Sokakların gri atmosferi, geçmiş bir endüstri mekânının sanatla yeniden doğuşuna evrilmeye hazırlanıyor. Brüksel’de eski Citroën garajı temelinde inşa edilen Kanal, Avrupa’nın çağdaş sanat vizyonuna iddialı bir katkı vaadediyor.
The Guardian‘da yer alan habere göre; kurulu alanı 12.500 m²’yi bulan bu müze, açılışında Henri Matisse, Pablo Picasso ve Alberto Giacometti gibi devlerin eserlerini içeren bir seçkiyle izleyiciyle buluşmayı planlıyor. Ancak geçen 500 günü aşkın süredir hükümet kurulmamış olan Brüksel Başkent Bölgesi’ndeki siyasi tıkanıklık müzenin işletme bütçesini tehdit ediyor.
Bazı senaryolara göre yıllık 35 milyon euroluk bütçenin yüzde 60’ına varan kesinti yapılabilir. Böyle bir durumda yapı, uluslararası müze sahnesinde iddialı bir adres olma umudunu yitirebilir. Buna karşın müzenin direktörü Kasia Redzisz müzenin bölge ekonomisine yıllık 144,4 milyon euro kazanç, yaklaşık 800 yeni istihdam vaat ettiğini savunuyor.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Destekçileri, Kanal’ın Brüksel’i kültür başkenti konumuna taşımaya namzet olduğunu vurguluyor; eleştirmenleri ise projenin maliyetini ve ölçeğini, içinde bulunduğu ekonomik krizin ortasında aşırı buluyor.

Kültür politikalarının son yıllarda daralan bütçelerle boğuştuğu bir dönemde Kanal meselesi, sadece bir müze değil; Avrupa’nın sanat ile finans, siyaset ve kamusal alanlar arasındaki hassas dengesini simgeleyen bir dönüm noktası olarak okunabilir.
Kanal, Brüksel’de 1934’te inşa edilmiş eski Citroën otomobil fabrikasının yenilenerek 12.500 m²’lik bir çağdaş sanat merkezine dönüştürülmesi projesidir. Müze, hem Avrupa hem küresel sanat sahnesiyle yarışacak büyüklükteki koleksiyon ve sergi programlarıyla planlandı. İlk açılış sergisi Matisse, Picasso ve Giacometti gibi isimlerin işlerinden derlemeler içeriyor. Proje hem mimari yeniden kullanım hem de kültür-sanat politikasında iddialı bir adımı temsil ediyor.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
