Gazeteci Sedat Bozkurt, olası erken seçimin 2028’in ilk yarısında yapılabileceğini belirterek, Erdoğan’ın ekonomik iyileştirme algısı ve sosyal konut dağıtımı gibi adımlarla seçmene ‘refah hissi’ vermeyi amaçladığını yazdı.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan
Gazeteci Sedat Bozkurt, Kısadalga’da yayımlanan son yazısında Türkiye’de olası erken seçimin 2028’in ilk yarısında gerçekleştirilebileceğini yazdı. Bozkurt, başta iktidar kanadındaki siyasi dinamikler ve ekonominin durumunun bunu gerektirdiğini iddia etti.
Bozkurt, uzun yıllardır erken seçim kararında etkili olan MHP lideri Devlet Bahçeli’nin bu kez içeriden bir erken seçim hamlesinde bulunmayacağını iddia etti. Yazıda, “terörsüz Türkiye” sürecinin başlatılması ve buna dönük risklerin Bahçeli’nin erken seçim ihtimalini zayıflattığını belirtti.
Bozkurt, Erdoğan’ın mevcut ekonomi krizi çözmek yerine yönetmeyi tercih ettiğine işaret ederek, ekonomi yönetimindeki toparlanmanın zaman alacağını görüldüğünü belirtti. Bozkurt’a göre, daha önce 2027 Kasım’ı olası erken seçim tarihi olarak değerlendirenler olsa da, süreç artık 2028’in Mart veya Nisan aylarına kaymış görünüyor. Yazıda, bu tarihe kadar ekonomik iyileştirmeye yönelik adımların atılacağı ve seçmende “alım gücünde artış hissi” yaratılacağına işaret etti.
İktidarın 2027’de alım gücünü artıracak zamlara yöneleceğini kaydeden Bozkurt, alım gücünde iyileşme oluyor algısı üzerinden seçime gideceğini kaydetti. TOKİ’nin 500 bin sosyal konut projesinin de bir “seçim yatırımı” olarak görüldüğü ve konutların seçimlere hemen önce hak sahiplerine teslim edileceğini kaydeden Bozkurt, Erdoğan’ın, ev sahibi olma ihtimaliyle seçmen üzerinde etki yaratmayı hedeflediği ifade etti.
Ekonomiye 2026 ve 2027 yıllarında daha Körfez ülkelerinden dış kaynak geleceği beklentisinin olduğunu kaydeden Bozkurt, Suriye’de beklenmedik bir gelişmenin bütün planları bozabileceğini söyledi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in yaptırdıkları anketlere göre, kararsız seçmen dağılımı yapıldığında CHP’nin oy oranının %40 civarında olduğunun sık sık dillendirildiği hatırlatıldı. Yazıda; “kararsız” ve “hiçbiri” diyen seçmenlerin farklı kategorilerde değerlendirilmesi gerektiği, bu grupların tümü içinde CHP’ye yönelme eğiliminin sınırlı olduğu ileri sürüldü. Ekonomideki iyileşmenin etkisiyle bu seçmen kitlesinin ağırlıklı olarak AKP ve MHP’ye kayabileceği iddia edildi. Bozkurt ayrıca iktidar cephesinin, CHP ve İYİ Parti dahil tüm siyasi partileri yakından takip ettiğini vurguladı.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
