geliyorsun. Ben öyle olsun istemiyorum. Mesleğimin, gülü seven dikenine katlanır kısmındaki diken burası işte” cümleleriyle aktarıyor duygularını.
Şöhretin bütün pırıltısı ve sahnedeki alkışlar, hayranların sevgi seli bir yana, Melike Şahin hayatın düşmeler ve kalkmalarla dolu olduğuna inanıyor. “Allah çözümsüz dert vermesin, kalan şeylerin yolu bulunuyor” diyen Şahin, şarkılarını kendini iyileştirmek için yazdığını söylüyor.
Melike Şahin, Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü mezunu. “Müzik nasıl hayatına girdi?” diye sorulduğunda ise “Aslında hep vardı, o zamanlar müzik kulübünde söylüyordum. Mezun olmadan BaBa Zula’yla söylemeye başladım” diyor.
Kendisini, neşeli, şaka yapmayı seven, insanları iyi dinleyen biri olarak tanımlayan Şahin, fikri sorulduğunda derin analizler yapabileceğini ve bundan çok hoşlandığını da ifade ediyor.