Balçeli ve Çakıcı'nın 'kabul ettiği', Suriye kuzeyindeki silahlı gruplardan 'Sultan Süleyman Şah Tümeni' genel komutanı Ebu Amşe (Muhammed Casim), Afrin'de insan hakları ihlalleri ve şiddet içeren eylemleri ile tanınıyordu.
Türkiye’ye gelen Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) komutanları Seyf Bolat ve Muhammet Cesim (Ebu Amşe), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile bir araya geldikten sonra organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı’yı ziyaret etti.
Görüşmeler AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a görüşme çağrıları yaptığı dönemde gerçekleşirken Çakıcı’nın paylaştığı ziyaret fotoğrafında, masada duran ‘kama’ dikkati çekti.
Suriye kuzeyindeki silahlı gruplardan ‘Sultan Süleyman Şah Tümeni’ genel komutanı Ebu Amşe (Muhammed Casim), Afrin’de insan hakları ihlalleri ve şiddet içeren eylemleri ile tanınıyordu.
Bölgedeki ‘Adli Komite’nin soruşturmasına da konu olan eylemlerinde Ebu Amşe’ye yöneltilen suçlamalar şöyle: Zeytinyağı ve zeytin ağaçlarına konulan ekstra vergi, çiftçilerin ürünlerini ortaklık ya da zorla el koyma, tecavüz ve fidye için insan kaçırma, silah ve uyuşturucu madde ticareti
Peki, Suriye ile Türkiye arasında mekik dokuyan, bölgede ise suç makinesi olarak öne çıkan Ebu Amşe kimdir?
Gazeteci Serdar Akinan, 2021 yılında bir IŞİD belgeseli hazırlamak için Suriye’de, Türkiye’nin kontrolündeki bölgelerde çekimler yaptığını ve bizzat devlet yetkililerinden bu bölgelerdeki ‘yağma’ düzenine şahit olduğunu anlatmıştı.
Akinan, Afrin başta olmak üzere Suriye’nin kuzeyinde bir çok alanda tarım ürünlerinin ve bir sanayi şehrindeki fabrikaların sökülerek Türkiye’ye getirildiğini söyledi. Akinan’ın iddiasına göre bu ‘yağma’ ve ‘talan’ düzeninin içinde üst düzey devlet yetkilileri, çok önemli işadamları ve bir medya grubunun Ankara temsilcisinin eşi de bulunuyor.
Suriye’deki yağma düzeni hakkında yeni iddialar yıllardır bu suçlama ile anılan, Türkiye’nin güdümündeki Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) içindeki Sultan Süleyman Şah Tümeni Komutanı Ebu Amşe’yi bir kez daha gündeme getirdi. Türkiye’de birçok kişiyle bağlantıları olan, kaymakamlara ziyafet veren, sevmediği kişileri hapse atırabilen Ebu Amşe, savaştırılmak üzere Libya ve Dağlık Karabağ’a götürülen Suriyeli grupların başında bulunuyor. Erdoğan rejimi ile Suriye şehirlerinde mitingler yapacak kadar içli dışlı olan Ebu Amşe’nin adı birçok talan, hırsızlık, tecavüz ve öldürme olayında da geçiyor.
Suriye’deki iç savaşı yıllardır takip eden ve kamuoyuna duyuran gazeteci Ali Örnek, Akinan’ın anlatımıyla yeniden gündeme gelen ‘talan’ın yeni olmayacağını belirtiyor. Örnek, “2021 yılında, yıllardır aktif bir şekilde sosyal medyayı kullanan insanların Suriye’nin yağmalanmasından yeni haberdar olmalarına şaşırıyorum” diyor. Gazeteci Örnek, 2012 yılında yayınlanmış bir haberi de paylaşarak ‘talan’ın çok daha önce başladığına kanıt gösteriyor. Örnek’in paylaştığı haberde ÖSO üyelerince Suriyelilerden “çalınan” ekmeklerin Hatay ve Gaziantep’te satıldığını ortaya koyuyor.
