Fotoğraf: Christopher Anderson / Vanity Fair, Instagram
ABD Başkanı Donald Trump’ın 28 yaşındaki Basın Sözcüsü Karoline Leavitt’in Vanity Fair fotoğrafçısı Christopher Anderson tarafından çekilen fotoğrafı tartışma konusu oldu. Leavitt’in “yaşlı gösterdiği” yorumlarına neden olan fotoğrafının arkasındaki isme, neden fotoğrafa rötuş yapmadığı yönünde eleştiriler geldi. Başka benzer eleştiriler de vardı. Fotoğrafçı, bu öneriler karşısında şoke olduğunu açıkladı.
Leavitt’in yakın plan ve olduğundan yaşlı göründüğü yorumları yapılan fotoğrafının arkasındaki fotoğrafçı, internette dudak dolgusu izlerine benzetilen işaretler gündem olduktan sonra fotoğrafı rötuşlamadığını söyleyerek kendisini savundu.

Fotoğraf: Christopher Anderson / Vanity Fair, Instagram
Trump’ın Özel Kalem Müdürü Susie Wiles ile Vanity Fair’de yayımlanan kapsamlı röportaja eşlik eden fotoğrafları çeken foto muhabiri Christopher Anderson, salı günü yayımlanan açıklamasında, görüntüleri düzenlemesi gerektiğinin öne sürülmesini “şoke edici” bulduğunu söyledi.

Fotoğraf: Christopher Anderson / Vanity Fair, Instagram
Habere, basın sözcüsü Karoline Leavitt de dâhil olmak üzere Başkan Trump’ın yakın çevresinden isimlerin aşırı yakın plan fotoğrafları eşlik etti.
Leavitt’in fotoğrafı, sosyal medya kullanıcılarının üst dudağında görülen çok sayıdaki noktanın dudak dolgusu enjeksiyonundan kalan izler olabileceğini öne sürmesinin ardından internette dikkat çekti.
Eleştirmenler ayrıca 28 yaşındaki Leavitt’in yaşına kıyasla daha yaşlı göründüğünü ve burnundaki makyajın yeterince iyi dağıtılmadığını da savundu.
Washington Post’a konuşan Anderson, “Enjeksiyon izlerini ben koymadım. İnsanlar, lekelerini ve enjeksiyon izlerini Photoshop kullanarak rötuşlamadığım için şok oluyor gibi görünüyor,” dedi.

Fotoğraf: Christopher Anderson / Vanity Fair, Instagram
Anderson, “Birinin benden bunları rötuşlamamı beklemesini gerçekten şaşırtıcı buluyorum,” dedi ve “Bu, onun yaptığı makyaj; bunlar da kendisine yaptırdığı enjeksiyonlar. Fotoğrafta görünüyorsa, benden ne söylememi bekliyorsunuz?” diye ekledi.
Der Spiegel‘e göre ise; ABD’de Donald Trump’ın Beyaz Saray’daki en yakın çevresi, bu kez alışıldık “güçlü lider” estetiğiyle değil, tüm kırılganlıklarıyla kameralara yansıdı. Vanity Fair için çalışan fotoğrafçı Christopher Anderson’ın çektiği portreler, Trump yönetiminin kilit isimlerini son derece yakın plan, filtrelenmemiş ve sert bir gerçekçilikle sunuyordu. Fotoğraflar kısa sürede sosyal medyada geniş yankı uyandırırken, tartışma yalnızca estetikle sınırlı kalmadı; güç, temsil ve siyaset-medya ilişkisi yeniden masaya yatırıldı.

Fotoğraf: Christopher Anderson / Vanity Fair, Instagram
Fotoğraf serisinde Beyaz Saray Özel Kalem Müdürü Susie Wiles, Başkan Yardımcısı JD Vance, Basın Sözcüsü Karoline Leavitt, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Trump’ın etkili danışmanları yer alıyor. Anderson’ın kadrajı, politik portrelerde alışılmış rötuşlu, mesafeli ve kontrollü imajın aksine; cilt dokusunu, makyaj izlerini, yorgunluğu ve gerilimi görünür kılıyor. Bu yaklaşım, Vanity Fair’in geçmişte Clinton ve Obama

Fotoğraf: Christopher Anderson / Vanity Fair, Instagram
dönemlerinde de uyguladığı “ikonik portre” geleneğini tersyüz ediyor.
Özellikle Karoline Leavitt’in portresi sosyal medyada sert tepkiler aldı. Yakın plan çekimde makyaj izlerinin ve dudak dolgusu noktalarının görünür olması, fotoğrafın “acımasız” olduğu yorumlarına yol açtı. Marco Rubio’nun siyah-beyaz portresindeki donuk ifade de benzer şekilde alaycı yorumlara neden oldu. Ancak Anderson, bu eleştirileri reddediyor: Fotoğrafların manipüle edilmediğini, gördüğünü olduğu gibi kaydettiğini ve bunun “politik sirki daha dürüst biçimde gösterdiğini” savunuyor.

Fotoğraf: Christopher Anderson / Vanity Fair, Instagram
Tepkiler, kamuoyunun siyasetçileri giderek daha “kusursuz” ve filtreli imgeler üzerinden algılamaya alıştığını da ortaya koyuyor. Anderson’a göre, bu beklenti fotoğrafçının gerçeği yumuşatmasını değil, gerçeği göstermesini tartışmalı hale getiriyor. Fotoğrafçı, rötuşun yapılması hâlinde bunun bir “yalan” olacağını vurguluyor.

Fotoğraf: Christopher Anderson / Vanity Fair, Instagram
Öte yandan bu estetik tartışma, Trump karşıtları için politik bir malzemeye dönüştü. Demokrat Kaliforniya Valisi Gavin Newsom’un portreleri alaycı bir kolajla paylaşması, görsel temsilin nasıl hızla politik bir silaha dönüşebildiğini gösterdi. Buna karşılık Trump yanlıları, çekimleri “itibar suikastı” olarak nitelendirdi.

Fotoğraf: Christopher Anderson / Vanity Fair, Instagram
Sonuçta Vanity Fair’in Trump çevresine tuttuğu bu yakın plan mercek, yalnızca kişisel yüzleri değil, iktidarın kırılganlığını da görünür kılıyor. Rötuşsuz yüzler üzerinden kopan fırtına, siyasetin artık yalnızca söylemle değil, imgelerle de sert biçimde yapıldığını bir kez daha hatırlatıyor.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
