BİREY bedeniyle ilgili olumsuz algılamalara sahiptir. Bu durum iki biçimde kendini gösterir. Bazılarında herhangi bir kusur olmamasına rağmen kişi hayali kusurlar üretip onlarla uğraşır ve bu nedenle kendini beğenmez. Bazılarında ise herkeste görülebilecek hafif bozukluklar veya önemsiz anormallikler görülebilir; fakat kişi bundan çok rahatsızlık duyabilir. Kimi boyunun kısalığından, kimi uzunluğundan, kimi burnunun biçiminden, kimi dudaklarından, kimi de cinsel organının kısa veya ince olmasından rahatsızlık duyar. Bundan kaynaklanan kaygılar, bireyin yaşamını çekilmez kılar.
Kendini çirkin bulduğu için karşı cinsten biriyle iletişim ve ilişki kurmaktan kaçınır. Hatta bütün insanlardan uzak ve yalnız yaşamayı tercih eder. Başkaları çirkin olmadığını söylese bile, onun düşünceleri değişmez; çünkü beden algılaması bozulmuştur. Kimi kusurlarını düzeltmenin çarelerini ararken, kimi de ya yıllarca mutsuz ve huzursuz yaşar ya da intihara teşebbüs eder.
Bazıları kusurlu gördükleri organı estetikle düzelttikten sonra bu kaygılarından kurtulabilirken bazıları da defalarca estetik operasyon geçirmesine rağmen kaygıları devam eder. Bu bozukluk daha çok ergenlik ve erken erişkinlik dönemlerinde görülür.
