Metropoll Araştırma CEO'su Özer Sencar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Saray'dan yenilmiş olarak ayrılmak istemediğini ve yeniden seçime girmesini sağlayacak düzenlemenin peşinde olduğunu belirtti. Sencar, "Erdoğan'ın karşısına çıkmak istemeyeceği bir numaralı aday Ekrem İmamoğlu'dur. Hiçbir şekilde onunla bir yarışa girmeyecektir" dedi.
Metropoll Araştırma'nın kurucusu ve yöneticisi Özer Sencar
Metropoll Araştırma Kurucusu Özer Sencar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önümüzdeki beş yıl daha Cumhurbaşkanı olarak kalabilmenin yollarının aradığını belirterek, önceki seçimde olduğu gibi rakibini de belirlemek istediğini kaydetti. Sencar, Erdoğan’ın hiçbir şekilde Ekrem İmamoğlu ile seçimde karşı karşıya gelmek istemediğini savundu.
Gazeteci Alin Ozinian’ın konuğu olan Metropoll Araştırma Kurucusu Özen Sencar, Erdoğan’ın 22 yıllık iktidarında böyle mağlubiyet yaşamadığını belirterek, “Erdoğan’ın şu anda zihninde ‘ben bu girdaptan, bu zor durumdan nasıl çıkarım’ konusu sürekli dolaşıyor olabilir. Ekonomi kötü, seçimde vatandaş geçim darlığı nedeniyle Erdoğan’a ciddi bir karşı duruş sergiledi. Bir önceki seçimde Erdoğan CHP’nin 15 puan önüdeyken, şimdi 5 puan gerisine düştü” dedi.
Erdoğan’ın önündeki en büyük problemin ekonomik kriz olduğunun altını çizen Sencar, “Erdoğan önümüzdeki süreçte iki konuyu açıklığa kavuşturmak veya yoluna koymak zorunda. Bunlardan bir tanesi dışarıdan gelebilecek yardımlarla veya kredilerle bir şekilde ekonomiyi bir miktar düzeltmeye çalışmak. Dar gelirlileri, emeklileri veyahut da asgari ücretlilerin hayatını biraz da olsa kolaylaştıracak birtakım imkanlar peşinde. Yani normalleşme bu bakımdan çok önemli. Normalleşmeye doğru gitmek Türkiye’nin normalleşmeye doğru yönlendiği algısını üretmek çok önemli ekonominin düzelmesi açısından” ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın ikinci sorunun ise karşısında üç güçlü rakibin bulunması olduğunu kaydeden Sencar, şu ifadeleri kullandı: “Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş ve sahneye yeni çıkan CHP’nin yeni lideri Özgür Özer. O da lider olma, güçlü bir lider olma yolunda çalışmalar yapıyor. Erdoğan kanaatimce ‘artık bu iş bitti, ben gidiyorum’ falan demeyecek. ‘Ben önümüzdeki beş yılı nasıl tekrar cumhurbaşkanı olarak kazanabilirim? Ne yapmalıyım da bu beş yılı tekrar almalıyım?’ konusunda yollar aradığını düşünüyorum. Çünkü Erdoğan için sarayı terk etmek o kadar kolay bir şey değil. Hiçbir lider de istemez mağlup bir şekilde cumhurbaşkanlığını terk etmeyi. Dolayısıyla Erdoğan için önemli olan şey şu anda bu mağlubiyetin gündemde konuşulur olmaktan çıkarılmasıdır, gündemi başka şeylerle meşgul etmektir. Bir taraftan da ekonomiyi düzeltmeye çalışmaktır.”
Erdoğan’ın Özgür Özel ile görüşe yapmasının kamuoyunda rahatlama, beklenti ve normalleşmeye sebep olacağını kaydederek, “Erdoğan’ın da şu anda birinci derecede yapmak istediği şey, “Erdoğan normalleşiyor, artık barışçıl bir ortama doğru gidiyoruz” algısını üretmektir. Ama bu Erdoğan’a yetmez. Çünkü sorun ekonomik ve anayasal. Ekonomiyle ilgili bir miktar çözüm bulabilir. Emeklilere yeni bir paket de açıklayabilir. Özgür Özel’in de bilmesi gereken şey Erdoğan’ın amacının anayasada yapılacak bir değişiklikle kendisinin tekrar seçilebileceği bir mekanizmanın oluşturulmasıdır” şeklinde konuştu.
