Mehmet Akif Ersoy’un tutuklanmasının ardından, “Çok uzun süreli bir taciz süreci var” sözleriyle gündem olan eski Habertürk spikeri Nur Köşker’in açıklamaları büyük ses getirmişti. Bu kez ablası Yasemin Köşker çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Habertürk Genel Yayın Yönetmenliği görevindeyken uyuşturucu suçlamasıyla gözaltına alınıp tutuklanan ve kanalla ilişiği kesilen gazeteci Mehmet Akif Ersoy hakkında iddialar art arda gündeme geliyor.
Uyuşturucu suçlamasının ardından ortaya atılan taciz iddiası ise dosyaya yeni bir boyut kazandırdı.
Yasemin Köşker, Instagram hesabından açıklama yaptı.
Köşker, ‘Hiçbir genel yayın yönetmeni gecenin bir yarısında yayında olan spikere ‘Ateş ediyorsun’ mesajı atamaz’ ifadelerini kullandı.
Yasemin Köşker, şu ifadeleri kullandı:
“Bilmenizi isterim ki yaşananların, Nur Köşker’e atılan mesajların ve uygulanan mobbingin birebir şahidiyim.
Kız kardeşim, kendisine dayatılan gayri ahlaki söylem ve eylemlere boyun eğmediği için; önce çalışmaktan adına büyük mutluluk duyduğu kanaldan, ardından da çok sevdiği mesleğinden ayrılmak zorunda bırakılmıştır.
Kaynağı belirsiz mal varlığının verdiği güçle; evli, çocuklu, göbekli ‘amcalar’, kendi geleceğine yatırım amacıyla sponsor olduğu programın sunucusunu, kendisiyle yemeğe çıkmadığı için işinden edemez. Ki bu yemeğe ısrarla taksiye gelmesi istenmiştir. Neden acaba?”
Açıklamanın tamamı şöyle:
“Bilmenizi isterim ki yaşananların, atılan mesajların ve uygulanan mobbingin birebir şahidiyim.
Kız kardeşim, kendisine dayatılan gayri ahlaki söylem ve eylemlere boyun eğmediği için önce çalışmaktan büyük mutluluk duyduğu kanaldan, ardından da çok sevdiği mesleğinden ayrılmak zorunda bırakılmıştır.
Habertürk’ten ayrılışının ardından geçen bir yıl boyunca güçlü CV’sine rağmen iş bulamaması ise bana göre müsebbipleri gayet aşikâr ve son derece manidardır.
İş hayatındaki eril gücün, kadını nesneleştiren ve kendi kişisel amaçlarına hizmet ettiği sürece var olmasına izin veren yapısı ne yazık ki hemen her sektörde yaşanan, ancak görünür sektörlerde çok daha belirgin olan bir sorundur. Bu konuyu kişisel bir mesele olarak değil, toplumsal bir problem olarak ele alabildiğimizde ve çözmeye cesaret edebildiğimizde kadınlarda açtığı yaranın iyileşebileceğine inanıyorum.
Kadınlar ne bedenleriyle ne de benlikleriyle gücü elinde tutan erk sisteminin malı değildir; olmamalıdır. Bunun için öncelikle maruz kaldıkları mobbing ve tacizi dile getirebilecek güçlü kadınlara ve onları yalnız bırakmayacak, ahlakı güçlü bir topluma ihtiyaç vardır.
Dünden beri yazılanları takip ediyorum.
Sessiz kalanlar neredesiniz?
“Neden bugün konuşuyorsun?” diyenler…
Dün söylenseydi sahip çıkacak mıydınız?
Söylenmediğini nereden biliyorsunuz?
“Mini etek giymeseydi” diyenler;
Tesettürlü olduğu hâlde bu taciz ve mobbinge maruz kalan kadınlar için ne söyleyeceksiniz?
Adı sanı belirsiz hesaplardan yazan, henüz adını açıkça söyleyebilecek cesareti dahi olmayan mankurtlar; ne düşündüğünü önemsediğimizi mi sanıyorsunuz?
Hiçbir genel yayın yönetmeni gecenin bir yarısında yayında olan bir spikere “ateş ediyorsun” diye mesaj atamaz.
Kaynağı belirsiz mal varlığının verdiği güçle evli, çocuklu, göbekli “amcalar”, kendi geleceğine yatırım amacıyla sponsor olduğu programın sunucusunu, kendisiyle yemeğe çıkmadığı için işinden edemez.
(Ki bu yemeğe ısrarla taksiyle gelmesi istenmiştir. Neden acaba?)”
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Eski HaberTürk spikeri Nur Köşker, Mehmet Akif Ersoy’un tutuklanmasının ardından Tarkan Kaleli’ye yaptığı açıklamada, Ersoy tarafından sistematik olarak tacize uğradığını belirterek şu ifadeleri kullanmıştı: “Benim evli olduğum dönemden başlayan ve çok uzun süreli bir taciz süreci var. İşte asansör kapısını tutup bilmem neler falan. Sonra attığı saçma sapan mesajlar var.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
