Tuğçe Diri, yok olan çevre ve kültürel mirası hatırlatma çabasıyla ortaya koyduğu seriyi “Taşların Ardında: An ve Arşiv” ile sanatseverlerle buluşturuyor.
Türkiye’nin kültürel dokusunu çağdaş sanatın sağladığı zengin ifade olanaklarıyla ele alan Tuğçe Diri Taşların Ardında: An ve Arşiv Anna Laudel’de sanatseverlerle buluşuyor. Sanatçı yok olan çevre ve kültürel mirası hatırlatma çabasıyla ortaya koyduğu sergide tarih boyunca defalarca yıkılmış, yeniden inşa edilmiş, farklı amaçlar için kullanılmış ve müdahale edilmiş mekânları araştırıp yeniden ele alarak günümüze taşıyor.
Kültürel mirasın zihinde tazeliğini korumayı ve kaybolmuş kısımlarını zihinlerde tekrar konumlandırmayı hedefleyen seri; tekrara dayanan, ritüelistik çalışmalarla şehir belleğinin ziyaretçilerin zihinlerinde yeniden belirmesini sağlıyor. Eserlerinde iktidar ve mimari, hatırlama ve yitirme gibi ilişkilerdeki dengeyi inceleyen ve Ayasofya, AKM, Arap Camii ve Molla Zeyrek Camii gibi yapılardan hareketle üreten sanatçı; bu yapıların yıllarca başkalaşan ve şekil değiştiren taş dokusu gibi değişen kültürel ve mimari hafızayı sembolleştiriyor.
Duygusal ifadeyi leke, renk ve doku aracılığıyla gerçekleştiren ve çoğunlukla tuval üzerine yağlı ve akrilik boya, dantel, ip ve kolaj gibi çeşitli tekniklerle çalışan Tuğçe Diri; deseni çalışma pratiğinin merkezine alıyor. Sanatçının frotaj tekniği ile kendi desen müdahalesini, yeniden yaratma ve silme eylemi olarak ele aldığı seride mekânların ve bölgelerin fiziksel temsili hafızada bıraktığı izlerle birlikte günümüze uyarlanıyor.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Taşların Ardında: An ve Arşiv 30 Haziran’a kadar Anna Laudel İstanbul’da görülebilir.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
