Narin Güran cinayetiyle ilgili davaya ikinci gününde devam ediliyor. Duruşma salonunda fenalaşan bana Arif Güran hastaneye kaldırılırken Amca Salim Güran'ın eşi Melek Güran daha önceki ifadesini baskı altında verdiğini söyleyerek ifadesini değiştirdi.
Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan, cansız bedeni 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayeti davasının ilk duruşması dün başladı.
4 sanık ve 26 tanık, davanın ikinci gününde geniş güvenlik önlemleri altında Diyarbakır Adliyesine getirildi.
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada tutuklu sanıklar Nevzat Bahtiyar, ağabey Enes Güran, anne Yüksel Güran ve amca Salim Güran ile “müşteki” sıfatıyla katılan baba Arif Güran ile tanıklardan Gazal Bahtiyar dinlendi. Haklarında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen sanıklar, sorulara genellikle ‘Bilmiyorum, hatırlamıyorum’ gibi yanıtlar verdi.
Amca Salim Güran’ın eşi Melek Güran, daha önce verdiği ifadeyi değiştirdi. Narin’in kaybolduğu ilk güne dair, “Bahçeden eve geldim. Kızlarım kalktı, yataklarını topladı. Temizliğimizi yapıp, kahvaltı yaptık. Saat 12.00’de çarşıya çıktık. 2 buçuk saat sonra eve geldik. Eşime yiyecek bir şeyler hazırladım. Yedikten sonra dinlendi. Sonra kalkıp, tarlaya gideceğini söyledi. 3 buçuk, 4 civarı evden çıktı. O gün eve gelmedi. O gün kimse evimize gelmedi. Bende dışarıya çıkmadım. Kızlarım da evden çıkmadı” ifadelerini kullandı.
Eşinin her hangi bir hareketinden kesinlikle şüphelenmediğini söyleyen Güran, jandarmayı yönlendirdiğine dair iddialara ilişkin ise “Eşim kesinlikle yönlendirmedi jandarmayı. Eşim bir hafta boyunca yatmadan aramalarda onların yanındaydı” dedi.
Daha önceki ifadesini baskı altında verdiğini söyleyen Güran, “Medyada ‘Melek Güran eşi Salim Güran’dan şüpheleniyor’ deniyor. Kesinlikle yok böyle bir şey” dedi.
Baskı ve şiddet altında, “Eşimden şüpheleniyorum” dediğini söyleyen Güran, bunu daha sonra düzelttirdiğini fakat “yalan” şekilde basına sızdığını iddia etti.
Güran, Diyarbakır Barosu’ndan bir avukatın “Eşinizin sizi aldattığına dair beyanları var” demesine, “Eşim kesinlikle beni aldatmaz, hiçbir zamanda aldatmamış” tepkisiyle karşılık verdi.
Güran, Narin’i kimin öldürdüğüne dair soruyu ise “Nevzat Bahtiyar öldürmüştür. Başka kim öldürmüştür. Eşimin üzerine iftira atmış. Eşime güveniyorum. Kesinlikle o öldürmemiştir” şeklinde yanıtladı.
Duruşma, ikinci gününde tanık ağabey Baran Güran’ın ifadelerinin alınmasıyla başladı.
Güran, “Nasıl böyle olduğunu, olayların nasıl böyle geliştiğini bilmiyorum. Olay günü Diyarbakır’daydım. Öğrenince önce köye gittim. Caminin önünde büyük bir kalabalık vardı. Sonra eve gittim, Narin yok dediler. Sonra 112’yi aradım” dedi.
Mahkeme başkanı, “Aile kendi arasında gizli toplantılar yapmış, kameralar kurulmuş iddiası var. Ne diyorsun?” diye sordu. Güran, “Bu olaylarda bazen bakanlar falan geliyordu ziyarete. Batman’dan Diyarbakır’a misafirler geliyordu. O yüzden toplantı olmadı. Yani ben görmedim. Böyle gizli bir toplantı köyde yapılmazdı” dedi. Güran, kadınların kavga ettiği iddiasına dair, “Ben o sırada orada değildim” yanıtı verdi.
