Gazeteci Fatih Portakal, Burcu Köksal'a DEM Parti'ye yönelik ayrımcı sözleri için talimat verdiğini iddia ettiği Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına yanıt verdi: "Kale bile almıyorum sizi. Aynı sözleri aynen iade ediyorum size. Ve entrikacı siyasetçi diyorum size. Nerden sonra biliyor musunuz? 14 Mayıs'tan sonra o siyasette çevirdiğiniz entrikalardan dolayı."
Gazeteci Fatih Portakal ile eski Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki ‘talimat’ tartışması devam ediyor. Kılıçdaroğlu’nun sert sözlerine Fatih Portakal’dan da sert yanıt geldi.
CHP Afyonkarahisar Belediye Başkan Adayı Burcu Köksal, halka hitap ettiği konuşmasında “Seçildiğimde Afyonkarahisar Belediyesi’nin kapıları DEM Parti hariç her siyasi partiye açık olacak” ifadelerini kullanmış ve bu açıklama büyük tepki çekmişti. Fatih Portakal tartışmalara neden bu açıklamanın Kılıçdaroğlu talimatıyla yapıldığını iddia etmişti. İddiayı yalanlayan Kılıçdaroğlu “Burcu Köksal’a böyle konuşması yönünde talimat verdiğim alçak bir iftiradır. Ne yazık ki aleyhime kasıtlı yalan bir haber yapılıyor” diye konuşmuştu.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Kılıçdaroğlu ayrıca sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada da “‘İspatlayamam ama’ diyerek ağız dolusu iftira atmak bırak gazeteciliği, insanlık değildir. Kepazeliktir! Çukurluktur! Senin iftiralarının da mevcut iktidarın seçim zamanında attığı iftiralardan, sahte ve montaj videolarından bir farkı yoktur” ifadesini kullandı.
Fatih Portakal, “entrikacı siyasetçi” sözleriyle yüklendiği Kılıçdaroğlu’na verdiği yanıtta şunları kaydetti: “Kemal Kılıçdaroğlu’nu hiç kale almıyorum. Şu telefonumda o kadar çok şey vardır ki benim. Ben işini doğru yapan bir adamım. Kimse benim hakkımda yancıdır, dalkavuktur, çantacıdır diyemez. İmkanı yok diyemez. Diyenin alnını karışlarım. Bu kadar da net konuşuyorum. Ben doğru bildiğim yolda yürümeye devam eden, tek başına yürümeye devam eden bir insanım. Sevenim de çok fazla yoktur onu da söyleyeyim. Ama işimi iyi yapmaya çalışırım. Operasyonel olarak kullanılmamaya çalışırım. Seçim sonrasında gelen telefonları da biliyorum ben başka başka yerlerden bana. Ne anlamda geldiğini, konuşturtmayın beni. Şimdi ben şunu söyledim, bir şeylere dayandırdığım için söylüyorum bunu. Söyleme özgürlüğüm de var. Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu sözü söylettiğini iddia ettim ve hala da iddiamın arkasındayım. ‘Bana kaynak açıkla’… Öğretmeyin bana gazeteciliği. Ben size siyasetçiliği öğretmiyorum. Kemal Bey de kendi hakkında ‘deepfake’ hazırlayan insanlara namert demediği gibi bana namert diyor.
O namuslu gazetecilerden bir tanesi benim. Kemal Bey gidip de bir başkasını aramasaydınız keşke. Bir başka gazeteci üzerinden neden bunu yaptınız? Benim telefonum danışmanınızda vardır. Siz beni arayabilirdiniz. Ben de derdim ki o zaman Kemal Bey aradı bunu kabul etmiyor yalanladı. Ama zekisiniz bakın. Siz başka bir gazeteci üzerinden, o gazeteciyi arıyorsunuz, toplum bunu konuşsun diye mesajı oradan veriyorsunuz. Kemal Beycim siz beni arayabilirdiniz. Aramadınız. Bundan sonra arasanız da açmam zaten telefonu.
Operasyon çekmeyin. Operasyona alet de olmayın arkadaşlar. Aranması gereken burada benim, ben, iddiayı ortaya atan da benim. Benim aranmam gerekirdi. Neden Kemal Kılıçdaroğlu Fatih Portakal’ı aramadı diye de bir düşünün. Çünkü Kılıçdaroğlu gündemde yok. Bak bu şekilde gündeme geldi. Konuşturuyor adını, bir iki gün daha konuşturacak o kadar, fazlası da yok.
Bitti benim için. Kale bile almıyorum sizi. Aynı sözleri aynen iade ediyorum size. Ve entrikacı siyasetçi diyorum size. Nerden sonra biliyor musunuz? 14 Mayıs’tan sonra o siyasette çevirdiğiniz entrikalardan dolayı. Bakın daha çok şey biliyorum da… Kale almıyorum, tamam bitti.”