Anadolu Üniversitesi'nde görev yaparken 'Biz bu suça ortak olmayacağız' bildirisine imza attığı gerekçesiyle KHK ile ihraç edilen akademisyen Zeynep Erk Emeksiz, göreve iade olduktan kısa bir süre sonra yakalandığı kansere yenik düştü.
“Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisine imza attığı KHK ile Anadolu Üniversitesi’nden ihraç edilen akademisyen Zeynep Erk Emeksiz hayatını kaybetti.
Emeksiz, ihraç edildikten sonra görevine başka bir şehirde üniversitede göreve başlatılmıştı. Anadolu Üniversitesi’ne dönüşü için açtığı davayı kazandıktan sonra kanser teşhisi konulan KHK’li akademisyen dün hayatını kaybettiği belirtildi.
KHK platformu hesabından yapılan paylaşımda, “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisi imzacısı olması nedeniyle ihraç edilen, uzun süre başka şehirde başka üniversiteye iade edilen, açtığı davayı kazanıp Anadolu Üniversitesine tekrar atandıktan hemen sonra kanser teşhisi konulan KHK’lı Zeynep Erk Emeksiz dün hayatını kaybetti.Acılı ailesine ve sevenlerine baş sağlığı ve sabırlar diliyoruz”denildi.
Barış Akademisyenleri hesabından yapılan paylaşımda, “Sevgili hocamız, dostumuz, yoldaşımız, barış imzacısı Zeynep Erk Emeksiz’i kaybetmenin büyük üzüntüsünü yaşıyoruz. Ailesine, dostlarına, öğrencilerine baş sağlığı diliyoruz.” denildi.
Emeksiz, ihraç edildikten sonra yaptığı bir açıklamada, 15 Temmuz’da yaşananları özetlemişti:
“Darbe sonrası Güneydoğu’da yıllardır süren olağan üstü hal tüm Türkiye’ye yayıldı biliyorsunuz. Biz barış akademisyenleri de Türkiye’deki gerilimi sürdürmenin başlıca aracı haline getirilen Kürt sorunu gibi ötekileştirildik. Terörist ilan edildik. Darbenin hemen ardından KHK listeleri, dolup taşan cezaevleri, şehir giriş çıkışlarında kontrol noktaları ve sürüp giden bir cemaat avı ve hainler mezarlığı girdi yaşamımıza. Tüm bu karanlık önce beni yabancılaştırdı yaşadığımız sürece. İnanamadım ve bir kabustan uyanmayı bekler gibi bekledim. Bekledik. Ama bu arada boş durmadık.
Tüm barış akademisyenleri örgütlendi. Zaten çoğumuz örgütlü olmanın önemini bilen ve öyle davranan akademisyenlerdik ve bu hiç de zor olmadı bizler için. Barış akademilerini kurduk. Başlangıçta ‘Biz kamudan atılmadık, kamuya atıldık’ diyerek halka açık dersler verdik. Eskişehir’de Frankfurt Okulu’nun izinden giderek eleştirel ve cesur bilimsel söylemi geliştirmek için Eskişehir Okulu adıyla dayanışma dersleri, farklı dallarda atölye çalışmaları ve seminerler vermeye başladık. Bu dersler açıkça benim yaşama tutunmamı sağladı. “