CHP'li Namık Tan, "Atanmış memurlar eliyle koca bir ülkenin en yüksek mahkemesi üzerinde baskı kuruluyor, itibarsızlaştırılıyor." dedi.
Emekli büyükelçi ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Namık Tan, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi sonrası yapılan bazı uygulamaların Türkiye’yi dünyada zor durumda bıraktığını söyledi.
Tan, “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi” gibi tuhaf bir ad verilen, dünyada benzer uygulaması görülmeyen, diğer dillere tercümesi yapılamayan “Türk usûlü başkanlık sistemi”nin ‘meyveleri’ni toplamaya devam ediyoruz” ifadelerini kullandığı paylaşımında şunları söyledi:
Bu sistem bilinçli mi, yoksa anlık tepkilere ve şuursuz reflekslere dayalı olarak mı çalışıyor? Bu soruyu “nevzuhur bir millet ve devlet olmadığımız” söylemiyle tartarak, yanıtlayalım.
Sistem, bilinçli çalışıyorsa, kasti ve kötü niyetli sonuçlar üretiyor. İstem dışı ve şuursuz reflekslerin elçabukluğuyla çalışıyorsa, akılsız bir yönetim anlayışını sergiliyor. Somut sonuçları dikkate alarak bunu siz değerlendirin.
Atanmış memurlar eliyle koca bir ülkenin en yüksek mahkemesi üzerinde baskı kuruluyor, itibarsızlaştırılıyor. Ağır anayasa ihlalinin üstü saçma gerekçelerle örtülüyor. Adeta anayasayla alay ediliyor.
Habere erişim üzerinde otoriter denetimin aracı “Dezenformasyonla Mücadele Merkezi”, anayasa mahkemesi kararlarının kendini bağlamadığını ileri sürebiliyor.
Bir sosyal medya platformuna erişim aniden engelleniyor. Bu platform üzerinden iletişim ve ticaret engelleniyor, ifade özgürlüğü kısıtlanıyor, milyarlarca liralık kayıp yaratılıyor. Engellenmiş platform üzerinden Cumhurbaşkanının “Hayırlı Cumalar” mesajı alay edercesine yayınlanıp, siliniyor
Türkiye’de milyonlar, özellikle gençler, her geçen gün koyulaşan bir karanlığa ve yoksulluğa gömülüyor. Evrensel değerlerin, yaşamın renklerinin ve güzelliklerinin dışına itiliyor.
Kontrolsüz sığınmacı politikasının sonuçları ortada: Başarılı bir yönetimden bahsedebilir miyiz? Türkiye’nin tökezlediğinin farkında mıyız?
Toplumsal yaşamın dolaşım, gezme, eğlenme, dinlenme olanakları yoksulluğa mahkum edilmiş geniş kesimlere ve gençlere kapatılmış. Sosyal medya kısıtlamalarıyla dünyaya erişimleri bile çok görülüyor.
Yüksek enflasyonla, vergi bağışıklığıyla, servet transferiyle semiren, siyasi iktidara yanaşmış bir avuç imtiyazlı kesimin dışında bir ulus günbegün topyekün kaderciliğe, yoksulluğa ve yoksunluğa, belirsiz bir geleceğe mahkum ediliyor. Hem de hukuk dışı, anayasa tanımaz, pişkin ve keyfi dayatmalarla.
Bunlar dünyanın ve halkımızın gözleri önünde, hak etmediğimiz ölçüde küçük düşürülerek, adeta aklımızla alay edercesine tekrarlanıyor
O halde siz karar verin. Çaresizlik içinde bir yamaçtan aşağı yuvarlandığımız ortada. Farkında mısınız? Memnun musunuz?
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
