MHP lideri Devlet Bahçeli, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın DEM Parti Meclis Grubu'nda konuşmasına ilişkin çağrısını yineleyerek, "Sözümün arkasındayım ve teklifimde ısrarlıyım" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Daha önce PKK lideri Abdullah Öcalan’ın TBMM’ye gelerek DEM Parti grubunda “örgütünü dağıttığı” şeklinde konuşması çağrısında bulunan Bahçeli, bugünkü konuşmasında çağrısını yineledi, “Teklifimin arkasındayım” dedi.
Geçen ay Meclis açılışında dem Partililerle tokalaşan ve ardından PKK lideri Abdullah Öcalan’a “Meclis’te silahları bırakma konuşması” yapma çağrısında bulunan MHP Devlet Bahçeli’nin, dün DEM Partili Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerine kayyım atanmasının ardından yapacağı açıklamlar merakla bekleniyordu.
Bahçeli, konuşmasında daha Öcalan’a yaptığı çağrıyı tekrarlayarak, “Sözümün arkasındayım ve teklifimde ısrarlıyım. Tabular kalktıkça ezberler bozuldukça insanlar birbirine dürüst davrandıkça içlerinden geçeni özgürce söyledikçe bir anlaşma ve mutabakat noktasından diğerine küçük adımlarala ilerlemek daha kolaydır” ifadelerini kullandı.
TBMM, milli iradenin tecelligahıdır ve adresi bellidir. TBMM, gazidir, Türk milletinin kalbidir. Peki İmralı adası neresidir, nereye bağlıdır?
Hangi ülkenin toprağıdır? Bir de şöyle sorayım; İmralı adası Türk toprağı değil midir? Bu adadan vazgeçildi de bizim mi haberimiz olmadı?
Basit bir akıl yürütmesiyle bazı siyasetçilerin eğer varsa düşünme melekelerini harekete geçirmelerini tavsiye ediyorum: Teröristbaşının, Türkiye Büyük Millet Meclisi DEM Parti grubuna gelmesine itiraz ediliyor da İmralı’da kalmasına niye tepki gösterilmiyor? Bu ne yaman bir çelişkidir? Bu nasıl bir izan eksikliğidir? TBMM ile İmralı adasını egemenlik ölçeğinde ayırmak iflah olmaz bir ahmaklıktır. Teröristbaşının tecridi kalkarsa, DEM Parti grubunda bölücü terör örgütünün eylemsel, pratiksel, amaçsal ve araçsal olarak bittiğini ve sonlandığını açıklamasından şimdiden rahatsızlık duyanlar, terörden geçinen, kandan nemalanan köksüzlerden başkası olmaz, olamaz. Ceset edebiyatı yapanlar, eğer kendilerine güveniyorlarsa, buyursunlar terörle mücadele maksadıyla Mehmetlerimizin yanına gitsinler, dağın başında nöbete girsinler, o zaman göreyim alayının ense tıraşını.
Bahçeli, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı adaylığına da destek vererek, “Eğer terör hayatımızdan atılırsa, eğer enflasyon canavarına kesin bir darbe indirilirse, Türkiye siyasi ve ekonomik istikrarının zirvesine çıkarsa Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bir kez daha seçilmesi doğal ve doğru bir tercih değil midir?” ifadelerini kullandı.
Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
“Bazı siyasi fosiller gibi günlük ve güdük söylemlere kapılıp karanlık lobilerin eline düşemeyiz. Geçeceği köprüyü yıkanlara, kavak ağacında balina arayanlara benzeyemeyiz. Biz MHP’yiz. Biz Cumhur ile cumhuriyeti kaynaştıran, geçmiş ile geleceği kaynaştıran Cumhur İttifakı’yız. Yolculuğumuz Birlikte Hilal’e Doğru’dur.
Önemli olan akıl sahibi olmak değil aklın doğru zamanda ve doğru yerde kullanılmasıdır. Akıl hazır olmayınca gözün görmesi mümkün değildir. Ortak aklı çalıştıramamış ortak payda kuramamış ortak bir geleceğin rotasına girememiş toplumların mukadder bir neticedir.”
