Ayhan Bora Kaplan'ın üzerinde yakalanan çalıntı silah Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mühürlü poşette emanete alınmasına rağmen kayıplara karıştı.
Ankara’da tutuklanan suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan’ın üzerinde yakalanan çalıntı silah, emniyet tutanaklarına yanlış seri numarası ile kaydedildi. Silah sahibinin yıllar sonra bulunabilmesine neden olan bu ‘hatanın’ ardından Yargıtay, silahın ruhsattaki isme iadesine karar verdi. Ancak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mühürlü poşette emanete alınan silah, balistik incelemeleri yapılamadan kayıplara karışmış durumda.
Halk TV’deki habere göre; 2009 yılında Balıkesir’in Burhaniye ilçesinde bir villaya giren hırsızlar, altın ve paraların yanı sıra Sig Sauer marka 9 mm ruhsatlı bir tabancayı da çalarak olay yerinden ayrıldı. Silahın sahibi A.G., yaşanan hırsızlığı Burhaniye İlçe Emniyet Müdürlüğüne bildirdi ve U716663 seri numaralı silah için çalıntı kaydı oluşturuldu.
Hırsızlığa konu silah, olaydan yaklaşık bir buçuk yıl sonra 18 Ekim 2010 tarihinde Ankara Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından “ruhsatsız silah satışı” ihbarı üzerine yapılan bir operasyonda Deniz Urcan’ın işyerinde yakalandı. Urcan, suça konu silahın arkadaşı Ayhan Bora Kaplan’a ait olduğunu belirtirken, Kaplan bu ifadeyi kabul ederek silahın kendi kullanımında olduğunu üstlendi.
İncelemeler için Ankara Kriminal Polis Laboratuarı Müdürlüğüne götürülen silahın seri numarası kayıtlara U716663 yerine ‘sehven’ U176663 olarak yazıldı. Bu yanlışlık nedeniyle silah, hakkında açılan kayıp ilanı ile eşleştirilemedi. 20 Ocak 2011 tarihinde söz konusu silah Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Hazırlık Bürosu tarafından mühürlü poşette emanete alındı.
Ayhan Bora Kaplan ve Deniz Urcan, ‘Ruhsatsız Ateşli Silah Taşıma ve Bulundurma’ suçundan birer yıl hapis cezasına çarptırıldı ve mahkeme, suça konu silah hakkında müsadere kararı verdi. Ancak emniyet işlemlerinde silahın yanlış seri numarası ile yazılması, Kaplan’ın üzerinde bulunan silah ile Burhaniye’de çalınan silahın aynı olduğunun tespitini imkansız hale getirdi ve bu nedenle Kaplan, hırsızlık ve diğer suçlamalardan herhangi bir ceza almamış oldu.
Silahın gerçek sahibi A.G., bu süreçte silahı ile herhangi bir suça karışılabilmiş olacağına dair kuşkuları üzerine kayıp ilanını yeniden araştırdı ve 2018 yılında kaybolan silahının Kaplan’ın üzerinde bulunan silah ile aynı olduğunu öğrendi.
Bunun üzerine A.G., kendisine ait ruhsatlı silahın müsadere edilemeyeceği itirazı ile Yargıtay’a kararın bozulması yönünde başvuruda bulundu. Yargıtay, itirazı haklı bularak mahkemenin kararını bozdu. Hırsızlık nedeniyle kaybolan ve kayıtlara ‘sehven’ yanlış yazılan U716663 seri numaralı silahın ruhsattaki sahibine iade edilmesine hükmedildi.
Yargıtay’ın kararının ardından silahı alabileceğini öğrenen A.G., ruhsat yenileme işlemleri için gerekli onayları aldı ve harç ödemelerini tamamladı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Emanet Memurluğuna giden A.G.’ye silahının iade edilmeyeceği belirtildi.
Silahı alabileceğine dair mahkeme kararı olduğunu belirten A.G.’ye “silahın burada yok” yanıtı verilirken, A.G. yaklaşık 5 yıldır peşine düştüğü silahını Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne ve Savcılığa ait bütün kurumlarda arasa da hiçbir iz bulamadı.
Silahın Kaplan’ın üzerinde yakalandığı yıllarda Kaplan’a ilişkin cinayet suçlamaları ile açılmış davaların bulunduğunu öğrenen A.G., kendi silahıyla da suça karışılmış olabileceğini ve gerekli incelemelerin yapılmasını talep etse de, son olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Hazırlık Bürosu tarafından mühürlü poşet içerisinde teslim alınan silah, savcılıkta kayıplara karışmış durumda.