Türkiye'de yabancılara verilen vatandaşlıklar ile ikamet izinlerinin tartışıldığı bir dönemde Ankara'da dikkat çekici bir skandalın yaşandığı ortaya çıktı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın konutuna iki yabancı adına kayıtlı iki ikamet izni çıktı. Skandalın ortaya çıkması ise bir bekçinin kapıyı çalması ile gerçekleşti...
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın Ankara Çankaya’da bulunan konutundan iki yabancı adına kayıtlı iki ikamet izni çıktı.
Ali Yerlikaya’nın İçişleri Bakanı olarak koltuğa oturmasından bugüne en çok tartışılan konuların başında yabancı kişilere verilen vatandaşlık, oturum izni ve ikamet izinleri geliyor. Yerlikaya’nın neredeyse gün aşırı duyurduğu üzere birçok ülkede uyuşturucu, gasp, kara para aklama gibi iddialarla aranan çok sayıda kişi Türkiye’de yakalanıyor. Bu kişilerin bazılarının vatandaşlık aldığı, bazılarının ise oturum izni aldıkları görülüyor. İşte tüm bu tartışmalar sürerken Bakan Yerlikaya’nın Ankara Çankaya’daki konutundan da iki yabancı adına kayıtlı iki adet ikamet izni çıktı.
Skandalı gündeme getiren isimse İçişleri kaynaklarına yakın bir gazeteci olan T24 yazarı Tolga Şardan oldu. Ankara’da krize dönüşen, İl Göç İdaresi’nde çok ayıda kişinin görevden alınmasına neden olan skandalı aktaran Şardan, “Bu konuda ne İçişleri Bakanlığı ne de Ankara Valiliği’ndeki kaynakların ağzını bıçak açıyor. Skandalın gizlenmesi için ellerinden geleni yapıyorlar” diye yazdı.
Şardan’ın yazısındaki ilgili bölüm şöyle:
“Göç İdaresi Başkanlığı’nın talimatı sonrasında, valilikler çatısı altında faaliyet gösteren il göç idaresi müdürlükleri üzerinden başlatılan adres denetim çalışmaları çerçevesinde Ankara İl Göç İdaresi Müdürlüğü, başkentte yaşayan hak sahiplerinin adres doğrulaması amacıyla hazırladığı listeleri kaymakamlıklar aracılığıyla yerel polis birimlerine gönderdi.
Listeleri alan polis birimleri, tek tek söz konusu adresleri ve adreslerde kaldıklarını bildiren isimlerin doğrulama işlemlerini başlattı bir süre önce.
İşte asıl olay bundan sonra yaşandı Ankara’da.
Aldığım bilgiye göre, geçen Mayıs’ta Ankara’nın en önemli ilçesi Çankaya’da yürütülen adres doğrulama işlemleri sırasında film koptu.
Çankaya bölgesinde görevlendirilen bir bekçi, elindeki listeye göre denetleme yaparken Atakule civarında bir adrese geldi.
Polislerin çevre güvenliğini sağladığı özel mülke gelen bekçi, korumalara elindeki listede adı geçen iki kişinin söz konusu adreste yaşayıp yaşamadığını sordu.
Koruma polisleri, elinde listeyle gelen bekçinin durumundan şüphelenip önce alıkoydular, sonra da adresin sorumlusu olan polis merkezine bilgi verdiler.
Tabii bu yaşananlar üzerine ortalık bir anda karıştı. Olayın boyutu bir anda değişiverdi.
Zira, bekçinin elindeki listede bulunan ve geçici ikamet kaydına sahip iki yabancının yaşadığı belirtilen adres İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın konutuydu!
Fıkra misali başlayan olaylar bir anda krize dönüştü.
Nasıl dönüşmesin ki?
Yasa dışı göçle mücadele eden bakanlığın en tepesindeki isim olan İçişleri Bakanı’nın konutunda iki yabancının ikamet izni çıkarılmıştı.
Krizin baş göstermesiyle beraber olaydan haberdar olan Yerlikaya’nın talimatıyla müfettiş görevlendirmesi yapılarak süreçle ilgili inceleme başlatıldı.
Mülkiye Teftiş Kurulu’nca yürütülen incelemede, Ankara Valiliği bünyesinde faaliyet gösteren İl Göç İdaresi Müdürlüğü’nün kayıtları deyim yerindeyse hallaç pamuğu gibi atıldı.
Yapılan incelemeler sırasında Ankara İl Göç İdaresi Müdürlüğü’nce İçişleri Bakanı’nın konutuna ikamet izni verilen iki yabancının Kırgız kökenli askeri okul öğrencisi olduğu ortaya çıktı.
İki Kırgız askeri okul öğrencisinin, askeri okulda eğitim görmelerine rağmen hafta sonu “evci” çıkabilmek amacıyla uzun süreli ikamet başvurusu yaptıkları anlaşıldı.
Devamında müfettişlerin tespitleri ışığında Ankara İl Göç İdaresi Müdürlüğü bünyesinde görevden almaların yaşandığı belirtiliyor. Kurumda görevli 10’dan fazla personelin hakkında idari işlem yapıldığı bilgisi var.
Yaşananların bir bölümü böyle.
Bundan sonrasında kimi eksik bilgilere ulaşamadığımı itiraf edeyim. Çünkü bu konuda ne İçişleri Bakanlığı ne de Ankara Valiliği’ndeki kaynakların ağzını bıçak açıyor.
Skandalın gizlenmesi için ellerinden geleni yapıyorlar.
Bu satırların yazarı olayın ancak bu kadarını çözebildi!
Geride bazı sorular kaldı haliyle.
İkamet talepleri hangi bakan döneminde bakan konutuna yerleştirildi? İşlemleri nasıl yürütüldü? Başvuru sahiplerinin referansı var mı? Varsa kim / kimler? Askeri okul öğrencisi olmaları sebebiyle hem Milli Savunma Bakanlığı’nın hem de Kırgızistan’ın Ankara misyonunun bilgisi var mı?
Bu sorular sadece bu olayla ilgili sorular.
Bir de asıl soru şu: “Özellikle seçim döneminde muhalefetin sıkça dile getirdiği üzere, kimler nerelere yerleştirildi?”
Göç İdaresi Başkanlığı’nın yürüttüğü saha çalışmasıyla belki bu sorunun da yanıtı bulunur.”