“Milli beraberlik ve kardeşlik mirasını yağmalamak için kuyruğa girenlere göz yummak akıl karı mıdır? Çekildiğimiz tüm coğrafyalar çatışmalarla boğuşurken içimizi karıştırmaya niyet eden iç ve dış ihanetin çıban başlarını nasıl yok sayalım? Basiretimiz bağlandı mı diyelim? Duymadık görmedik bahanelerini mi sıralayalım. Türk’ü Kürt’e, Kürt’ü Türk’e kırdırmaya milleti etnik kabilelere ayırmaya, Anadolu’yu mozaik cehennemine dönüştürmek için fırsat kollayan alçaklara sesimiz çıkmasın mı? Bağımsızlığımızın çiğnenmesine tepkisiz mi kalalım. Gözünü kulağını yarın yapılacak ABD seçimlerine devirenler acaba nasıl çıkar devşiririz çetelesi tutanlara, Türk milletinin ve Türk devletinin hakimiyet sınırlarını gevşetmek için pusuya yatanlar unutmasınlar ki en büyük gücümüz çelik gibi sağlam milli birliğimizdir, bu birliği yıkış geçmeyi amaçlayanın sonu da yalnızca mezarlıktır.”
“‘Teröristbaşı terörün bittiğini, ihanet ve bölücülüğün çıkmaz sokak olduğunu söyleyecekse hadi DEM grubuna gelsin bunları teker teker söylesin, umut hakkından istifade etsin’ sözümün arkasındayım ve teklifimde ısrarlıyım. Tabular kalktıkça ezberler bozuldukça insanlar birbirine dürüst davrandıkça içlerinden geçeni özgürce söyledikçe bir anlaşma ve mutabakat noktasından diğerine küçük adımlarla ilerlemek daha kolaydır. Kemikleşmiş ve köhnemiş zihniyetlerin inatçılığını muhabbet ve hürmet duygularıyla kırmalıyız.
Çatışmaya ve yok etmeye değil anlamaya ve bir arada yaşamaya dönük bir strateji geliştirmekten ve bu suretle inisiyatif üstlenmekten çekinmemeliyiz. Politik düzeydeki bir hatayı strateji düzeltemez. Dünya politikasının esasları görülebilen geleceğin güç odaklarına bunların coğrafi konumlarına hedef ve niyetlerine göre belirlenmekledir. Bütün stratejik değerlendirmeler tehdit algılarının düzeyiyle alakalıdır. Coğrafya tehditlerin son aşamasıdır. Türkiye’miz küresel güçlerin politik amaçlarının güzergahı bazen hedefi bazen de hareket noktası üzerindedir. Coğrafyamız asırlardan beri savaşların çekim merkezidir. Çok yönlü çok seçenekli uzun dönemli ve kademelendirilmiş politikalarla vatanı müdafaa etmeliyiz. Milletin bekası vatanın ferahı için dürüst cesur kucaklayıcı hamlelere ihtiyaç vardır.
Mananın yerine boş lafların geçmesine tamam demek milli geleceğimizi riske atmakla eş değerdir. Bin yıllık kardeşliğimizi pekiştirmeliyiz, yeni oyuncuların değişen dengelerin yükselen güçlerin karmaşıklaşan ve kaos üreten küresel ve bölgesel denklemin orta yerinde Türkiye’yi fırtınalardan muhafaza etmek boynumuzun borcudur.”
“Kürt kardeşlerimizle aramızda hiçbir mihrak giremez, Kürt kardeşlerimizi Türk milletinden ayrıştırmaya hiçbir şerefsizin provokasyonu kâfi gelemez. TUSAŞ saldırısı Türkiye’ye yapılmıştır. TUSAŞ saldırısı Türk milletini hedef almıştır. Teröre tolerans sıfırdır. Terör örgütünün ürediği neresi varsa orası meşru hedeftir. Kürtler başka terör örgütü başkadır. İkisini birbirine karıştırmak en vahim cinayettir. Kürtler kardeşimizdir. Milletimizin eşit mensuplarıdır. DEM Parti de kararını derhal netleştirmeli, silahla siyaset arasında gelgitli tutumundan uzaklaştırmalı, nerede durduğunu terörle arasına aklın duvarlar örüp örmeyeceği muammasını açıklığa kavuşturmalıdır.”
