Cengiz Çandar: Türkiye ne Kürtlerle savaşmasını ne de barışmasını biliyor

AKP'nin Irak Kürdistanı politikasını eleştiren DEM Partili Cengiz Çandar, "Erbil dostunuz, Süleymaniye düşmanınızsa o zaman iki ayrı Irak Kürdistanı var" dedi.

  • ü
  • 27 Nisan 2024
  • ü
  • Gündem

Cengiz Çandar

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Diyarbakır Milletvekili Cengiz Çandar, Türkiye’nin Kürt politikasına ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Türkiye ne Kürtlerle savaşmasını ne de barışmasını biliyor” dedi. Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nden yayınlarını sürdüren channel18.com’dan Sidar Basut’a konuşan Çandar, AKP’nin Irak Kürdistanı politikasını eleştirdiği söyleşide  “Erbil dostunuz, Süleymaniye düşmanınızsa o zaman iki ayrı Irak Kürdistanı var” ifadelerini kullandı.

‘MESELE KÜRTLERİN TEMEL HAKLARINA GELİNCE İŞ DEĞİŞİYOR’

Türkiye’deki iktidar odağında ve o odakta yer alan MHP yönetimine ve Devlet Bahçeli’nin tutumuna dikkati çeken Çandar, şöyle konuştu: “Kürt düşmanlığı üzerinden, koyu Türk milliyetçisi bir portre var ortada. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ittifakı üzerinden ilerleyen bir tutum bu. Mesele Kürtlerin temel haklarına gelince iş değişiyor. Sadece Türkiye’deki Kürtlere değil, bölgedeki diğer Kürtlere ilişkin de pek dostane olmayan bir davranış var. Özellikle Süleymaniye’ye ilişkin takınılan tavır, sürdürülebilir bir şey değil. Neden değil? Siz eğer Süleymaniye’ye bu tavrı alıyorsanız, Irak Kürdistan’ını farklı ele aldığınız anlamına geliyor. ‘Erbil dostumuz, Süleymaniye düşmanımız, yani iki ayrı Irak Kürdistanı var; biri dostumuz, diğeri düşmanımız.’ Bu hem Irak Kürdistanı’nda bölünmeyi teşvik eden bir husus hem de Kürtler ne zaman ki bölünmüş halde oldularsa bu Kürtlere hiçbir yarar getirmediği gibi, Türkiye’nin güvenliği de daha büyük tehdit altına girmiştir. Halbuki Kürtlerin birlik olması, Türkiye açısından da onlarla masaya oturup, müzakere yapması açısından daha akıllıca bir yol. Siz Türkiye olarak Süleymaniye’ye düşmanlık politikasını güderek sonuç alacağınızı düşünüyorsanız; alamazsınız, bu Kürdistan’ın da kendi içinde bölünmesi demektir, buna Türkiye’nin müttefiki olan Erbil’deki yönetim de razı olmaz. İkincisi ise Süleymaniye, coğrafi olarak İran’ın ekonomik ve ticari olarak güçlü olduğu bir bölge. Dolayısıyla mesele sadece Süleymaniye’ye karşı alınacak tavırla bitmez ve bir noktadan sonra bu tavrın değişmesi icap eder.”

PKK Lideri Abdullah Öcalan (sağda-1), Cengiz Çandar (sağda-2) Kürdistan Yurtseverler Birliği Başkanı Celal Talabani (solda-2) ve Kamuran Karadaği (solda-1) / Fotoğraf: Çandar’ın arşivinden

ÖZAL ‘BİR TABUYU YIKALIM’ DEDİ

Kürt sorununa ilişkin 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’a da atıfta bulunan Çandar, Kürdistan Yurtseverler Birliği’ni (KYB) temsilen Celal Talabani’nin 1990’lı yılların başındaki Türkiye ziyaretini hatırlattı. Çandar, “Turgut Bey’e söyledim ve gizlice davet etti onları. Mam Celal, Ankara’ya ilk gelişinde Ankara Palas’ta kalmıştı. Dışişleri Bakanlığı konuk eviydi o zaman. Dışişleri Müsteşarı ve Dışişleri İstihbarat Başkanı ile görüştü. Dışişleri İstihbarat Başkanı Cenk Duatepe’ydi. Onunla ve müsteşarıyla görüştü. Tabi bu çok büyük gelişmeydi. Aradan birkaç ay geçtikten sonra Mam Celal beni arayarak, ‘Bu iş böyle olmuyor, yani bu düzeyde’ dedi. Tabi bu arada Mam Celal’in Türkiye’ye geldiğini Turgut Bey Moskova’ya giderken basına sızdırdı. Haber bomba gibi patladı. ‘Vay işte Celal Talabani Türkiye’ye gelmiş neler oluyor?’ falan diye. Ben de o seyahatte vardım. ‘Niye söylediniz?’ diye sorduğumda, ‘Ya nasıl olsa sızacaktı, bir tabuyu kıralım’ dedi. Mam Celal’in Türkiye’ye geldiği biliniyordu ancak çıkan haberlerin yüzde 99’u yanlıştı.” dedi.

‘PKK İLE İLK ATEŞKESİN MİMARI TALABANİ’

PKK’nin ilan ettiği ilk ateşkesin mimarının Celal Talabani olduğunu kaydeden Cengiz Çandar, “1993 ateşkesinin, müzakerelerle ve şiddeti dışlayarak meselenin çözülmesinden yanaydı. Dolayısıyla 1993 ateşkesi, yazıldığı zaman, PKK’nin ilan ettiği ilk ateşkesti. İlk ateşkes olması bakımından da çok önemlidir ve onun mimarı Mam Celal Talabani’dir. PKK’nin ilk kez ve o günden bugüne esas amacının müzakere yoluyla Kürt sorununun çözümü yoluna girmiş olması, onu işaret etmesi de tarihi bir evredir.” ifadelerini kullandı.

‘SORUN O GÜNDEN BU GÜNE KATMERLENDİ’

Turgut Özal döneminde de Türkiye’deki devlet sisteminin PKK ile müzakereye hazır olmadığına öne süren Çandar, “Ben İngilizce bir kitap yazdım. Türkçesi: “Kürtlerle Savaş ve Barış”. Türkiye ne Kürtlerle savaşmasını ne de barışmasını biliyor. Şu anda daha da karmaşık. Çünkü PKK’nin silahlı mücadelesi 1984’te başladı. O günden bugüne daha da katmerlendi. Dolayısıyla çok daha karmaşık. O dönemde dediğim gibi Özal yalnızdı ve ne Türkiye ne de PKK’nin kendisini buna hazır değildi. Yani Abdullah Öcalan’ın tek başına istemesi yetmiyordu.” değerlendirmesini yaptı.

Söyleşinin tamamını okumak için tıklayınız.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com