Türkiye destekli ÖSO’cuların “korkunç suçlar” işlediğini savunan Ali Örnek, “Tecavüz, yağma, fidye için adam kaçırma ve daha nicesi” diye sıralıyor. Tam bu noktada Ebu Amşe ismini anan Örnek, “Özellikle bu isme dikkat edin: Ebu Amşa.. Yakında adını daha da çok duyarsanız şaşırmayın. Sadece fidyeden hatırı sayılır bir servet elde etti” diyor.
Ebu Amşe’nin ismi Türkiye’de düzensiz aralıklarla gündeme geliyor aslında. Örneğin Ağustos 2020’de Amşe’nin temin ettiği bir helikopterle Türkiye-Suriye arasında yasadığı yolculuk yaptığı gerekçesiyle “tutuklandığı” iddia edildi. Ancak bu haber iddiadan öteye geçmedi. Amşe’nin hiç tutuklanmadığını, bu “haberin” Suriye’deki grupların güç savaşı nedeniyle yayıldığı iddia edildi.
2020 yılında Türkiye yanlısı Süleyman Şah birliği komutanı Ebu Amşa’nın Türkiye tarafından tutuklandığı iddia edilmişti. Nedeni ise, Türkiye ile Suriye arasında sınırı düzenli olarak yasa dışı bir şekilde geçtiği bir helikopter satın alması olarak gösterilmişti.
Bahçeli ve Çakıcı’nın “kabul ettiği” Ebu Amşe’nin Türkiye’yle olan çok güçlü bağları eskilere dayanıyor. Türkiye’den sık sık misafir ağırlıyor özellikle YPG’den alınan Afrin ve diğer yerlerde. Amşe’nin ziyaretçileri arasında MHP’liler dikkat çekiyor. MHP Esenler İlçe Başkanı Suat Yılmaz’ın Amşe’yi ziyaret ettiği fotoğrafları bulunuyor.
Hatay Kumlu Kaymakamı Ercan Kayabaşı, Ebu Amşe tarafından ağırlanıp ziyafet verilen isimlerden. Suriye Cinderes/Şeyh El Hadid/Mabatlı IYKM Başkanı olarak da görev yapan Kayabaşı, 9 Mayıs 2019 tarihli Twitter paylaşımında “Bugün iftarda Suriye/Şeyh el Hadid’te Özgür Suriye Ordusu Süleyman Şah lideri Ebu Amşe’nin misafiri olduk. Suriye’nin özgürleştirilmesi ve PKK terör örgütünün bölgeden temizlenmesinde önemli vazifeler icra eden Öso’nun yanında olduğumuzu ifade ettik” ifadelerini kullanıyor.
Ebu Amşe’nin ismi Türkiye basının sıklıkla yer alıyor. Bu haberlerin en önemlileri ise 2019 yılında düzenlenen Zeytin Dalı Harekâtı sırasında yayınlanmış. Demirören Haber Ajansı (DHA) ve Sabah gazetesine yansıyan haberlere (Suriye’de Türkiye’ye teşekkür yürüyüşü – Yurt haberleri (dha.com.tr) göre; YPG’den alınan Afrin’de “Sultan Süleyman Şah Komutanı Ebu Amşe’nin öncülüğünde toplanan yaklaşık 4 bin Suriyeli, Türk bayrağı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan posterleri açtı”, Erdoğan lehine de sloganlar attı.
Ebu Amşe, Türkiye’nin Libya ve Dağlık Karabağ’daki savaşlara doğrudan katılarak Suriye’den götürdüğü ÖSO savaşçıları içinde de geçiyor. Amşe’ye bağlı gruplar özellikle Azerbaycan Ermenistan savaşında Dağlık Karabağ’da sık sık gündeme gelmişti. Ele geçirdikleri Ermeni köylerinde yaptıkları “yağma” ve “talan”la dünya medyasının da gündemine gelen ÖSO’cular, bir ara da Ebu Amşe’nin haklarını vermediğini, Türkiye tarafından vaat edilen paranın Amşe tarafından gasp edildiğini anlattıkları videolarla ortaya çıkmıştı. ÖSO mensupları Amşe’yi maaşlarını çalmakla suçlamıştı.
