Televizyon ekranlarında AKP’yi kimin savunacağı tartışması alevleniyor. Milliyet yazarı Zafer Şahin, Hürriyet yazarı Hande Fırat’ın “Gazetecilerin siyasetçilerin yerine konuştuğu” yönündeki “değerlendirmesi” üzerine yazdığı son yazısında “Gazeteci siyasi parti sözcüsüne dönüyor” sözlerine tepki gösterdi. Şahin, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Bizi hedef gösterten, dalga geçmelerine zemin hazırlayan bir yaklaşıma tepkisiz kalamam. Hayat bir duruştur. Ekrana çıkma meraklısı değilim” ifadelerini kullandı. Şahin, bundan böyle televizyon ekranlarına çıkmayacağını, sadece kişisel YouTube kanalında konuşacağını duyurdu.
Zafer Şahin, sosyal medya hesabı X üzerinden şunları yazdı:
▪️Ah şu ekrana çıkan -yandaş- gazeteciler ah…
▪️Bu ülkenin yakın tarihinde bütün kritik dönüm noktalarında, devletin, milletin yanında durdukları için suçları büyük…
▪️Bugün çıkan yazı ve yorumlardan sonra akşamki programa kendi isteğimle çıkmadım.
▪️Fetönün trollerine, belediye medyasına bizi hedef gösterten, dalga geçmelerine zemin hazırlayan bir yaklaşıma tepkisiz kalamam. Hayat bir duruştur.
▪️Ekrana çıkma meraklısı değilim.Bundan sonra kendi YouTube kanalım ve sosyal medyaya ağırlık vererek ülkem ve devletimin lehine olduğuna inandığım doğrultuda gazetecilik yapmaya devam edeceğim.
Herkese başarılar dilerim. Allah herkesin yolunu açık etsin.
Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan, 23 Aralık tarihli yazısında iktidari savunma işinin gazetecilere terk edildiğini belirterek “İktidarı savunmak, gazetecilere bırakılamayacak kadar ciddi bir iştir” dedi. Hakan, AKP’yi milletvekillerini televizyondan uzak tutmakla eleştirdi. Hakan’ın bu yazısı üzerine Hürriyet yazarı Hande Fırat da “Şimdi iğneyi batırma zamanı” başlıklı yazı serisinin ikincisinde siyasetçilerin tartışma programlarına çıkmadını veya çağırılmadığını belirterek; “Onların yerine vekalet yayınlarını ne yazık ki gazeteciler yapıyor. Hal böyle olunca da gazeteci siyasi parti sözcüsüne dönüyor. İster muhalefet ister iktidar kanadına yakın medya kuruluşu olsun ne yazık ki hepimiz çizgiyi aştık” dedi.
Gazeteci İsmail Saymaz ise işin aslının iki Hürriyet yazarının söyledikleri gibi olmadığını söyledi. Saymaz, “AK Parti, medya stratejisini değiştiriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, talimatını vermiş. Bundan böyle AK Parti’yi televizyon ekranlarda kendi milletvekilleri ve yöneticileri savunacak. Bütçe görüşmeleri bittikten sonra ekranda iktidar yanlısı gazetecileri değil, AK Partili siyasetçileri göreceğiz.” dedi.
Öte yandan tartışmaya eski AKP milletvekili Şamil Tayyar da katıldı. “AK Parti’yi kim savunsun?” diye soran Tayyar, yanıtını da kendisi verdi:
“AK Parti’yi kim savunsun?
Gazeteciler mi siyasiler mi?
Ahmet Hakan’ın başlattığı tartışmayı Hande Fırat sürdürmüş, Zafer Şahin tepki göstermiş.
Aslında bu tartışma yeni değil, daha önce de periyodik olarak gündeme gelmişti.
Medya ve Tanıtım Başkanlığı her el değiştirdiğinde konuşulur, sonra unutulur.
Yine unutulur, ayrıca çok geç.
Siyasi kutuplaşmanın çok sertleştiği, toplumsal fay hatlarının kırılganlaştığı, kurulların/bireylerin saflaştığı, medyanın ayrıştığı, izlerin karıştığı ortamda anlamı da yok zaten.
Sorun, AK Parti/Medya ilişkisinden daha büyük.
Türkiye’nin ihtiyacı, medyanın restorasyonu değil kentsel dönüşümdür.
Kurumlar, kurullar, kurallar yerli yerine ve ahenkle oturtulmadan sistemin bir köşesine fırçayla dokunmanın hiçbir yararı olmaz.
Bunun için topyekün seferberlik lazım.”
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
AKP’li siyasetçilerin TV tartışmalarına çıkmasına parti yönetimi izin vermediği için iktidarı yıllardır ekranlarda gazeteciler savunuyordu. AKP’nin medya stratejisini değiştirdiği belirtildi. Bütçe görüşmelerinin tamamlanmasının ardından önümüzdeki dönemde televizyon tartışmalarında AKP’li milletvekillerinin ve parti yöneticilerinin daha sık ekrana çıkması bekleniyor.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