“Olay günü bir araba geldiği söylendi bir araba gelmiş o gün biz kaçırılmış dedik. Şıha gidildi; ‘ölse ben bilirdim, kaçırılmış’ dedi. Biz de kaçırılmış sandık.”
Avukat Nahit Eren, Salim Güran’ın dünkü duruşmada kendisine “Sen neyin peşindesin?” diye sorduğunu işaret ederek, “Biz Baran ile birlikte ATK’nin önündeydik. Baran’ın da benim peşimde olduğum şeyin peşinde olduğunu hissediyordum. Bu çocuğun getirildiği duruma karşı adalet mücadelesi vereceğiz, hayatıma mal olsa da vereceğim. ATK’nin önündeydik, bu soruşturmayı yürüten 3 savcımız var. Sana teşhis yaptıracaklardı. Ben o teşhise izin vermedim. ‘Bir abi bu şekilde görmesin, bu kokuyu almasın’ dedim. Sana göstermemelerinde çok ısrarcı oldum. Ama dışarıya gelen kokuyu sen de alıyordun. O yüzden ben neyin peşindeyim? Buna sebep olanların peşindeyim” şeklinde konuştu.
Baba Arif Güran, Eren’e karşı “Allahsızlar benim kızımdan bahsetmeyin artık” ifadelerini kullandı. Bunun üzerine salonda gerginlik ve tartışma çıktı. Salondaki tanıklardan bazıları, Arif Güran’a “Yeter artık doğruları konuşun. Narin’e ne yaptınız onu söyleyin yeter artık yahu” şeklinde tepki gösterdi.
Arif Güran ‘kızım katledilmiş sen ne diyorsun’ diye haykırdı. Baba Arif Güran davada ağlayarak fenalaştı ve “Beni öldürün” diye bağırdı.
Baro avukatları, Baran Güran’a “Sence kardeşine ne oldu?” diye sordu. Baran Güran, “Kız kardeşim tepeye çıkmadan önce (Nevzat Bahtiyar’a dönerek) bu köpek tarafından kaçırıldı” dedi. Güran, “Neden yapmıştır?” sorusuna, “Cevap vermek istemiyorum” diye yanıt verdi.
Gazeteci Rojda Altuntaş‘ın aktardığına göre, Diyarbakır Barosu’ndan avukatlar, Baran Güran’a soruyor: “Bir beyan var, ‘5 saat aradık, bulamadık Narin’i.’ Neden böyle dedin?”
Baran Güran: 1 saattir kayıp desem, ilgilenmezler diye öyle dedim.
Gazeteci Emrullah Erdinç’in aktardığına göre, avukat cezaevindeki kardeşi Enes ile yaptığı kamera görüntülerini sordu
Baran: Kamera görüntüsü çok yayıldı nerden yayıldı bilmiyorum kardeşime dik dur dedim moral vermek için. Cezaevinde olduğu için sahipsiz mi bırakalım?
Aile Bakanlığı avukatı Baran Güran’a soruyor;
Avukat: Sence ne oldu?
Baran: Biz kardeşimin kaçırıldığını düşündük.
Avukat: 19 gün kardeşin aranıyor. Aileniz yanlış yönlendiriyor, ne diyorsunuz?
Baran: Benim ailem karakol görmemiştir o yüzden yanlış ifade vermiş olabilirler.
Avukat: Enes madde kullanıyor mu şiddet uygular mı?
Baran: Kesinlikle öyle bir şey yok.
Avukat: Kolunu ısırdı.
Baran: Ben de kolumu duvara vurdum, bundan haberiniz var mı? Normal bir durum bu.
Avukat: Nevzat ile ilgili siz ne düşünüyorsunuz mesela ailenle dost mu?
Baran: Uzun zamandır konuşmuyoruz onu biliyorduk.
Sanık avukatı soruyor;
Avukat: Nevzat, Narin dışında başka çocuğa para verdi mi?
Baran: Vermemiş. Yaşıt çocuklara sorduk sadece Narin’e para vermiş.
Avukat: Sence Nevzat babanla tartışması sonucu bu cinayeti işlemiş olabilir mi?
Baran: Olabilir. Nevzat çok soğukkanlı 50 cinayet işlemiş gibi.
Hakim: Baran, “Nevzat para verdi” dedin. Neden şüphelenmedin o sırada?
Baran: Normal olabilir.
Hakim: Sen, “soğukkanlı, cinayet işlemiş gibi” dediğin için söylüyorum.
Baran: İnsan ilk kez cinayet işlemiş, insan korkar ama o babamın yanına geldi o derece soğukkanlı.
Salim Güran’ın avukatı soruyor; Ali Rıza Güran, Bahtiyar ailesine para teklif etti mi?
Baran: Asla, asla.
Avukat: Salim Güran nasıldı?
Baran: Amcam sürekli jandarmanın yanında arama yapıyordu
Avukat: Salim Güran yeğenlerini döver mi?
Baran: Asla, hiç dövmez.
Avukat: Amcan ile annen arasında ilişki olduğu iddia ediliyor. Enes görse ne yapardı?
Baran: Kafasına sıkardı.
Baran Güran’ın sorgusu tamamlandı.
Mezopotamya Ajansı’nın aktardığına göre, tanık olarak dinlenen Narin Güran’ın kuzeni Osman Güran, “Enes ile sadece Narin’in kaybolduğu gün görüştüm. Beraber arama çalışmalarına katıldık. Konuşmadık, sadece aynı ortamdaydım. Dedemin evinin önündeydim. Arif Güran aracıyla geldi. Biz petrole gittik bir şeyler aldık. Ben araç koltuğunu kendime göre ayarlarken yerdeki paspasın üzerinde bir terlik gördüm. Muhammet (Salim Güran’ın yeğeni) de ‘yol üstünde bu terliği aldım, unuttum dedi’ dedi. Sonra ben de kolluk kuvvetlerine teslim ettim” diye konuştu.
Yüksel Güran’ın avukatı, “Gözaltına kötü muamele, nezaketsiz davranış, ağır hareket gibi muamelelerle karşılaştınız mı?” sorusuna Osman Güran, “İl Jandarmada Narin’in bulunduğu gün tırnaklarımı çekme, düz duvara tutarak işkence de bulunma gibi şeylerle karşılaştık. Katil acaba içimizde mi diyerek işkencelere sustuk” dedi.
Amida Haber’in aktardığına göre, duruşma salonundan çıkarılan Arif Güran fenalık geçirdi. Sağlıkçılar duruşma salonunun dışında müdahalede bulundu. Güran daha sonra adliye önündeki ambulansla hastaneye kaldırıldı.
Tutuklu sanıklardan Muhammet Kaya tanık olarak dinlendi.
Muhammet: Enes dayımın oğlu Salim dayım olur. O sabah uyandım davetiye dağıtıyordum. Akşam 8’de Devran Güran haber verdi Narin kayıp diye. Biz de aramaya gittik.
Hakim: Terliği bulduğun güne gelelim.
Muhammet: Süt almaya giderken terliği gördüm es geçtim sütü aldım dönüşte tekrar terliği gördüm alayım dedim aldım.
Hakim: Oradan yüzlerce kişi geçti kimse görmedi de sen nasıl gördün? Acaba sana başka biri söylemiş olabilir mi?
Muhammet: Terliği aldım eve geçtim. Evde toplantı yapılacaktı komutan bağırıyordu ben de ona yardımcı olayım dedim sonra arabaya bindik Osman arabada terliği fark etti Baran’a atalım dedi fotoğrafı attı.
Hakim: Terliği unutmak biraz ilginç belki o yüzden tutuklusun. Neden herkese göstermedin?
Muhammet: Unuttum o panikle Yüksel terliği gösterince ben olabilir dedim ki kızın terliği vardı ama sonra baktık numarası farklı. Anladık Narin’in olmadığını.
Savcı: Salim seni bilmediğin biri ile ayın 22’sinde bir yere göndermiş. Neresi orası?
Muhammet: Bilmiyorum, belki dayım istihbarattan biri ile göndermiştir beni.
Muhammet Kaya: 9 saat boyunca darp ettiler. Jandarma bana “katil” dedi.
Muhammet Kaya’nın ifadesi tamamlandı.
Narin Güran’ın tutuklu yengesi Maşallah Güran, tanık sıfatıyla dinlendi. Maşallah Güran, evde yaşanan “kadın kavgasına” dair soruya, “Narin’in bulunduğu gün komutan geldi. Yüksel’e haber verdi. Yüksel, ‘Komutanım bana söz verdin, hani Narin’i getirecektin’ deyip, çığlık attı. Sonra bayıldı. Ben de ‘Oy Narin hangi şerefsizler sana kıydı’ dedim. Sonra Yüksel’in kız kardeşi geldi. ‘Anlatsaydınız böyle olmazdı’ dedi. ‘Biz bir şey bilmiyoruz. Biliyorsan sen anlat’ dedim. Tartışma çıktı. O sırada kızım bayıldı. Onu aldım, eve gittim” dedi.
Maşallah Güran, Salim, Enes ya da Yüksel Güran tarafından yönlendirilmediğini kaydetti. Güran, yalan beyanda bulunması için yönlendirilip yönlendirilmediğine dair soruyu, “Hayır kesinlikle” yanıtını verdi.
Maşallah Güran, “Nevzat’ın birini öldürme ihtimali var mı?” sorusuna “Şu ana kadar yoktu” yanıtı verdi. Salim, Yüksel ve Enes Güran’a dair sorulan benzer soruyu da “Hayır. İnanmıyorum” cevabı verdi.
Maşallah Güran’ın ifadesinin ardından duruşmaya ara verildi.
Pedagog, eşliğinde çocuk M.E.G.’nin ifadesi alındı.
Pedagog: Narin o gün camiye gitti. Kim kim evdeydiniz, neler yaşandı? Anlatabilir misin?
M.E.G.: Narin gittikten sonra Enes abimle oyun oynadık. Annemin telefonu ile oynuyorduk, o da annemin telefonu ile oynuyordu. 2 el attık, çıktık.
Pedagog: Saat kaç gibiydi?
-Saati hatırlamıyorum.
Pedagog: Saat 16:30’a kadar evde uyudun mu?
– O saatlerde bakkalın oraya indim.
Pedagog: Şimdi tekrar sorayım; siz PUBG oynadınız. Sen uyandığında evde kimler vardı?
– Annem vardı ve Eren vardı.
Pedagog: Abin ne zaman evden çıktı?
-Bilmiyorum.
Pedagog: Hediye yengeni gördün mü?
-Geldiğini görmedim.
Pedagog: Nereden biliyorsun geldiğini?
-Eren dedi.
Pedagog: Ne dedi?
– Gördüm dedi.
Pedagog: Sonra nereye gittin?
– Bakkala gittim. Ben eve giderken Enes abim oradaydı, konuşuyorlardı.
Pedagog: Ne konuşuyordu?
– Bilmiyorum, Ufuk Kaya vardı. Abimin terliği yoktu, Osman’a “gelince bana terlik al” dedi. Sonra Osman, Dörtyol’a gitti, terlik baktı. O sırada annem sofrayı bıraktı, Narin’i çağır dedi. Sonra koltuğun üzerine çıktım, camdan “Melike, Narin orada mı?” dedim” yok dedi. Sonra annem gitti, yengem Maşallah oradaydı. Sonra yengem Hediye’yi aradı. Ben onların evine gittim. ”Narin orada mı?” dedim, yok dedi.
Pedagog: Bu aralar saat kaç gibiydi?
– Karanlık olmuştu.
Pedagog: Salim amcan neredeydi?
– Onu okulun orada gördüm.
Pedagog: Okuldan önce hiç görmedin mi?
– Kimi?
Pedagog: Salim amcanı.
– Yok, görmedim. Sonra evine gittik, Gizemgil açtı kapıyı.
Pedagog: Nevzat’ın da evi çok yakın değil mi?
– Oraya gitmedik.
Pedagog: Peki, onlar duymadı mı siz ararken?
– Yok.
Pedagog: Onlara bir şey söylediniz mi?
– Halit Zeyno oradaydı, Narin’i arıyoruz dedim.
Pedagog: Hediye eve geldiğinde kapıyı açmış mı?
– Kapıyı Eren açtı ben yatıyordum içerde yatıyordum annem koltuğun üstünde abim Enes diğer koltuğun üstünde yatıyordu Hediye 2. kez geldiğinde ben 16:30 gibi uyandığımda Hediye yengem gelmişti.
Pedagog: Saati nasıl bu kadar net hatırlıyorsun?
– Güneş batmamıştı
Pedagog: Eve o gün birileri girdi mi?
– Muzaffer amcam sabah kahvaltıya geldi
Pedagog: Salim amcan geldi mi?
– Gelmedi, gelse sesleri bana gelirdi
Pedagog: Uyuduğu odanın kapısı kapalı mı
– Hayır açıktı
Pedagog: Enes’in telefonu şarjda mıydı?
– Hayır açıktı
Pedagog: O gün Enes’in davranışları nasıldı? Abinde ısırık izi var gördün mü?
– Görmedim, bilgim yok.
Pedagog: Narin tek başına eve girebiliyor mu
– Giriyor, açamazsa kapıya vuruyordu.
Pedagog: Narin kaybolduktan sonra Enes’e kızdılar mı “senin yüzünden kayboldu” diye?
– Böyle bir şey olmadı.
Gazeteci Rojda Altuntaş’ın aktardığına göre, mahkeme salonunda ifadesi alınan çocuklarla ilgili tartışma yaşandı. Narin Güran’ın 6 yaşındaki kardeşinin ifadesinin alınması, çocuğun ağlaması üzerine iptal edildi Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın avukatı “Çocuğun dinlenmesi gerekiyor,” dedi. Mahkeme Başkanı sinirlendi. Yüksek sesle “Size bunu izah etmekten utanıyorum” dedi.
Pedagog, daha sonra çocuklardan M.G.’ye sorular yöneltti.
Pedagog: Narin kaybolduktan sonra kavga olmuş. Anlatır mısın?
M.G: Narin kaybolduğu gün kadınların arasında kavga oldu. Yüksel yengemi ambulansa götürdüler. Narin’in teyzesi, anneme parmağını salladı, ben de sinirle ayağa kalktım; ‘Yeter, biz bir şey bilmiyoruz.’ dedim.
Pedagog: Yasemin neden öyle dedi?
M.G.: Annemler çok ifadeye gelip gitti. Herkes herkesten şüpheleniyordu, bence ondan.
Pedagog: Peki annen kavga esnasında bir şey dedi mi Yasemin’e?
M.G.: Hayır, annem ona bakıyordu.
HAKİM: Narin ne zaman eve geldi, sorar mısın?
Pedagog: Narin olay günü size geldi mi?
M.G.: Kapı çaldı, ‘Narin’ dediler, ben Narin’i görmedim, köydekiler hep 17.00-18.00 diyordu.
Pedagog: Bu olaylardan sonra İstanbul’a gidip geldi. Konuştunuz mu?
M.G: Bize geldi ama hiç konuşmadık.
Pedagog: Anneniz ya da ablanız konuştu mu?
M.G.: Hayır.
Pedagog: Saat konusunda Enes’in size telkini oldu mu?
Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren araya girdi: Enes’in “Bu saatte görmeniz imkansız” gibi söylemi olmuştu. Bunu sorar mısınız?
Pedagog sordu: Bu konuda ne düşünüyorsun?
M.G.: Hayır, ben duymadım.