Bir askerî birlikten fazlasıydı; bir düzen, bir kimlik, bir iktidar biçimi… Yeniçeri Ocağı, Osmanlı’nın yükselişinde taşıyıcı, çözülüşünde ise belirleyici bir rol oynadı.
Yeniçeri Ocağı (İng. Janissary Corps; Alm. Janitscharenkorps; Fra. corps des janissaires), Osmanlı İmparatorluğu’nda 14. yüzyılda kurulan, padişaha doğrudan bağlı, sürekli ve maaşlı ilk profesyonel piyade ordusudur.
Ocak, devşirme sistemiyle toplanan çocukların askerî ve ideolojik eğitimden geçirilmesi esasına dayanır. Yeniçeriler, yalnızca savaşan askerler değil; disiplin, sadakat ve merkezî otoritenin somut temsilcileridir.
Yeniçeri Ocağı’nın kuruluşu, Osmanlı’nın feodal askerî yapılardan uzaklaşma ihtiyacının sonucudur. Tımarlı sipahilerden farklı olarak yeniçeriler, toprağa değil devlete bağlıdır. Bu özellik, Osmanlı’nın hızlı genişlemesini ve askerî modernleşmesini mümkün kılar.
15. ve 16. yüzyıllarda ocak, imparatorluğun en etkili askerî gücüne dönüşür. Ateşli silahların erken ve sistemli kullanımı, yeniçerilere Avrupa orduları karşısında üstünlük sağlar.
Ancak zamanla ocak, askerî bir yapı olmaktan çıkar; ekonomik, sosyal ve siyasal bir güç odağına dönüşür. Evlilik yasağının kalkması, esnaflaşma ve iltimas, disiplinin çözülmesine yol açar. 1826’da II. Mahmud’un kararıyla gerçekleştirilen Vak‘a-i Hayriye, Yeniçeri Ocağı’nın kanlı biçimde tasfiye edilmesiyle sonuçlanır.
► Yeniçeriler neden padişaha doğrudan bağlıydı?
Çünkü ocak, feodal sadakat ilişkilerini devre dışı bırakmak üzere tasarlanmıştı. Sadakat, yalnızca merkeze yönelmeliydi.
► Yeniçeriler neden uzun süre evlenemezdi?
Bu yasak, askerî disiplinin ve hareket kabiliyetinin korunması amacıyla konulmuştu. Aile bağları, sadakatin bölünmesi olarak görülürdü.
► Ocak neden siyasete bu kadar müdahil oldu?
Güç biriktikçe, denetim zayıfladı. Yeniçeriler, padişah değişimlerinde ve isyanlarda belirleyici aktör hâline geldi.
► Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılması kaçınılmaz mıydı?
Mevcut hâliyle evet. Reform edilemeyen bir askerî yapı, modernleşme sürecinin önünde engel oluşturuyordu.
► Yeniçeriler tamamen “bozulmuş” bir yapı mıydı?
Hayır. Ocak, kendi tarihsel bağlamı içinde uzun süre son derece işlevsel oldu. Sorun, işlev ile zaman arasındaki uyumsuzluktu.
Yeniçeriler, tarihî romanlarda, dizilerde ve görsel temsillerde çoğu zaman ya mutlak kahraman ya da mutlak tehdit olarak resmedilir. Mehter müziği, üniformalar ve ritüel imgeler, yeniçeriliği popüler hafızada güçlü ama sadeleştirilmiş bir simgeye dönüştürür.
Yeniçeri Ocağı, Osmanlı devlet aklının hem en parlak hem de en sorunlu kurumlarından biridir. Merkezîleşmenin taşıyıcısı olarak doğmuş, zamanla merkezin karşısında konumlanmıştır. Bu çelişki, imparatorluk tarihinin en öğretici gerilimlerinden birini oluşturur.