Kuzey Kore, Rusya saflarında savaşmak için 10 bin askerini Ukrayna cephesine gönderdi. Yeni asker bulmakta zorlanan Moskova, geçici bir nefes alırken, Kuzey Kore’nin bu beklenmedik hamlesinin anlamı ne? İlan edilmemiş ‘Üçüncü Dünya Savaşı’nın başlangıcı mı? Karşılığında Rusya’dan ne alacak?
Yaklaşık 2 yıldır Rusya işgali altındaki Ukrayna’da beklenmedik gelişmeler yaşanıyor. Uzun süre mahkumları cepheye süren Rusya, yeni askere alımlarda sorun yaşamaya başlayınca ithal asker arayışına girdi. Geçtimiz aylarda iş arayan çok sayıda Hintli’nin Rusya adına savaşması için cepheye sürüldüğü iddiaları ortaya atılırken, savaşın en beklenmedik hamlesi Pyongyang’dan geldi. Kuzey Kore, Rusya adına savaşması için 10 bin askerini Ukrayna’ya gönderdi.
Kuzey Kore askerlerinin Rusya’ya sevki, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Avrupa’da yaşanan en büyük savaşının ne kadar tırmandığının ve keskinleştiğinin bir sembolü adeta. Aynı zamanda savaşın sadece iki taraf olmadığının ve ne kadar uluslar arasılaştığını da gösteriyor. Bu adımın etkileri sadece Avrupa’da değil, Kuzeydoğu Asya’da da ciddi şekilde hissedilecek. Moskova yanında savaşacak adam bulduğu için mutlu olsa da, aslında bu gelişme Moskova için utanç verici bir durum. Zira 140 milyonluk nüfusa sahip ülkenin, cepheye gönderecek asker bulmakta zorlandığının da net bir göstergesi. Pyongyang’ın savaşa dahil olması, 37 milyonluk nüfusa sahip için Ukrayna için ise birçok açıdan kötü haber. Düşman kardeşlerden Güney Kore ve dünyanın geri kalanı için korkutucu bir gelişme.
Pyongyang, yıllardır Rusya’nın Ukrayna’daki savaşını, gemiler dolusu top mermisi tedarik ederek destekliyordu. Şimdi, savaşın kritik bir anında, savaşa askerleriyle müdahil olarak, yalnızca savaştan yorgun ve insan gücü zayıf Ukrayna üzerindeki baskıyı artırmakla kalmıyor, aynı zamanda Rusya-Kuzey Kore karşılıklı savunma paktının bağlarını ve etkilerini de derinleştiriyor.
Geçtiğimiz hafta, Kuzey Kore birliklerinin Rusya’ya gönderildiğine dair haberler dolaşmaya başladı. Birkaç gün içinde, haberler Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky ve Güney Kore istihbaratı tarafından da doğrulandı. Güney Kore istihbaratı, Kuzey Kore özel kuvvetlerinin yaklaşık dört tugayının eğitim ve uyum sağlama için Rusya’ya gönderildiğini açıkladı. Ardından ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin de, Kuzey Kore askerlerinin Rusya’ya konuşlandırılmasını doğruladı. Austin, Pyongyang’ın bu kavgaya müdahil olmasının amacını tam olarak anlayamadığını itiraf etmekten de çekinmedi. Aslında ABD savunma bakanı bu konuda yalnız değil. Tüm dünya, bu beklenmedik adımın arkasında ne olabileceğini anlamaya çalışıyor.
‘Rusya, Ukrayna’da günde yaklaşık 1000 asker kaybediyor. 10 bin yeni asker ne işe yarar?’ sorusu akla gelebilir. Bunu, ‘Kuzey Kore birlikleri en son ne zaman çatışmaya girdi? Sıcak cephe tecrübesi var mı?’ sorusunun izlemesi de beklenir. Rusya’nın Ukrayna’daki savaşta yüksek zayiat oranlarına sahip olduğu ve en kanlı günlerinden bazılarının bu ay gerçekleştiği de doğru. Ancak Kuzey Kore birlikleri, Rus askerleri ve ön cepheye sürülen mahkumlarının aksine, farklı bir portrede.
