Söz, bazen bir muhataba değil, bizzat varoluşa yönelir. Leflâke leplek, ilahî hitabın insan diline en yakın, fakat anlamca en aşkın duraklarından biridir.
Leflâke leplek (İng. divine self-disclosure; Alm. göttliche Selbstoffenbarung; Fra. auto-révélation divine; yaygın yanlış kullanımı leflâke leflek), İslam düşüncesinde Allah’ın kendi varlığını, kudretini ve mutlaklığını yine kendisi aracılığıyla bildirmesi anlamında kullanılan tasavvufî ve kelâmî bir ifadedir.
Bu ifade, doğrudan Kur’an’da geçen bir lafız değildir; fakat ilahî hitabın mahiyetini açıklamak için geliştirilen kavramsal bir yoğunlaştırmadır. “Sana seninle hitap ettim” anlamına gelen bu yaklaşımda, fail de muhatap da ilahî iradenin içindedir.
Leflâke leplek düşüncesi, özellikle tasavvuf geleneğinde belirginleşir. Hallâc-ı Mansûr, İbn Arabî ve onların izinden gelen sûfî düşünürlerde, Allah’ın kendini kul üzerinden bildirmesi fikri merkezî bir yer tutar. Bu yaklaşımda vahiy, yalnızca emir ve yasaklar bütünü değil; varlığın kendini açığa vurma biçimidir.
Kelâm geleneğinde ise bu ifade daha temkinli ele alınır. Allah’ın zatı ile sıfatları arasındaki ilişki, “bilinme” ve “bildirme” kavramları çerçevesinde tartışılır. Leflâke leplek, bu tartışmalarda Allah’ın mutlak aşkınlığını zedelemeden, bilinirliğini mümkün kılan bir eşik kavram olarak değerlendirilir.
Modern dönemde ifade, akademik metinlerden ziyade tasavvufî sohbetlerde, denemelerde ve metafizik düşünce yazılarında yaşamayı sürdürür.
► Leflâke leplek Kur’an’da geçen bir ifade midir?
Hayır. Bu ifade, Kur’an’daki ilahî hitap anlayışını yorumlamak üzere geliştirilmiş kavramsal bir yoğunlaştırmadır.
► Bu düşünce vahiy kavramıyla çelişir mi?
Hayır. Aksine, vahyi yalnızca iletilen bir mesaj değil, varoluşsal bir açılma olarak anlamayı sağlar.
► İnsan bu hitabın neresindedir?
İnsan, muhatap olmaktan çok, ilahî hitabın gerçekleştiği zemin olarak düşünülür. Bu da insan merkezli okumaları kırar.
► Bu yaklaşım panteizme kapı aralar mı?
Tasavvuf geleneği bu riski bilir ve “aynılaşma” yerine “tecelli” kavramını öne çıkarır. Allah ile varlık özdeşleşmez; varlık, ilahî olanı gösterir.
► Bugün neden hâlâ ilgi görür?
Çünkü modern insan, dışsal buyruğun ötesinde, varoluşuna değen bir anlam arayışı içindedir. Leflâke leplek bu arayışa metafizik bir derinlik sunar.
Doğrudan popüler kültür nesnesi hâline gelmiş bir kavram değildir; ancak şiirde, denemede ve tasavvufî referanslı çağdaş metinlerde dolaylı biçimde kullanılır. Özellikle modern mistik anlatılarda, Tanrı–insan ilişkisini içsel bir karşılaşma olarak kuran metinlerde izleri sürülebilir.
Leflâke leplek, Tanrı’nın “bildirilmesi” ile “bilinmesi” arasındaki mesafeyi düşünmeye açan güçlü bir kavramsal kapıdır. Sözü insandan alıp varlığın kendisine yöneltir. Bu nedenle, açıklamaktan çok sezdirir; öğretmekten çok durdurur. Düşüncenin gürültüsünü değil, sessizliğini derinleştirir.