Exodus gitaristi Gary Holt, turne ekonomisinin müzisyenleri zorladığını söyledi. Holt’a göre günümüzde pek çok metal grubu için ayakta kalmanın yolu, sahneden çok ürün satışından geçiyor.
Gary Holt (FOTOĞRAF: YASUYOSHI CHIBA / AFP)
Metal müzik dünyasında turnelerin romantik anlatısı, yerini giderek daha sert bir ekonomik gerçekliğe bırakıyor. Thrash metalin öncü gruplarından Exodus’un gitaristi Gary Holt, verdiği son röportajlarda, günümüz turne sisteminin müzisyenleri nasıl sıkıştırdığını açık sözlülükle anlattı.
Blabbermouth’te yayımlanan söyleşide Holt, konser gelirlerinin çoğu zaman turne masraflarını karşılamaya yetmediğini belirtiyor. Holt’ın ifadesiyle, ulaşım, ekipman, teknik ekip ve konaklama maliyetleri düşünüldüğünde, birçok grubun gerçek gelir kaynağı artık sahne performansından çok ürün satışı. Bu durumu mecazi bir dille “gezici bir pop-up mağaza”ya benzeten müzisyen, müziğin dinleyiciyi sahneye çektiğini, ancak grubun ayakta kalmasını sağlayanın tişört ve benzeri ürünler olduğunu söylüyor.
Holt’ın bu sözleri, sosyal medyada “Biz artık müzisyen değil, seyyar tişört satıcılarıyız” gibi daha sert başlıklarla dolaşıma girse de, asıl vurgu müziğin değersizleştiği değil; turne ekonomisinin sürdürülemezliği üzerine. Holt, müziğin hâlâ merkezde olduğunu, ancak mevcut sistemde müzisyenlerin hayatta kalabilmek için farklı gelir kalemlerine mecbur bırakıldığını ifade ediyor.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Benzer bir değerlendirme Metal Injection tarafından da aktarılıyor. Sitede yer alan haberde, Holt’ın açıklamalarının yalnızca Exodus’a özgü olmadığı; orta ve üst ölçekli metal gruplarının büyük bölümünün aynı ekonomik baskıyla karşı karşıya olduğu vurgulanıyor.
Gary Holt’ın sözleri, metal müzikte “sahne romantizmi” ile “endüstri gerçekliği” arasındaki gerilimi yeniden gündeme getirirken, canlı müzik ekonomisinin geleceğine dair tartışmaları da alevlendiriyor.
Canlı müzik, uzun yıllar boyunca müzisyenler için hem görünürlük hem de gelir kaynağıydı. Ancak son on yılda turne ekonomisi köklü biçimde değişti. Ulaşım, ekipman, sahne kurulumu, teknik ekip, sigorta ve konaklama giderleri ciddi biçimde artarken; bilet gelirleri bu maliyetleri aynı hızla karşılayamaz hâle geldi.
Özellikle orta ölçekli gruplar için turne, artık başlı başına bir kazanç kapısı olmaktan çok zarar etmemeye çalışma sürecine dönüştü. Büyük organizasyonlar ve festival sahneleri dışındaki konserlerde, garantiler çoğu zaman yalnızca temel masrafları karşılayabiliyor. Bu durum, müzisyenleri ürün satışına —tişört, plak, poster gibi— daha fazla bel bağlamaya itiyor.
Gary Holt’un işaret ettiği tablo, bireysel bir şikâyetten çok, küresel müzik endüstrisindeki yapısal bir dönüşümün yansıması olarak okunuyor.
Metal müzikte ürün satışı, yalnızca ek gelir değil, başından beri kültürün bir parçası oldu. 1980’lerde turne tişörtleri, grup logoları ve albüm kapaklarını taşıyan görsellerle, dinleyici için bir tür aidiyet sembolü hâline geldi. Konserden alınan tişört, müzik kadar kimliğin de dışavurumuydu.
1990’lar ve 2000’lerde fiziksel albüm satışlarının düşüşe geçmesiyle birlikte ürün satışı, birçok grup için telif gelirlerinin yerini dolduran temel kalemlerden biri hâline geldi. Dijitalleşme çağında bu eğilim daha da güçlendi: müzik çevrim içi dinlenirken, grubun somut karşılığı çoğu zaman sahada satılan ürünlerde bulundu.
Bugün metal sahnesinde ürün satışı, yalnızca ticari bir faaliyet değil; grubun varlığını sürdürmesinin önkoşulu olarak görülüyor. Holt’ın sözleri de bu uzun tarihsel çizginin güncel bir ifadesi.
Exodus, 1979 yılında Kaliforniya’da kurulan ve thrash metal türünün öncü grupları arasında yer alan bir Amerikan metal grubudur. Metallica, Slayer ve Testament gibi isimlerle birlikte Bay Area thrash sahnesinin şekillenmesinde belirleyici rol oynamıştır.
Grup, özellikle 1985 tarihli Bonded by Blood albümüyle metal tarihinde kalıcı bir iz bıraktı. Sert rifler, politik ve toplumsal içerikli sözler ile agresif sahne enerjisi, Exodus’u türün referans gruplarından biri hâline getirdi. Zaman içinde kadro değişiklikleri yaşansa da grup, üretkenliğini ve sahne varlığını korumayı başardı.
Gitarist Gary Holt, uzun yıllardır Exodus’un yaratıcı omurgası olarak kabul ediliyor. Holt’ın metal endüstrisinin ekonomik koşullarına dair yaptığı açıklamalar, grubun yalnızca müzikal değil, endüstriyel gerçekliklerle yüzleşen bir pozisyonda durduğunu da gösteriyor.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