Güney Kore istihbaratı, sevk edilen birliklerin, Kuzey Kore’nin 11. Kolordusu’nun bir parçası olan ‘özel kuvvetler’ arasından gittiği belirledi. Bu birlik, aslında Kuzey Kore şartlarında ‘iyi beslenmiş, iyi eğitilmiş ama en önemlisi aşırı derecede beyinleri yıkanmış’ askerlerden oluşuyor. Bu ekibin, özellikle sızma operasyonlarında yetenekli bir birliğin parçası olduğu belirtiliyor. Handikapları ise modern savaş taktiklerinden uzak yetişmeleri ve Rusça iletişim kuramayacak olmaları.
Bu askerler Kuzey Kore ordusunun kaliteli birlikleri arasından seçilip, gönderilseler de, Rus silahları kullanacaklar, Rus lojistiğinin parçası olacaklar. Tümü Rusça konuşan, Ruslarla birlikte savaşacaklar. Tercümanların desteği bir yere kadar gidecek. Peki Kuzey Kore’den yapılacak bu destek, yarım milyon Rus’un yapamadığı neyi yapacak, savaşın gidişatını nasıl etkileyecek? Bu soruya verilecek belki de tek cevap var: Kursk’taki utanç. Rusya, Ukrayna’nın beklenmedik bir şekilde Kursk’a girmesi ve çevresindeki Rus topraklarını ele geçirmesiyle büyük bir utanç yaşadı. Moskova’nın şu anda Ukrayna savaşındaki birinci önceliği, kendi topraklarındaki bu Ukrayna saldırısını sonlandırmak. Rusya’nın Kuzey Kore’den gelecek takviye askerleri, Kursk’ta kullanacağına dair işaretler var. Kuzey Kore askerlerinden beklenen, sıcak cephede konum alıp, Kursk’un Rusya’ya kazandırılması gibi görünüyor.
Kuzey Kore birliklerinin, Kursk’taki potansiyel kullanımı, iki açıdan önemli görünüyor: Birincisi, siyasi olarak, Moskova ve Pyongyang arasında Haziran ayında imzalanan karşılıklı savunma anlaşmasının şartlarına tam olarak uyulması. Bizzat Putin’in imza attığı bu anlaşmada her iki taraf da diğerinin kendi topraklarındaki silahlı saldırıyı püskürtmesine yardımcı olma taahhüdünde bulunmuştu. İkincisi de, uzun yıllardan beri ilk kez kendi toprakları işgal edilen Rusya, askeri ve siyasi açıdan utanç hanesine yazılan Kursk’taki kaybını Kuzey Kore askerleri ile aşmayı planlıyor. Rusya, Kursk çevresindeki dengeyi taze, nispeten yüksek kaliteli birliklerle bozmayı, böylece, oradaki birliklerini savaşın başka bir önemli cephesi Donetsk’e sevk etmeyi umuyor. Buradaki askerlerini de Ukrayna savunmasını kırmaya yakın olduğu bölgelere göndermeyi ve stratejik öneme sahip bazı noktalarda kırılacak Ukrayna savunmasını içeriye doğru itmeyi hedefliyor. Kursk çevresindeki güç dengesi Ukrayna’ya doğru yönelirken, savaşmaya istekli 10 bin askerin fark yaratmasını umuyor.
Ukrayna ise bu gelişme karşısında pek çok açıdan endişeli: Kuzey Kore askerlerinin bilinmezliği, Kursk’taki savaşın nasıl gelişeceği ve yaşanacakların ordunun genelini nasıl etkileyeceğini kestirmekte zorlanıyor. Ukrayna’nın askeri istihbarat şefi, Kuzey Kore birlikleri ve Kuzey Kore mühimmatının cepheye sürülmesinin, ilan edilmemiş bir dünya savaşı anlamına geldiğini söyledi. Devlet başkanı Zelensky de, Kuzey Kore birliklerinin sayısı veya kompozisyonu konusunda, Ukrayna’nın Batılı ortaklarının devreye girmesi gerektiğini vurguladı. Zira, savaşın ilk günlerinde gönüllü sıkıntısı çekmeyen Ukrayna, artık karşı karşıya olduğu en büyük zorluğunun malzemeden çok insan gücü olduğunun farkında.
Peki Kuzey Kore, hiç de kendisini ilgilendirmeyen bu savaşa müdahil olarak ne elde ediyor? Zaten bugüne kadar Rusya’ya top mermileri gönderdikleri için Moskova’dan hediyeler alıyorlardı ancak gerçek birliklerin gönderilmesi, iki ülke arasındaki savunma ilişkisinin boyutlarını ortaya koyması açısından önemli ve kritik bir adım. Kuzey Kore farklı alanlarda daha fazla Rus yardımı bekliyor, küresel sahnede kendine yeni bir yer açıyor. Bunlardan daha da önemlisi modern savaşta çok ihtiyaç duyulan birinci elden muharebe deneyimi kazanacak. Şimdi endişe, bu tecrübesini, Kore yarımadasında sınır paylaştığı ezeli düşmanı ve kardeşi Güney Kore’ye karşı mı kullanacak? Askeri gözlemciler de, bu tür savaşlarda silah göndermenin daha sıradan bir şey olduğunu, ancak bir ülkenin kendi askerlerini göndermesinin çok farklı anlamları olduğunun altını çiziyor. Bu adım hem bir yatırım, hem de ülkelerin birbirine bağlılığının bir göstergesi. Kim Jong Un’un Rusya’dan peşin olarak önemli bir kazanım elde etmeden asker göndermeyeceği tahmin ediliyor.
Bu beklenmedik gelişmenin, Ukrayna’dan sonra en çok endişe eden ise Güney Kore. Pyongyang ile bitmek bilmeyen bir gerilim yaşayan Seul, bu süreçte Kuzey Kore ordusunun, silahlı insansız hava araçları temin etmesinden endişe ediyor. Güney Kore istihbaratına göre Kuzey Kore birlikleri, uzun süredir Rusya’dan drone eğitimi alıyor. Güney Kore’nin Vietnam’da Amerika Birleşik Devletleri’ne yardım ettikten sonra silahlı kuvvetlerini modernize ettiği gibi, Rusya’nın da Kuzey Kore ordusuna mühimmat ve techizat desteğinde bulunmasından endişe ediliyor. Asıl korkulan ise eğer Kim, Rusya’dan aldığı taahütler ve Moskova’ya verdiği birkaç milyon top mermisi borcuyla cesaretlenmiş hissederse, daha da agresif bir çizgi izleme cesaretinin artması. Putin üzerindeki nüfuzunu artıran Kim’in, ihtiyaç duyduğunda Rusya’ya güvenmek için daha fazla nedeni olacak. Şimdiye kadar Çin müdahalesinden endişelenen Seul için yeni bir endişe kaynağı doğacak.
Gelişmeler karşısında Güney Kore, NATO ile temaslarını ve bilgi paylaşımını yoğunlaştırdı. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte de, Güney Kore ile daha geniş boyutlu diplomatik ve savunma görüşmeleri yapılacağına dikkat çekti. Güney Kore’nin atmaya hazırladığı bir başka adım da, Ukrayna’ya öldürücü olmayan yardım göndermekten silah gönderme fikrine evrilmesi. Seul, Ukrayna’nın herhangi bir Kuzey Koreli tutukluyu sorgulamasına yardımcı olmak için tercümanlar göndermeyi de düşünüyor. Kursk bir anlamda, bir Koreler vekalet savaşına dönüşebilir.