Yeni çözüm süreci 'Devlet aklı' mı, Devlet Bahçeli'nin fikri mi henüz bilinmese de Almanya'nın Köln kentinde buluşan binlerce Kürt "Abdullah Öcalan'a Özgürlük-Kürt Sorununa Siyasi Çözüm" sloganları eşliğinde yürüyüş düzenledi. Yürüyüşe katılan DEM Partili Ömer Öcalan, "Size Sayın Abdullah Öcalan'ın selamını getirdim" dedi.
Fotoğraflar: Selahattin Sevi / Velev
Köln (Velev) – Geçtiğimiz yıllarda benzerleri gerçekleştirilse de, Köln’de Kürtlerin bu seferki buluşmasına daha fazla anlam yüklendi. Ekim ayı ortalarında partisinin grup toplantısında MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, PKK lideri Abdullah Öcalan için, -şartlı da olsa- “Tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM’de DEM Parti grup toplantısında konuşsun” çıkışı vardı ortada. Az şey mi?
Köprünün altından çok sular akmış, Erdoğan ile 2007 yılında girdiği bir Öcalan tartışmasında, Erzurum’daki seçim mitinginde kürsüden ip fırlatan Bahçeli, “Alın şu ipi asın” demişti. Şimdi ise eski halinden eser yok; benzer açıklamalarla kendisine yüklenen Müsavat Dervişoğlu tarafından fırlatılan ‘ip’le hatıra fotoğrafı çektiriyor yüksünmeden.
‘Devlet aklı’ mı, Devlet Bahçeli’nin fikri mi henüz bilinmese de Almanya’nın Köln kentinde buluşan Kürt grupların “Abdullah Öcalan’a Özgürlük-Kürt Sorununa Siyasi Çözüm” sloganıyla düzenlediği gösteri yürüyüşü kendi gündemiyle gerçekleştirildi.
Bahçeli’nin “Vakit tamam” sloganına atıfla “Vakit Tamam! Öcalan’a Özgürlük” yazılı pankartlar açan göstericiler, megafonları da kullanarak hep bir ağızdan “Öcalan’a Özgürlük” diye ses yükseltti.”Bijî Serok Apo”, “Bê serok jiyan nabe”, “Selam, selam İmralı’ya bin selam” sloganları da sık sık duyuldu açık hava toplantısı boyunca.
Kentin eski tersaneler bölgesinde bulunan miting alanı Deutzer Werft’te başlayan ve Ren Nehri üzerindeki Severin Köprüsü, Köln’ün tarihi merkezi ile Deutz Köprüsü güzergâhını takip eden 3 kilometrelik yürüyüş başladığı noktada son buldu. Yaklaşık iki saatlik yürüyüşte Türkiye’de 25 yıldır cezaevinde bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridin kaldırılması ve serbest bırakılması talep edildi.
Alman polisinin eylem sırasında görüntü kaydı aldıklarını ve yasak kapsamında olan pankartlar belirlendiği takdirde bunları taşıyan kişiler hakkında gösteriden sonra suç duyurusunda bulunulacağı uyarısına bile gerek kalmadı. Grup disiplini o kadar sıkıydı ki, tek tük de olsa belirlenenlerin dışında pankart ve flama taşıyanlar anında uyarıldı. PKK ve YGP flamaları sessizce montların içine sokuldu.
Yoğun güvenlik önlemleri alınsa da kayda değer bir olay ya da taşkınlık yaşanmadı. Türkiye’nin yanı sıra Avrupa Birliği (AB) ve ABD tarafından ‘terör örgütü’ olarak sınıflandırılan PKK, 1993 yılından beri Almanya’da yasaklı örgütler arasında ve sembollerini taşımak yasak.
Alman güvenlik birimlerinin PKK’ye yakın derneklerin ‘çatı örgütü’ olarak tanımladığı Almanya Kürdistanlı Topluluklar Konfederasyonu (KON-MED) tarafından yapılan çağrı ile bir araya gelen 15 binden fazla kişi arasında çocuklu ailelerin ve gençlerin sayıca fazla olması gözlerden kaçmadı. Gençlerin kimisi renkli saçlıydı, kimi de PKK’yle özdeşleşen “sarı mekap“lı…
KON-MED’in gösteri çağrısında eylemin “Abdullah Öcalan’a Özgürlük – Kürt Sorununa Siyasi Çözüm” sloganıyla yapıldığı belirtildi. “15 Şubat 1999’dan beri İmralı’da cezaevinde bulunan Öcalan’ın özgür kalması ve Kürt meselesine ilişkin barış sürecine, demokratik ve barışçıl bir çözüm bulunmasına aktif katılabilmesi” talep edildi. Öcalan’ın 43 ay sonra yeniden ailesinden yeğeni ve DEM Parti milletvekili Ömer Öcalan ile görüştüğü, yıllardır “yoğun tecrit yaşadığı” biliniyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 18 Mart 2014 tarihli kararına da işaret edilen çağrıda, Abdullah Öcalan’ın şartlı salıverilme olasılığı olmaksızın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilmiş olmasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3’üncü maddesine aykırı bulduğuna ilişkin kararı olduğu da çağrıda hatırlatıldı.
Toplanma alanında ve yürüyüş sırasında halaylar çekilirken Kürt kadın hareketinin sembolü haline gelen “Jin-Jiyan-Azadi” sloganları da duyuldu.
Mitingde 23 Ekim’de İmralı’ya giderek bir görüşme gerçekleştiren Halkların Eşitlik ve Demokrasi Milletvekili ve Abdullah Öcalan’ın yeğeni Ömer Öcalan da bir konuşma yaptı.
23 Ekim’de İmralı’ya giderek görüşme gerçekleştiren Öcalan’ın yeğeni ve DEM Parti Urfa milletvekili Ömer Öcalan da mitingde konuşma yaptı. “Size Sayın Abdullah Öcalan’ın selamını getirdim. Bana ‘Nereye gidersen git, selamlarımı ilet’ dedi” sözleri coşkulu sloganlarla karşılanan Ömer Öcalan, şunları söyledi:
“Günlerdir Sayın Öcalan’ın verdiği mesaj üzerinde tartışmalar yürütülüyor. Sayın Öcalan’ın verdiği mesaj şu şekildeydi: Koşullar uygun olursa çatışma koşullarını ortadan kaldırabileceğini belirtti. Kendisinin teorik ve siyasi birikimine güvendiğini söyledi. Siyasi partiler, örgütler ve Kürt kurumları, ‘Adres İmralı’dır ve biz bu mesajın arkasındayız’ dediler. Kürt sorununun Sayın Öcalan ile demokratik yollarla çözülmesi gerektiğini açıkça ifade ettiler. Bizler de Sayın Öcalan’a güveniyoruz. Sayın Öcalan, demokrasi ve barış için mücadele ediyor ve geçmişteki tecrübeleri gözler önünde. Oslo süreci, İmralı süreci buna örnek. Ancak bu süreçlerin ardından maalesef Türk devleti tarafından halkımıza çok acılar yaşatıldı. Sayın Öcalan, zindanda büyük bir moral, enerji ve kudretle, çözümün onurlu ve demokratik bir çözüm olacağını ve buna hazır olduğunu ifade etti. Biz de halk olarak onun gücüne güç katmalıyız. Bu moral, enerji ve kudret Sayın Öcalan’da mevcut ve bu gücü destelemek bizim görevimizdir.”
‘AĞIR TECRİT KOŞULARINDA ÇÖZÜM SÜRECİ YÜRÜTÜLEMEZ’
“Ortadoğu’da kirli bir siyaset yürütüyorlar. Biz Kürtler birliğimizi ve siyasetimizi güçlendirmeliyiz, kirli savaşın önünü almak için mücadele etmeliyiz” mesajını veren DEM Parti milletvekili, şöyle devam etti:
“Çözüm, kırmızı kalemle yazmakla değil; samimiyetle, ciddiyetle ve muhataplıkla sağlanabilir. Tecrit, hukuksuz ve kanunsuz şekilde devam edemez. Ben 37 yaşındayım ve ilk defa Sayın Öcalan’ı gördüm. Kendisiyle görüştüğümde, Hamili Yıldırım, Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş’ın durumlarının iyi olduğunu söyledi. Ben de onun sağlığını sordum: ‘Bunu geç’ diyerek halkımızı sordu ve ona odaklanmamızı istedi. Sayın Öcalan bize her zaman moral verdi. Yıllardır cezaevinde olmasına rağmen bir kez bile negatif bir durum bize yansıtmadı. Hepimize güç ve umut verdi.”
Organizasyonu gerçekleştiren Almanya Kürdistanlı Topluluklar Konfederasyonu (KON-MED), mitingin ardından, “Bugün Köln’de on binlerle Kürdistan ve Ortadoğu’da barış ve demokrasiden yana olduğumuzu gösterdik. Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü bunun anahtarıdır” paylaşımını yaptı.
Almanya”nın yanı sıra, Hollanda, Belçika, Fransa, Avusturya ve Lüksemburg gibi ülkelerden gelen göstericiler yerel saatle 10.00 ile 16.00 saatleri arasında buluştu.
Çok daha büyük katılım beklenen mitingdeki konuşmalarda, “Kürt hareketinin barıştan yana olduğu ve Öcalan’ın serbest bırakılmasının halklar arası uzlaşmanın işareti olacağı” dile getirildi.
Mitinge katılanların çoğu söyleşi vermekten çekindi. Özellikle bazı gençler “Yetkilerle konuşun” derken, adını vermek istemeyen ve iki yıldır Almanya’da sürgünde olan 38 yaşındaki bir kişi, “Neden buradasınız?” sorusunu, “Avrupa’da yaşayan bir Kürtseniz burada olmalısınız” ifadeleriyle yanıtladı. Bahçeli’nin çağrısının kendi aklı olmadığını dile getiren gösterici, “O akıl Devlet Bahçeli’nin değil, devletindir… Ama bizim gündemimizde değildir. Nasıl Malazgirt’ten Kurtuluş Savaşı’na Türkler başları sıkışınca Kürtleri yardıma çağırıyorlar, yine öyle bir durum var. Türkiye’de ekonomi bozuldu, ahlâk çöktü, özgürlükler askıya alındı. Çıkış yine Kürtler omuz verirse olacak ve bunu artık Devlet Bahçeli bile biliyor” dedi.
Babasıyla birlikte 2 yıl önce Almanya’ya gelen ve siyasi mülteci olan 16 yaşındaki bir genç kız ise, gülümseyen yüzü, umut dolu bakışlarla Türkiye’de kalan annesini özlediğini söylüyor.
“Barış” olursa o da annesine kavuşacak…
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
