CHP’li Başarır’dan ‘2025’in en’leri’: ‘Enflasyon düşüyor ama hissedilmiyor’

CHP'li Başarır, 2025 yılının en'lerini sıraladı. Başarır 'en büyük siyasi kırılma' olarak İmamoğlu’nun tutuklanmasını gösterdi. 'En politik kaçış gerekçesi' olarak ise "Enflasyon düşüyor ama hissedilmiyor" cümlesini işaret eden Başarır "Bu laf siyasi retoriğe geçti. Çünkü ekonomik bir tespit gibi sunulsa da politik bir kaçıştan başka bir şey değildi" dedi.

  • ü
  • 31 Aralık 2025
  • ü
  • Gündem

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, 2025 yılının en’lerini sıraladı.

Başarır ‘en büyük siyasi kırılma’ olarak partisinin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması olduıunu söyledi.

Başarır, “Sistemin sınırları test edildi. Halka, ‘Oy verebilirsiniz ama sonucunun bir garantisi yok’ denildi. Tutuklanan aslında İmamoğlu değildi, seçimle değişim ihtimalinin fikriydi” dedi.

Zorlu bir yılın geride kaldığını belirten Başarır, 2025 yılının ‘en’lerini şöyle sıraladı:

‘İRADE, SANDIKTA KURULDU AMA…’

En Çok Yıpranan Alan: Demokrasi, sistemli biçimde örselendi. Seçmenin iradesi sandıkta kuruldu ama sandıktan sonra yargı, idare ve bürokrasi devreye girdi.

En Çok Tekrarlanan Cümle: ‘Türkiye bir hukuk devletidir.’ Cumhurbaşkanı, Adalet Bakanı, AKP sözcüleri neredeyse her kriz sonrası yaptıkları açıklamalarda bu cümleyi kurdular. Çok tekrarlandı ama hiç ikna etmedi.

En Sinir Bozan Çağrı: ‘Biraz daha dişinizi sıkın.’ İktidar, halktan sürekli sabretmesini istedi ama ne gelir ne de vergi adaletsizliğini düzeltmek için kılını kıpırdatmadı.

SİYASİ RETORİK: ENFLASYON DÜŞÜYOR AMA HİSSEDİLMİYOR

En Politik Kaçış Gerekçesi: ‘Enflasyon düşüyor ama hissedilmiyor.’ Bu gerekçe ekonomi literatürüne değil, siyasi retoriğe geçti. Çünkü ekonomik bir tespit gibi sunulsa da politik bir kaçıştan başka bir şey değildi.

En Gerçek Dışı İstatistik: Büyüme rakamlarıyla yoksulluğun aynı anda artması. ‘Ekonomi büyüdü, sermaye kazandı’ denildikçe emek payı düştü, asgari ücret milli gelirden koptu.

En Büyük Siyasi Kırılma: İBB Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması. Sistemin sınırları test edildi. Halka, ‘Oy verebilirsiniz ama sonucunun bir garantisi yok’ denildi. Tutuklanan aslında İmamoğlu değildi, seçimle değişim ihtimalinin fikriydi.

En Olağan Hale Getirilen Uygulama: Seçilmiş iradenin idari ve yargısal kararlarla işlevsizleştirilmesi. CHP’li seçilmiş belediye başkanları görevden uzaklaştırıldı, kayyum uygulamaları olağan bir yöntem haline geldi, yerel yönetimler mali ve idari olarak kilitlendi. Sandığın kararı, sandıksız askıya alındı.

‘EŞİK KAYBEDİLDİ: AYM, KARAR VERDİ AMA UYGULANMADI’

En Büyük Hukuk Kırılması: Anayasal hiyerarşinin fiilen askıya alınması. Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) seçilmiş milletvekilleri ve tutukluluk konusundaki bağlayıcı kararları, 2025 boyunca alt derece mahkemeleri tarafından açıkça yerine getirilmedi. AYM karar verdi ama uygulanmadı, hukuk devleti açısından bir eşik kaybedildi.

En Tartışmalı Yargı Pratiği: Kuvvetli suç şüphesiyle masumiyet karinesinin fiilen bitmesi ve beraberinde kaçma şüphesiyle tutukluluğun istisna değil, cezalandırma haline dönüşmesi. İnsanlar teşhir edilerek yargılama mahkeme salonlarında değil, manşetlerde yapıldı.

‘SOSYAL MEDYA, SORUŞTURMA DOSYASI EKİ OLDU’

En Normalleştirilen Hak İhlali: İfade özgürlüğünün ‘kamu düzeni’ gerekçesiyle daraltılması. Sosyal medya paylaşımları nedeniyle soruşturmalar, toplantı ve gösteri yasakları rutinleşti, basın davalarında artış oldu.

En Çok Delil Üreten Alan: Sosyal medya tepki alanından çok, soruşturma dosyası eki haline geldi. Bir cümlelik paylaşım; niyet okuma, örgüt çağrışımı, kamu düzeni riski gerekçeleriyle hukuki sonuç doğurdu.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER