Kerem Altıparmak, AİHM’in son kararını hatırlattı: Bu devasa garabet görmezden gelinemez

AİHM, ByLock’un otomatik örgüt üyeliği delili sayıldığı yargılamalarda 2 bin 420 kişi için hak ihlali kararı verirken, hukukçu Kerem Altıparmak “Bu tekil değil, kitlesel ve yapısal bir sorun; Yalçınkaya kararının herkes için nasıl uygulanacağı artık tartışılmalı” uyarısında bulundu.

  • ü
  • 22 Aralık 2025
  • ü
  • Gündem

İnsan hakları hukukçusu Avukat Kerem Altıparmak, 16 Aralık 2025’te AİHM’nin ByLock’un “otomatik örgüt üyeliği delili” sayıldığı yargılamalarda 2 bin 420 kişi için ‘hak ihlali’ kararı vermesiyle ilgili önemli bir paylaşım yaptı. “Geçtiğimiz hafta AİHM 2420 kişiyle ilgili Sözleşme’nin 7. maddesinin ihlal edildiğine karar verdi.” diyen Kerem Altıparmak, ardından şu uyarılarda bulundu:

“Daha binlerce kişi hakkında da aynı karar verilecek. Ayrıca aynı gerekçeyle mahkum edilmiş ancak AİHM’e başvurmamış da bir o kadar belki daha fazla mağdur olduğunu biliyoruz. Sürekli AİHM kararları uygulansın denip bu devasa garabet görmezden gelinemez.
1. Yalçınkaya kararının nasıl uygulanacağının
2. AİHM’e başvurmuş başvurmamış herkes açısından mağduriyetin giderilmesinin nasıl sağlanacağının
3. Yargının bu hukuksuzluktaki rolünün konuşulması lazım.”


Bu haberler de ilginizi çekebilir:

 

AİHM, 16 Aralık 2025’te de üç ayrı “komite kararıyla” toplam 2 bin 420 başvuruyu birlikte değerlendirip Türkiye’nin AİHS madde 7’yi (kanunsuz suç ve ceza olmaz) ve bazı dosyalarda ayrıca madde 6/1’i (adil yargılanma hakkı) ihlal ettiğine hükmetti.

AİHM, bu 2 bin 420 dosyanın ‘Yüksel Yalçınkaya’ ve ‘Demirhan ve Diğerleri’ çizgisinin “takip” kararları olduğunu açıkça belirtti. Yani “ByLock kullanan herkes örgüt üyesidir!” diye otomatik sonuç çıkaran yargısal yaklaşımın, madde 7’nin koruduğu öngörülebilirlik ve keyfî cezalandırmaya karşı güvenceyi ihlal ettiğini; ayrıca savunma haklarını daralttığı ölçüde adil yargılanmayı da zedelediğini vurguladı.

AİHM aynı gün, aynı tip ihlali 2 bin 420 kişi için topluca tescil etti. Bu, meselenin “tekil hata” değil ‘kitlesel ve yapısal’ bir sorun olduğuna dair güçlü bir işaret. Ayrıca AİHM, açık biçimde bu dosyaları Yalçınkaya’nın devamı sayıyor. Bu da Türkiye’nin sadece tek tek dosyalarda değil, sistemi düzeltecek genel tedbirler üretmesi gerektiği tartışmasını büyütüyor. AİHM, bu tür takip kararlarında genellikle tazminat vermeyip ihlal tespitini yeterli saydı ve “yeniden yargılama” yolunu işaret etti.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER