Erdoğan'la aralarında görüş ayrılığı olup olmadığını sorduğu için Devlet Bahçeli'nin "Türkiye’yi tahrik edici, yanlış bilgilerle ayrımcılığı körükleyici davranışlardan vazgeçin. Geçemiyorsan mesleğini bırak" dediği gazeteci Hilal Köylü, Bahçeli'ye yanıt verdi.
Gazeteci Hilal Köylü, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye “Çözüm süreci konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’la aranızda bir görüş ayrılığı var mı, yok mu?” sorusunu yöneltti.
Bahçeli ise soruya sert tepki göstererek, “Bir defa basın mensubu kardeşlerim, Türkiye’yi tahrik edici yanlış bilgilerle ayrımcılığı körükleyici davranışlardan vazgeçin. Geçemiyorsan mesleğini bırak” dedi.
Bahçeli’nin yanıtına gazeteciler ve basın meslek örgütleri tepki gösterirken, Hilal Köylü de “Demokrasilerde gazetecilerin tek bir görevi vardır. Kamuoyunun merak ettiği, gündeme dair düşündüğü, sorguladığı bütün soruları tüm siyasi parti liderlerine sormaktır. Gazetecinin görevi budur” diye konuştu.
Halk TV’de Buket Güler‘in sunduğu Haber Masası’na konuk olan Köylü şunları söyledi:
Ben sadece, görevimi yapıyorum. Gazeteciler kamuoyu adına çalışırlar. Hiçbir partinin, hiçbir siyasetçinin temsilcisi değillerdir. Şunu da söylemem gerekiyor ki işte cesaretle, o soruyu sorabilen, soruları sorabilen gazeteciler var. Bunu ben sadece bugün yapmadım. Hep yapıyorum. Fırsatımı buldukça hangi siyasetçiyle karşı karşıya gelsem, hangisini yakalasam, kamuoyunun gündemindeki soruları soruyorum.
Devlet Bahçeli de gündemi belirleyen, iktidarda, iktidar ortağı olan bir partinin lideri. Onun söyledikleri son günlerde çok önemli. İşte günlerdir bunu tartışıyorduk. Bu çözüm süreci ya da işte yeni bir açılımdan bahsediyoruz. Terör sorununun ya da Kürt sorununun bitip bitmemesine dair, devletin ya da hükümetin yeni bir planı mı var? Yeni bir plan program içinde mi? Bu konuda da Cumhurbaşkanı Erdoğan suskunluğunu koruyor. ‘Terörle mücadeleye ödünsüz devam edeceğiz’ diyor. Ama, ‘Öcalan’a çağrı’ konusunda Cumhurbaşkanı’nın herhangi bir yanıtı olmadı.
Ben de tabii ki herkes bunu merak ettiği için aranızda bir görüş ayrılığı var mı diye sordum. Gayet de doğal bir şekilde. Bahçeli’nin, tarzı da bu oldu. Benim hani hep düsturum nedir? Gazeteci görevini yapmak zorundadır. Kamuoyunun kafasındaki, aklındaki, gündemdeki soruları gündeme getirmektir. Ben hep bunu yaptım. Gazeteciyim. Her siyasiye, her siyasetçiye, bu merak edilen konuları, gündemdeki konuları soruları sorarım.
MHP’li siyasetçiler de aradılar. Hatta tebrik eden oldu. “Güzel soru sordunuz, çok tartışılıyor bu konu” dediler. “Gazeteciler başlattı bu konuyu, bu tartışmayı” dediler. Bu süreç gerçekten çok önemli. Türk siyasetinde kartlar yeniden dağıtılıyor. Öyle bir dönemin perdesini aralamış bulunuyoruz. Ben de yine tabii her zaman olduğu gibi tarihe tanıklık ediyorum diyelim.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Görüş ayrılığı yaşadığına dair iddialara son derece kızmış durumda. Öcalan’ın Meclis’e gelip konuşması konusunda ne konuştular, ne düşünüyorlar, ne tartışıyorlar diye inanılmaz kafa patlatılıyor. Ankara’da inanılmaz komplo teorileri havada uçuşuyor. O da bunlara kızmış durumda. Hepsi de kulağına geliyor. Hepsini tek tek not ediyor, not ediyor diyen yakın kurmayları var. Belki de bugün böyle patlamayı, bugün böyle azarlamayı kendince uygun gördü ve konuyu o da kapatmak istedi.