Ne yazık ki Türkiye şu an BRICS’e girmeye çalışıyor. BRICS, Çin’in kontrolü altında, Rusya’nın kontrolü altında bunlar çok tehlikeli rejimler ve demokrasinin en büyük tehdidi olan ülkeler.
Cumhurbaşkanı ve AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD’den, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş’un Rusya’dan verdiği BRICS mesajları, NATO üyesi Türkiye’nin dış politikasının yeniden tartışmaya açtı. Ekonomi Profesörü Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Çin ve Rusya ‘tehdidi’ne dikkat çekti.
Türkiye İş Bankası’nın 100. yılında ‘Atatürk Vizyonuyla Gelecek 100. Yıla Bakış’ Konferansı’nda konuşmacı olan MIT Ekonomi Profesörü Prof. Daron Acemoğlu Bloomberg HT’nin sorularını yanıtladı. Acemoğlu teknoloji şirketlerinin küresel düzeydeki güçlerine dikkat çekerek, şirketlerin yatırımlarının denetlenmesi gerektiğine vurgu yaptı.
BRICS’ın, Çin ve Rusya’nın kontrolü altında olduğunu ifade eden Acemoğlu, bu rejimlerin çok tehlikeli olduğunun altını çizerek, demokrasinin de en büyük tehdidi olan ülkeler olduğunu kaydetti. Acemoğlu, “Başka bir yapılanmanın özellikle teknolojiye odaklanan yapılanmanın sesine ihtiyacımız var” dedi.
Acemoğlu, Çin’in teknoloji şirketleri neredeyse Amerika’daki kadar kuvvetle ve çok sıkı bir şekilde denetlediğine dikkat çekerek “Ama şu problem var ki, Çin’in teknolojinin yönü üzerindeki etkisi pozitif değil. Çin özellikle yapay zekâda olsun, başka şeylerde olsun sürekli insanları denetleyen teknolojileri geliştiriyor ve bu teknolojileri sansür için kullanıyor. Bu teknolojileri muhalefeti susturmak için kullanıyor. Çin bu teknolojileri aynı zamanda ihraç ediyor. Huawei şirketi 60 tane başka demokratik olmayan ülkeye son 2-3 yıl içerisinde bu teknolojileri ihraç etti. Belki denetleme olabileceğini gösteriyor ama bir tek Çin’e güvenirsek olmaz. Diyelim ki Çin ve Amerika bazı konularda anlaştı bu da yine Türkiye’ye yetmez. Türkiye olsun Meksika olsun Brezilya olsun Endonezya olsun bunlar çok büyük ülkeler ve kendi şartlarına uygun teknolojilere ihtiyaçları var. Kendi iş gücü, iş gücü piyasasının yeteneklerine göre teknolojiye ihtiyaçları var” dedi.
Acemoğlu, Türkiye’nin BRICS üyeliğe girmesine hakkında ise teknolojiye önem veren başka bir gruba dahil olunmasının daha iyi olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“Benim 10 senedir vurguladığı şey şu ki; Türkiye, Meksika, Brezilya, Endonezya gibi ülkelerin bir araya gelip teknolojinin yönü, belki küreselleşmenin yönü üzerine sesler çıkarabilecekleri ortama ihtiyaçları var. Ne yazık ki Türkiye şu an BRICS’e girmeye çalışıyor. BRICS, Çin’in kontrolü altında, Rusya’nın kontrolü altında bunlar çok tehlikeli rejimler ve demokrasinin en büyük tehdidi olan ülkeler. Başka bir yapılanmanın özellikle teknolojiye odaklanan yapılanmanın sesine ihtiyacımız var.”
Acemoğlu, “Bilim ve ifade özgürlüğünün bağımsız olması lazım, demokratik kurumların olması lazım ne yazık ki Türkiye’de bunlar çok zayıf. Demokrasinin ve büyümenin en sağlıklı şeklinde gelişmesi için devlet ve toplum arasında bir denge olması gerekiyor. Türkiye’de bu yok. Eğitimin geride olması zaten çok büyük bir problem. Bunun üzerine vurgulamaya çalıştığım şey eğitimin sağlıklı olması için ifade özgürlüğünün olması lazım, bilime değer verilmesi lazım, eğitimin doğru konulara odaklanması lazım. Örneğin bilgisayar olsun istatistik olsun iktisat olsun şu anki gelişim içinde önemli olan konularda olması lazım, bunların hiçbiri yok. Demokrasideki zayıflıktan dolayı ekonomideki zayıflıktan dolayı en iyi insanlar Türkiye’yi bırakıp gidiyor. Peki nereden gelecek bu beşerî sermaye, beşerî sermaye olmazsa nasıl yapacağız bu adaptasyonları?” dedi.
Gelişmekte olan ülkelerin uluslararası konularda daha çok söz sahibi olmasını isteyen Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin 2006’da, “BRIC” grubunu kurdu. Grup adını, bu ülkelerin İngilizce baş harflerinden alıyor. 2011’de Güney Afrika’nın da katılmasıyla grubun adı “BRICS” oldu.
Mısır, Etiyopya, İran, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri de 1 Ocak’ta BRICS’e katıldı.
Grubun genişletilmiş hali için herhangi bir isim açıklanmadı ama grubun adının “BRICS +” olması düşünülüyor.