‘Türk Escobar’ Ürfi Çetinkaya’nın liderliğini yaptığı suç örgütüne yönelik operasyonda gözaltına alınan oğlu Rüstem Çetinkaya'nın şirketinin bakanlıktan 'yatırım teşviki' aldığı ortaya çıktı.
Kamuoyunda ‘Türk Escobar’ lâkabıyla bilinen Ürfi Çetinkaya’nın liderliğini yaptığı suç örgütüne yönelik operasyonda ‘iş insanı’ oğlu ile onun şirketinde çalışan bazı isimler gözaltına alınmıştı. İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Başkanı olan oğul Rüstem Çetinkaya’ya çeşitli suçlar yöneltilirken, sahibi olduğu şirketin bakanlıktan ‘yatırım teşviki’ aldığı ortaya çıktı.
BirGün’den Uğur Şahin’in bildirdiğine göre; Ürfi Çetinkaya’nın cezaevine girmesinin ardından, suç örgütünün başına geçtiği öne sürülen oğlu Rüstem Çetinkaya’nın şirketlerinden Temmer Mermer’in, 1 Haziran 2022’de Sanayi Bakanlığı’nın yatırım teşvikinden yararlandığı belirtildi. Şirket, Afyon’a kuracağı Güneş Enerji Santralı (GES) santralı için KDV istisnası, yüzde 80 oranında vergi indirimi, sigorta primi işveren hissesi desteğinden yararlandı.
“Teşekkül halinde uyuşturucu madde imal etmek ve nakletmek” suçlarından kesinleşmiş 24 yıl hapis cezası bulunan ve kırmızı bültenle aranırken İstanbul’da yakalanan Ürfi Çetinkaya 12 Nisan 2023’te tutuklanmıştı. 75 yaşındaki Ürfi Çetinkaya şu an Menemen R Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunuyor.
Uyuşturucu ticareti suçundan 24 yıllık kesinleşmiş cezası nedeniyle cezaevinde hükümlü bulunan Ürfi Çetinkaya’nın ifadeleri ortaya çıkmış; Hakimlik ifadelerine göre Ürfi Çetinkaya’nın, “Burada bir oyun oynanıyor. Beni daha önce FETÖ bu duruma düşürdü. Şimdi bu oyunu kim oynuyor bilmiyorum. Savunacak bir şeyim yok.” dediği belirtilmişti.
20 Şubat tarihinde yapılan İstanbul merkezli, Afyon’u da kapsayan “Kafes-44” isimli operasyonda gözaltına alınanlardan biri Ürfi Çetinkaya’nın madenci oğlu, “Temmer Mermer Madencilik” isimli şirketin sahibi Rüstem Çetinkaya’ydı. Aynı zamanda İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Başkanı olan Rüstem Çetinkaya, “malvarlığı değerlerinin gayri meşru kaynağını gizlemek” ve “suç işlemek için kurulan örgüte üye olma”yla suçlanıyor. 23 tutuklu şüpheliden biri olan Rüstem Çetinkaya’nın Emniyet’teki ifadesinin 20 saat sürdüğü kaydediliyor. Rüstem Çetinkaya, sorgusunda madenci olduğunu ve aylık gelirinin 80 bin dolar olduğunu ifade ettiği kaydedildi. “Taşıdığım soy ismi nedeniyle kara para aklama iddiası tarafıma atfedilmiştir” diyen Rüstem Çetinkaya, “25 sene içerisinde babamla resmi ya da gayri resmi bir işlemim olmadı” iddiasında bulundu.
İddiaya göre, Ürfi Çetinkaya’nın cezaevine girmesinin ardından, oğlu Rüstem Çetinkaya suç örgütünün başına geçti. Çetinkaya’nın uyuşturucu ticaretinden elde ettikleri geliri Hakkı Yaman Namlı’nın yönlendirmesiyle akladığı öne sürülüyor. Namlı, “Susurluk Raporu’nda uyuşturucudan gelen parayı akladığı” belirtilen KKTC’deki First Merchant Bank’ın da sahibiydi.
Rüstem Çetinkaya’nın “İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Başkanı” sıfatıyla Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Huber Köşkü’nde bir araya gelmişliği bile var. Çetinkaya’nın madenlere karşı olan örgütleri de sık sık hedef aldığı görülüyor. Hatta bir açıklamasında, “Söz konusu örgütler, ‘Türkiye’de metal, hatta kömür üretimi yapılmasın’ diyor. Bu Türkiye için felakettir” ifadelerini kullanmıştı.
Operasyonda “Temmer Mermer”den adı karışan Rüstem Çetinkaya ile birlikte şirketin yöneticilerinden Arda Erel de gözaltına alındı. Erel, verdiği ifadede Rüstem Çetinkaya’nın madencilik şirketinde yöneticilik yaptığını aktardı, uyuşturucu suçlamasıyla alakası olmadığını iddia etti. Rüstem Çetinkaya’nın maden işleri için ruhsat alamadığını kaydeden Temmer Mermer Genel Müdür Yardımcısı Erel, “Rüstem Bey ruhsat alamadığı için şirket benim üzerimedir. Rüstem Bey ne dediyse onu yaptım” ifadelerini kullandı. Ticaret Sicil Gazetesi’nde yer alan bilgilere göre, Erel’in sözünü ettiği şirketin adı “New Age Marble Maden Sanayi ve Ticaret A.Ş.” 2020’de kurulan şirketin sahibi, Arda Erel olarak görülüyor. Şirketin Karaman’daki maden ocağı için “ÇED Gerekli Değildir” kararı verildiği görülüyor.
Bir diğer şüpheli ise Rüstem Çetinkaya’nın şirketinde muhasebecilik yapan Ferdi Olgunsoy’du. Olgunsoy yaptığı savunmada, “işlemlerin resmi olduğunu” iddia etti.