Gazeteci Ali Örnek’in paylaştığı bir diğer Ebu Amşe haberi ise daha ilginç. Zira, habere göre Amşe’yi eleştiren bir ÖSO mensubu eski bir general Türkiye tarafından hapse atılarak 70 gün içeride tutuluyor. Eski Suriye ordusu generali Amşe’yi eleştirdiği için ölümle tehdit edildiğini ve İstanbul’da Birleşmiş Milletler’e sığındığını söyledi. Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu’na (SMO) bağlı Azaz askeri mahkemesi, eski Suriye Milli Ordusu (SMO) komutanlarından Tuğgeneral Ahmed Rahal hakkında, “SMO’ya ve Sultan Süleyman Şah grubu lideri Ebu Amşa’ya hakaret ettiği” gerekçesi ile 3 yıl hapis cezası verdi. Bunun üzerine Amşe, Türkiye’den Rahal’ı istedi. Türkiye ise 70 gün hapiste tuttuğu Rahal’i serbest bıraktı, oturma iznini iptal etti ve Türkiye’yi derhal terk etmesini istedi. Rahal da üçüncü bir ülkeye gitmek için BM’ye sığındı.
Tuğgeneral Ahmed Rahal, Özgür Suriye Ordusu mensuplarının Suriye’de gerçekleştirdikleri eylemlerle Esad rejimini arattığını hatta daha da ileri gittiğini de savundu. Irak Kürdistan Bölgesi merkezli Rudaw televizyonuna konuşan (ÖSO’yu eleştiren eski Suriyeli General: İstanbul’da BM’ye sığındım, tehdit ediliyorum – habernews24) Rahal, “Müslüman Kardeşler ÖSO’nun işlerine müdahale ettikten sonra benim gibi birçok askeri komutan görevi bıraktı. Yerimize okuma yazması ve tecrübesi olmayan kişiler alındı” dedi.
Bunlardan birinin de kendisini tehdit eden Ebu Amşa olduğunu dile getiren Rahal, “Ebu Amşa Suriye devriminden önce Hama’daki sebze halinde çalışıyordu. Okuma yazması yok. Tecrübeli komutanlar görevi bıraktığında alelacele ona görev verildi ve bir grubun başına getirildi. Şimdi Efrin’in büyük bölümüne onun kontrolündeki güçler hükmediyor. Bölge halkına zulmediyor ve yüzbinlerce özgürlükçünün ismini kirletiyor” şeklinde konuştu.
Birleşmiş Milletler BM Suriye Bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonu’nun 2020 yılında yayınladığı bir rapor (Turkish-backed militias rape and torture Kurds | World | The Times) Suriye’de, özellikle de Afrin gibi YPG’den alınan bölgelerde Türkiye destekli militanların gerçekleştirdiği yağma, talan, tecavüz, kaçırma, hırsızlık gibi olayları konu almıştı.
Raporda Türkiye destekli bu gruplar (Afrin’in neredeyse tamamını kontrol eden Ebu Amşe) hakkında şu bilgilere yer verildi:
-Militanlar Afrin’de Kürtleri yaşadıkları evlerden çıkararak ailelerini yerleştiriyor.
-Yezidiler keyfi olarak alıkonuluyor ve serbest bırakılmaları için müslüman olmaları şart koşuluyor.
-Kaçırılan insanlar işkence görüyor.
-Afrin’de kadınlara tecavüz edildi.
-Cihatçı gruplar, Yezidilerin ev ve iş yerlerini yağmalarken, Yezidilere ait mezarlar tahrip edildi.
-Bazı insanlar kaçırılarak ailelerinden fidye istendi.
-Bu suçlardan bölgedeki Türk askerlerinin haberi var.
Türkiye ise Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla BM’nin Türkiye’yi ve ona bağlı grupları talandan sorumlu tutan ifadeler içeren raporu yalanlamakla yetindi. Detaya girilmeyen açıklamada, “BM İHYK’nın açıklamasında raporda yer verilen ihlallerin asıl müsebbibi olan Suriye rejimine ve PKK/YPG terör örgütüne değinmemesini kabul edilemez buluyor ve kuvvetle kınıyoruz” denildi.