Ne kör teslimiyet ne sınırsız akılcılık… Matürîdîlik, vahyi merkeze alırken insan aklını sorumluluk ve anlam üretiminin asli unsuru kabul eden Sünnî bir denge öğretisidir.
Matürîdîlik (İng. Maturidism; Alm. Maturiditische Theologie; Fra. Maturidisme), Sünnî İslâm kelâmı içinde yer alan iki ana ekolden biridir. Kurucusu, 10. yüzyılda Semerkant’ta yaşayan Ebû Mansûr el-Mâtürîdî’dir.
Bu ekol, iman esaslarının Kur’an ve Sünnet’e dayandığını kabul etmekle birlikte, aklın Allah’ın varlığını, birliğini ve temel ahlâkî ilkeleri kavrayabilecek bir yetiye sahip olduğunu savunur. Vahiy, aklın ulaşamadığı alanlarda yol gösterici; akıl ise imanın bilinçli teminatıdır.
Matürîdîlik, Mâverâünnehir havzasında Hanefî fıkıh geleneğiyle birlikte gelişmiştir. Bu yakınlık sayesinde ekol, Orta Asya’dan Anadolu’ya, Balkanlar’dan Osmanlı coğrafyasına kadar geniş bir alanda etkili olmuştur.
Osmanlı döneminde Matürîdîlik, özellikle halk inancı, hukuk anlayışı ve din eğitimi açısından belirleyici olmuştur. Medreselerde Eş‘arîlikle birlikte okutulmuş; fakat insan iradesine ve ahlâkî sorumluluğa verdiği önem sebebiyle toplumsal düzlemde daha yaygın bir karşılık bulmuştur.
Modern çağda Matürîdîlik, radikalizm, kadercilik ve akıl karşıtlığı tartışmaları bağlamında yeniden gündeme gelmiş; “İslâm’da akıl” meselesinin en sık başvurulan referanslarından biri hâline gelmiştir.
► Matürîdîlik aklı vahyin önüne mi koyar?
Hayır. Aklı vahyin alternatifi değil, muhatabı olarak görür. Vahiy rehberdir; akıl ise bu rehberliği idrak eden araçtır.
► İman artar veya azalır mı?
Matürîdîliğe göre iman özü itibarıyla artıp eksilmez. Değişen şey, imanın bilinç düzeyi ve davranışlardaki yansımasıdır.
► İnsan fiillerinde özgür müdür?
Evet. İlâhî kader kabul edilir; ancak insanın iradesi ve sorumluluğu gerçek ve bağlayıcıdır. Cebir anlayışı reddedilir.
► İyi ve kötü akılla bilinebilir mi?
Evet. Akıl, temel ahlâkî değerleri kavrayabilir. Vahiy bu bilgiyi teyit eder ve sınırlarını belirler.
► Matürîdîlik neden bugün yeniden konuşuluyor?
Çünkü çağdaş dünyada din–akıl, özgür irade ve sorumluluk meseleleri yeniden tartışılıyor; Matürîdîlik bu sorulara tarihsel derinliği olan cevaplar sunuyor.
Matürîdîlik doğrudan popüler kültürün konusu değildir; ancak “İslâm akıl dışı mıdır?”, “Kadercilik dinin özü müdür?” gibi sorular etrafında yapılan tartışmalarda dolaylı ama güçlü bir referans noktasıdır. Akademik yayınlar, ilahiyat söyleşileri ve çağdaş din felsefesi metinlerinde adı giderek daha sık anılmaktadır.
Matürîdîlik, İslâm düşüncesinde aklı dışlamadan iman etmeyi mümkün kılan nadir ve güçlü sistemlerden biridir. Tarihsel sürekliliği, toplumsal uyumu ve yorum esnekliğiyle, Sünnî kelâmın en kalıcı damarlarından biri olmayı sürdürmektedir. Bugün yeniden hatırlanması, geçmişe nostalji değil; bugüne yönelik bir ihtiyaçtır.