Son dönemde kurucusu olduğu AKP'ye yönelik politikaları eleştirmesiyle dikkat çeken Metin Külünk, "Ben sokaktaki eleştirel yaklaşımlarla beyefendiyi buluşturarak eksikliklerin giderilmesi noktasında mesafe alınmasına katkı sağlamak istiyorum. Diyorum ki Türkiye’de Erdoğan sosyolojisi eriyor" dedi.
Özellikle 31 Mart seçimlerinin ardından kurucusu olduğu partiye yönelik eleştirilerinin dozunu arttıran eski AKP Milletvekili ve MKYK üyesi Metin külünk, bu kez doğrudan Erdoğan’ı hedef alarak “Sosyolojisi eriyor” dedi.
Yaptığı eleştirilerden dolayı partisinden bazı isimler tarafından hedef alındığını söyleyen Külünk, “Hiç kimse özeleştiriyi kabul etmiyor. İslam dünyasının da temel problemi bu. Akıl donukluğundan ve ‘hanedan aklı’ modelinden dolayı acı içinde kıvranıyoruz” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet gazetesinden Barış Pehlivan’a konuşan Külünk, “Benim 52 yıllık mücadele hayatım var. Bunu bana söylememeli. Peki, özeleştiri geleneğini ayakta tutamazsak, kendi kendimize ayna tutup doğrularımızı ve yanlışlarımızı dillendirmezsek ne yapacağız? Ben AK Parti’de sade bir üyeyim şimdi. Benim MKYK üyeliğim, milletvekilliğim ya da yöneticiliğim yok. Ve sokaktaki ıstırabı görüyorum” dedi.
Metin Külünk’ün açıklamaları şöyle:
“Benim derdim şu: Sokağın konuştuğu bu eksikliklerin telafi edilmesinde elimizdeki en büyük güç cumhurbaşkanımızın kendisi. Bu anlamdaki varlığı hepimiz için değerli ve önemli. Sizin söylediğinizin ben de farkındayım. Ben sokaktaki eleştirel yaklaşımlarla beyefendiyi buluşturarak eksikliklerin giderilmesi noktasında mesafe alınmasına katkı sağlamak istiyorum. Diyorum ki Türkiye’de Erdoğan sosyolojisi eriyor. Dikkat edin cümleme. Kimse farkında değil, ben bunları daha önce de yazdım, beş yıldır da söylüyorum. Mayıstan sonra ‘Beyler kendinize gelin. Artık Erdoğan sosyolojisi eriyor’ dedim.
Çünkü Erdoğan’ın kendisine ait Refah Partisi İstanbul İl Başkanlığı’ndan itibaren oluşmuş duygusal, akılsal ve gerçekliğe dayalı bir sosyolojisi var. Bu sosyoloji Türkiye’de her lidere nasip olmadı. Gazi Mustafa Kemal’i ayrı tutuyorum. Keza Atatürk’ün bütün yaptıklarının üstüne kezzap dökmesine rağmen CHP, halen ana damar olarak Atatürk’ün sosyolojisiyle gidiyor. Belli bir dönem Ecevit de oldu, Erbakan’ın ve Türkeş’in de bir sosyolojisi oldu ama onlar iktidar sosyolojisi değildi.
AK Parti sosyolojisini 2023’te sokak eritti. Cevabını verdi ama Erdoğan’a sahip çıktı. 2024’ten sonra beyefendinin ‘mesajı aldık’ diyerek gereğini yapmasını bekledi. Küresel tablo insanların sofrasına da dokunmaya başlayınca ve neoliberalizmde ısrar edilince ‘Erdoğan sosyolojisi eriyor’ dedim. Bu döner mi? Döner. Ben de bu konuları açıktan konuşuyorum. Ben AK Parti’nin kurucusuyum. Bu anlamda benim AK Partililiğimi ve sayın Erdoğan’la hukukumu sorgulamak hakkına hiç kimse sahip değil.
Her gün ekranlarda parti politikalarını alkışlayan arkadaşlar var. Peki yarın bir seçimdeki olası iktidar değişiminde sayın cumhurbaşkanının hatalarını tepeden tırnağa konuşacak olanlar kim? Aynı adamlar. Peki, neden siz cam bardak çatladıktan sonra konuşmayı düşünüyorsunuz da şimdi susuyorsunuz? Asıl ben bardak çatlamasın diye uğraşıyorum.”