“Hiç kimse karnından konuşmasın sahte efelenmelere sapmasın bunlar kuru sıkı atmasın ederinin ve ciğerinin kaç okka olduğunu çok iyi bildiklerimiz fason meydan okumalara hiç mi hiç heves etmesin. Beyler siz giderken biz geliyorduk. Hangi ara bu denli mankurtlaştınız? Bize milliyetçilik dersi verenlerin ganimet avında ansızın av olacaklarını hafıza kayıtlarından çıkarmamaları tavsiyemdir. bizimle vatanseverlik hususunda tartıya çıkmaya yüzleri olmayanların düne kadar 6’lı masada kimlerle nasıl can ciğer kuzu sarması halinde bulunduklarını iş birliği yaparak nası DEM’lendiklerini, PKK’ya nasıl selam saldıklarını unuttuğumuzu mu sanıyorlar?”
“TBMM’nin millî iradenin tecelligahıdır ve adresi bellidir. TBMM gazidir ve Türk milletinin kalbidir. Peki İmralı nereye bağlıdır? İmralı Adası Türk toprağı değil midir? Bu adadan vazgeçildi de bizim mi haberimiz olmadı. Teröristbaşının TBMM DEM Parti Grubu’na gelmesine itiraz ediyorlar da İmralı’da kalmasına neden ses çıkarmıyorlar? Bu nasıl bir çelişkidir?”
“Atananlar kayyım demokrasisinin ve milli iradenin inkarı ile ilişkili değil söz konusu belediye başkanlarının terör örgütüyle illiyet bağlarından dolayıdır. Türkiye’de hukukun bütünlüğü hakimdir. Geçici olarak görevden uzaklaştırılan belediye başkanları hukuki süreçlerin sonuçlanmasını sabırla beklemeliler. Ancak CHP’nin uzlaşmaz ve provokatif hamleleri Sayın cumhurbaşkanımız ve bizim en son grup toplantılarımızdaki konuşmalarla canlanan kardeşlik ortamının sabote edilmesini hedef almaktadır. Özellikle ciddi sağlık sorunları olan yaşı kemale ermiş bulunan ve köklü bir aileye mensup Kürt ağası sayın Ahmet Türk’ün istismar edilmesi, İmralı’yla DEM Parti arasına çomak sokma sinsilikleri CHP’nin başını çektiği kara kampanyanın dış bağlantılı mahsulüdür. Özgür bey çığırından çıkmış çılgına dönmüş. CHP Genel Başkanı şaşırmış su kaynatmıştır. Buradan bakınca CHP ile DEM Parti’yi ayırt etmekte çok zorlandığımızı ve hatta CHP ile PKK’yı birbirine karıştırdığımızı söylemek abartılı bir iddia olmayacaktır. CHP yatağından kopan bir dere gibidir. Bu gidişle kuruması ve derin çatlaklar yaşaması mutlaktır. Özgür beyin adalet müessesine saldırması cumhuriyet savcılarımıza hakaret etmesi, cumhurbaşkanımızı suçlaması, normalleşme masalı anlatan CHP’nin kısa devre yapmasına yol açan nezaketsizlik ve su katılmamış edepsizliktir. Kayyım ataması karşısında Özgür beyin ‘bu kötülükle mücadele etmek için ne gerekiyorsa yapılacak’ sözlerine binaen ben de ediyorum ki ‘ateş olsan cürmün kadar yer yakarsın’. Ucuz numaraları bırakmalısın ayağını denk almalısın. Aklını başına al. CHP’yi sev, Türkiye’yi sev, herkesi sev sonra ben kendimi de seviyorum diyebilirsin.”
MHP lideri Devlet Bahçeli, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun randevu talebine olumsuz yanıt verdi.
Grup toplantısı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bahçeli, “Talebin maksadını anlamadım. İmamoğlu’nun siyasetini tasvip etmiyorum, istismara MHP’yi de bulaştırmak isteyebilirler. Bu nedenle dikkatli davranıyorum” ifadelerini kullandı.