TİP Milletvekili Ahmet Şık, 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığı ile ilgili tartışılan ifadelerini hatırlatarak "Alevi mahallesinde katliam olacak bilgisi geldi" dedi. Şık, aynı bilginin Kılıçdaroğlu'na da gittiğini söyledi.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Ahmet Şık, 14 Mayıs 2023’te yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı ile ilgili “Kemal beyin Alevi olmasının Türkiye toplumu ve siyaseti için, bizler için değil elbette, bir mesele olduğunu kavrayarak hareket etmesi gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini neden kullandığını açıkladı.
Seçimlerden önce “Devlet içerisinde bir kanattan CHP’ye ya da Kemal Bey’e de birtakım bilgiler gidiyordu” diyen Şık, “Bana anlatılan ve beni çok korkutan o plan şuydu; bir Alevi mahallesinde yabancı bir Selefi bir gruba katliam yaptırmak” dedi.
T24’ten Cansu Çamlıbel’e konuşan Şık, Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylık için doğru isim olmadığını belirterek, “Kılıçdaroğlu’nun, Erdoğan’ı yenen lider olarak siyaset tarihine geçme hırsı nedeniyle istenen sonuç ortaya çıkmadı. Seçimden önce de farklı bir bağlamda dile getirmeye çalışmıştım. Ancak söylediklerim, bir Alevinin cumhurbaşkanı olmasını istemediğim şeklinde çarpıtılarak manasız bir tartışma açıldı” diye konuştu.
Ahmet Şık, Medyascope’ta katıldığı programda söylediği ve Alevilerin tepkisi üzerine özür dilediği “Kemal beyin Alevi olmasının Türkiye toplumu ve siyaseti için, bizler için değil elbette, bir mesele olduğunu kavrayarak hareket etmesi gerektiğini düşünüyorum. Yani Hiç kimse ‘iktidar oradan söz kurmaz’ diye düşünmesin. Bu öyle kötü bir iktidar ki, bize her gün Madımak’ı yaşatabilecek bir iktidar” ifadelerini hakkında da şunları söyledi:
“Ruşen ile yaptığımız programda o şekilde konuşmamın sebebi aslında kulağıma gelen bir bilgiydi. O bilgi kırıntısı üzerinden endişelerim vardı. Tam o sıralarda belki hatırlarsın Kemal Bey, SADAT’ın önüne gitmişti. Bana gelen bilgiyle Kemal Bey’in SADAT’ın önüne gitmesi arasında bir bağ vardı. Yani aslında belli ki ikimize de aynı bilgi gelmişti o dönemde. Tanıdığım bir istihbaratçı iktidarın seçimi kaybetme riskinin büyük olması durumunda – hele ki Kemal Bey’in adaylığı söz konusu iken- birilerinin bir Alevi katliamı organize edebileceğini söylemişti.”
Devlet içerisinde bir kanattan CHP’ye ya da Kılıçdaroğlu’na bilgi aktarıldığını belirten Şık, kendisine gelen bilgiye göre Alevi mahallesinde yabancı bir Selefi bir gruba katliam planı yapıldığını iddia etti. Şık, şöyle konuştu:
“Çok büyük bir fay hattı. Alevileri denkleme sokuyorsun, solcuları denkleme sokuyorsun, yabancı düşmanlığıyla hemhal olmuş bir lümpen kuşağı devreye sokuyorsun. Yabancı düşmanlığı var, bunun siyasette bir kuşağın idolü haline gelmiş temsilcisi var. İktidar o kadar kritik bir seçime gidiyordu ki hiçbir şeyi de kaybetmeye tahammülü yoktu. Zaten böylesi bir plan işlese ortaya çıkan kaotik durum seçimi kaybetmesini engellerdi. Ya da seçimi kaybederse o kaotik ortam zaten herkes için bir kaçış fırsatı olurdu.”
Kılıçdaroğlu’nun kendisini ‘Erdoğan iktidarını bitiren lider’ olarak yazacağını düşündüğünü ve bunun hırsına kapıldığını ifade eden Şık, “Bu hırsı yüzünden de kötü yönetti, daha doğrusu yönetemedi. Kemal Bey adaylığının ilan edilmesi öncesinden başlayarak devlet nizamıyla çatışma halindeydi. Mutlak suretle reddedeceklerdir ama o nizamın Altılı Masa denilen benzemezlerin bir araya geldiği ittifakta da temsilcileri olduğuna kaniyim” dedi.
Şık 2023 Genel Seçimleri hakkında ise şu ifadeleri kullandı:
“Biz aslında 2023’te çok rahat kazanabileceğimiz bir seçime girecektik. Toplumsal muhalefetin beklentisinin bu kadar yüksek olduğu o dönemde aday kesinlikle Ekrem İmamoğlu olmalıydı. Kemal Bey’in aday olmaması gerektiğinin başka kanıtı daha var. Erdoğan sadece Kemal Bey’i istedi rakip olarak.
Sonuçta bugün Erdoğan’ın karşısında yeni bir denklem var. CHP bu sonuçları siyaseten merkeze ya da sosyal demokrasinin sağına kayarak alıyor. Elbette bu onların siyaseti, beklentileri açısından başarılı ve saray rejiminin zayıflamasında önemli. Ancak bu ülkenin solunun güçlenmesi gerek. CHP’nin sol siyasete ne kadar yatkın olduğu ve katkı verdiği tartışılır elbette ama günün sonunda bu ülkenin solunda güçlü bir temsiliyet ve canlı, aktif bir siyaset şart.”