Sencar, Özel’in taleplerinin karşılığını almadan Erdoğan’ın hiçbir şey yapmayacağını söyledi. Sencar, Erdoğan’ın yeniden seçime girmesini sağlayacak bir düzenlemeyi isteyeceğini belirterek, “Dolayısıyla sistemin Başkanlık sisteminden demokratik kuvvetler ayrılığına dayanan hukuk devleti formasyonuna dönüşeceği konusunda güvence vermeniz lazım. Bu konuda kamuoyunun önünde anlaşılması lazım. Erdoğan buna da bir şekilde razı olabilir ama bir şartla, kendisi için bir çıkış yolu Cumhurbaşkanlığında kalmasını sağlayacak, o gücü elinde tutmasını sağlayacak bir yol arayacaktır. Erdoğan’dan beklediğim benim bu. Bunun dışında Türkiye’yi artık biz otoriter bir şekilde yönettik, bu işten vazgeçiyoruz, Türkiye’yi demokratik bir şekilde yönetelim diyeceğini ben düşünmüyorum. Muhalefet de böyle bir şey beklemez” ifadelerini kullandı.
Sencar, Özgür Özel’in Erdoğan ile görüşmesi ve bazı sorunlara çözüm bulmasının kendisi için bir başarı olacağına işaret ederek, şöyle devam etti: “Özgür Bey’in görüşmenin yapılmasını sağlaması bir başarıdır. Çünkü diyalog olmadan hiçbir sorunu çözemezsiniz. Eğer bu diyalogla Özgür Bey halkın isteklerini, kamuoyunun isteklerini bir miktar gerçekleştirebilirse bu onun için büyük bir başarı olur. Şu anda sayılan birçok konu var, işte bir kısmını siz de saydınız. Bunların bir kısmını çözebilirse bu Özgür Bey’in, muhalefetin başarısı olur. Dolayısıyla peşinen “Erdoğan’la görüşülmez, bu bir şey vermez, ondan bir şey alamayız yahut da o şunu ister biz onu veremeyiz” diyerek görüşmeden kaçılması doğru değil. Ama Özgür Bey’in de, Cumhuriyet Halk Partisi’nin de daha önceki tecrübelerden hareketle “Erdoğan neyi almazsa neyi vermez”i iyi düşünmeleri lazım.”
Erdoğan’ın kendisine uygun rakip olarak Özgür Özel’i görebileceğini kaydeden Sencar, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“CHP’de Erdoğan’a rakip olacak üç isim var: Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel. Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu Erdoğan’la girişebileceği bir başkanlık seçiminde bana göre çok rahat bir şekilde seçimi alırlar. Ama Özgür Özer, henüz muhalefet lideri olarak, bir partinin lideri olarak sahneye çıkalı 5–6 ay oldu. Dolayısıyla Erdoğan onu kendisi için en uygun rakip olarak görebilir.
Erdoğan’ın karşısına çıkmak istemeyeceği bir numaralı aday Ekrem İmamoğlu’dur. Hiçbir şekilde onunla bir yarışa girmeyecektir Erdoğan. Mansur Yavaş da eğer CHP adayı olursa, CHP adayı olarak sahneye çıkarsa, o da Erdoğan’ı rahatlıkla yenebilecek güçte şu an. Ama Özgür Özer henüz partinin başına yeni geçmiş bir lider olarak henüz kamuoyunda gücünü kanıtlayabilmiş, gücünü oluşturabilmiş birisi değil. Özgür Özer bu gayret içerisinde liderlik yapıyor, bunu da düşünerek liderlik yapıyor. Erdoğan da mevcut üç lider içerisinde kendisi için en uygun rakip olarak Özgür Özer’i görüyor olabilir. Ve onu diğer iki adaya göre ön plana çıkarmaya çalışabilir. Nasıl ki başkanlık seçiminden önce bu iki adaya rağmen Kılıçdaroğlu’nu kendisine rakip yaptı. Kılıçdaroğlu’nu sahneye çıkaran da Erdoğan’dır, onu rakip olarak tutan da Erdoğan’dır. Şimdi de istediği birisini kendisine rakip yapmak isteyebilir. Ama bazen ava giden avlanır. Özgür Özer’le ilgili böyle bir düşüncesi olabilir, onu parlatayım, diğer ikisi sahne dışında kalsın diye düşünebilir. Böyle bir tasarısı olabilir. Ama her zaman avınızı avlayamazsınız. Bazen av sizi avlar. Yani Özgür Özel’i bu şekilde kolay av olarak görmesi için henüz erken. Erdoğan’ın böyle düşünmesini normal karşılıyorum. Güçlü liderler, rakiplerini belirleyebilen insanlardır. Ve Erdoğan da bunlardan bir tanesidir.”
Söyleşinin tamamını izlemek için tıklayınız.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
