Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın yeni reform paketi kamuoyunda büyük yankı uyandırırken, ekonomist Serkan Özcan, “Türkiye’de tarihin ilk IMF’siz IMF programı uygulanıyor" dedi.
Ekonomist Serkan Özcan, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yeni “reform paketi”ni “Türkiye’nin IMF’siz ilk IMF programı” olarak niteledi.
Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan ve TBMM’ye sunulması planlanan yeni reform paketi, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Paket, vergi adaletini güçlendirme, sermayeye yönelik vergi uygulamaları getirme ve doğrudan vergilerin payını artırma amacı taşıyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, “Hedefimiz vergide adalet ve etkinliği sağlamak için vergilendirilmemiş hiçbir alan bırakmamak” mesajıyla hazırlanan paket, çeşitli yenilikler içeriyor. Özellikle çok uluslu şirketlere yönelik asgari kurumlar vergisi uygulaması ve yerel asgari kurumlar vergisi modeli dikkat çekiyor.
Ekonomist Serkan Özcan, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada reform paketini sert bir dille eleştirdi. Özcan, mevcut ekonomik politikaları eleştirerek, “Türkiye’de tarihin ilk IMF’siz IMF programı uygulanıyor! Bir saplantılı iktisat politikası nedeniyle kontrolden çıkmış olan enflasyon ve arka kapıdan satılmış döviz rezervleri için utanç verici bir faizle denge sağlanmaya çalışılıyor!” ifadelerini kullandı.
Özcan, açıklamasında şunları söyledi: “Bütün hedef o ağızlarından düşürmedikleri yatırımı, üretimi ve istihdamı olabildiğince soğutmak! Yetmiyor; kontrolden çıkmış enflasyonun, harcamaların ve faizin yarattığı mali dengesizliği ortadan kaldırmak için milletin cebindeki her bir kuruşa göz dikiyorlar! Bu yaşadıklarımız sonuç! Neyin sonucu? Cehaletin, saplantılı faiz teorilerinin, ikide bir değiştirilen bürokratik kadroların, ‘ben derim olur, kimseye hesap vermem’ diyen zihniyetin, oturduğu koltuktan kalkmamak için yanlış olduğunu bile bile dik duramayan memurların, KKM açıklandığı gün ‘ohhhh’ çeken sözde gazetecilerin…”
Ekonomist Serkan Özcan, mevcut politikaların IMF programına benzemeyen tek yönünün, bu politikaların hesap verebilirlikten yoksun olması olduğunu vurguladı. Özcan, “Bugün yaşanan işlerin; başta siyasi ve bürokratik sorumluları hesap vermediği ve millet fakirleşirken zenginleşenler elini taşın altına koymadığı sürece bu politikalar hiçbir işe yaramayacak! Önce samimi olun!” dedi.
Paketin ana başlıkları arasında, çok uluslu şirketlerden asgari kurumlar vergisi alınması, yerel asgari kurumlar vergisi ve asgari gelir vergisi uygulamalarının getirilmesi yer alıyor. Ayrıca, büyük yatırımlardan elde edilen kazançlara artırımlı kurumlar vergisi uygulanması da planlanıyor.
Özellikle, reel sektör için yüzde 25, banka ve finans kurumları için yüzde 30, ihracat yapan firmalar için yüzde 20, halka açık şirketler için yüzde 23 ve imalatçılar için yüzde 24 olarak belirlenen kurumlar vergisi oranlarının yanı sıra, yap-işlet-devret ve kamu-özel işbirliği projeleri kapsamında elde edilen kazançlara yüzde 30 kurumlar vergisi uygulanması öneriliyor.