KANTAT (İtal. Cantata)

ESKİDEN “teganni” edilmek için yazılmış parçaya denirdi. Bugün ise operada olduğu gibi, metni bir olayı bir konuyu anlatan, fakat sahnede oynamak için hazırlanmamış, bir ya da birkaç solo şarkıcı ve orkestra (ve bazı kere de koro) için yazılmış yapıta deniyor.

Kahramanlık ya da din konularında yazılıp bestelenen koşuk ya da bu koşuğun orkestra eşliğindeki tek ya da çok sesli bestesi…

Bir kantat, vokalistler için enstrümantal eşlik içeren müzikal bir kompozisyondur. Bu vokal kompozisyon genellikle, aralarında tekrarlanan bir solo ses parçası olan bir arya ile resitatif veya söylenen bir konuşma olarak yapılandırılır.

Köklerine baktığımızda ise “Cantata” kelimesi on yedinci yüzyılda ortaya çıkmıştır ve “şarkı söylemek” anlamına gelen İtalyanca “cantare” kelimesinin bir katılımcısıdır. İlk olarak besteci Alessandro Grandi’nin Cantade et arie a voce sola (Solo Ses İçin Kantatlar ve Aryalar) adlı şarkı kitabında yer alır.

Kantat Ve Sonat Arasındaki Farklar Nelerdir?
Kantatlar ve sonatlar her ikisi de birden fazla hareket içerebilen müzikal formlardır, ancak bir kantat vokal eserlere atıfta bulunurken, bir sonat enstrümantal kompozisyonlara atıfta bulunur.

Bir kantatın arya yapısı bir opera sahnesinden ayırt edilemez, ancak kantat performansları dramatik performanslar, setler ve kostümlerle sahnelenen operalardan daha kısadır.

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com