Ertuğrul Özkök: 17-25 Aralık ve 15 Temmuz’dan sonra oluşan “toplumsal mutabakatı” koruyalım

Mehmet Akif Ersoy'un tutuklandığı soruşturmada oraya atılan iddialar yorumlayan gazeteci Ertuğrul Özkök, "Adalet tarihimizdeki, Ergenekon davası felaketi, 17-25 Aralık ve 15 Temmuz felaketinden sonra oluşan “toplumsal mutabakatı” koruyalım" diye yazdı.

  • ü
  • 24 Aralık 2025
  • ü
  • Gündem

Gazeteci-Yazar Ertuğrul Özkök

Gazeteci Ertuğrul Özkök, eski Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy’un tutuklandığı uyuşturucu operasyonu sonrası ortaya atılan özel hayat ve kişisel mesajlara dikkat çekerek, bunların yayınlanmasına karşı çıktı.

Özkök, Ergenekon davaları, 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmaları ile 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden sonra toplumda bir “mutabakat” oluştuğunu savunarak, bu mutabakatın korunması gerektiğini söyledi.

Ertuğrul Özkök, T24’te yayımlanan “17-25 Aralık’ta bana sorulan bir soruya verdiğim cevap” başlıklı yazısında, “Adalet tarihimizdeki, Ergenekon davası felaketi, 17-25 Aralık ve 15 Temmuz felaketinden sonra oluşan “toplumsal mutabakatı” koruyalım. Sadece itirafçı, gizli tanık, telefon tapeleri, WhatsApp yazışmaları üzerine kurulu yargı kimsenin menfaatine değildir” ifadelerini kullandı.

Özel hayatın deşifre edilmemesi konusunda bir “toplumsal mutabakat protokolü” oluştuğunu savunan Özkök, “Özel hayatın deşifre edilmesinin nelere mal olduğunu siyasette çok acı olaylarla öğrendik. Kaç milletvekili, parti başkanı bu özel hayat deşifresinin ve kumpaslarının kurbanı oldu. Bunun acısını en çok çeken iki parti de CHP ve MHP oldu. O günlerde bunun nelere mal olduğunu hep birlikte gördük. Çünkü özel hayatlar üzerinden siyaset mühendisliği yapılan yıllardı. Bunun sonucunda bir toplumsal mutabakat oluştu” ifadelerini kullandı.

YARGI MENSUPLARINA SESLENDİ

Yargı mensuplarına da seslenen Özkök, şöyle devam etti:

“Sayın savcılar… Sayın hâkimler… Sayın yargı mensupları…

Aman dikkat… O toplumsal özel hayat protokolü bozulmasın.

Toplum olarak, siyaset olarak çok acısını çektik bunun.

Bakın daha şimdiden itirafçıların ve gizli tanıkların ağzından bazı siyasetçilerin isimleri ortaya atılmaya başlandı.

Dikkat etmezsek bu bütün devlet yapısına sirayet eder.

İtirafçılar ve gizli tanıklar üzerinden siyasi hesaplaşmalar, vendettalar başlayabilir.”

Özkök, yazısının son bölümünde ise “İlhan Abileri, Türkan Hanımları, Ali Tatarları hatırlayın” dedi.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER