Katalonya’nın bağımsızlık talebini uluslararası gündemin merkezine taşıyan, Avrupa siyasetinin hâlâ tartıştığı kırılma anı.
Katalonya Referandumu (İng. Catalan Independence Referendum; Alm. Katalanisches Unabhängigkeitsreferendum; Fra. Référendum sur l’Indépendance de la Catalogne), 1 Ekim 2017’de İspanya’nın Katalonya Özerk Bölgesinde gerçekleştirilen ve bölgenin bağımsızlığı hakkında halk iradesini ölçmeyi amaçlayan tartışmalı bir oylamadır. Madrid hükümeti tarafından “anayasa dışı” ilan edilmiş, buna rağmen Katalan yönetimi tarafından organize edilmiş ve ciddi siyasi, hukuki ve toplumsal çatışmalara yol açmıştır.
Katalonya, tarihsel olarak güçlü bir kimliğe, ayrı bir dile ve yüksek ekonomik kapasiteye sahip bir bölgedir. 20. yüzyıl boyunca baskıcı dönemler (özellikle Franco rejimi) ile özerklik talepleri arasında gidip gelen bir siyasi süreç yaşanmıştır.
2006’da kabul edilen genişletilmiş özerklik statüsünün 2010’da İspanya Anayasa Mahkemesi tarafından kısmen iptal edilmesi, bağımsızlık eğilimlerini keskinleştirdi. 2014’teki sembolik referandumun ardından 2017’de bağlayıcı bir oylama talebi yükseldi. 1 Ekim 2017’de yapılan referandum güvenlik müdahaleleri, polis şiddeti, seçimin engellenmesi ve sandıkların kapatılması gibi olaylarla gölgelendi.
Katılım tartışmalı olsa da, oy kullananların büyük çoğunluğu bağımsızlık yönünde oy verdi. Bu sonuçların ardından Katalan Parlamentosu bağımsızlığı ilan etti; Madrid yönetimi ise 155. maddeyi işleterek bölgeyi doğrudan yönetim altına aldı. Süreç, Avrupa Birliği içinde “iç ayrılıkçılık” tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
► Referandum neden “yasa dışı” ilan edildi?
İspanya Anayasası ülke bütünlüğünü garanti eder ve herhangi bir bölgenin tek taraflı bağımsızlık referandumu düzenlemesine izin vermez. Bu nedenle Madrid, 2017 referandumunu anayasaya aykırı ve hükümsüz kabul etmiştir.
► Katılım oranı neden tartışmalı?
Sandıkların bir kısmına el konulması, polis müdahaleleri, bazı bölgelerde seçmenlerin oy kullanamaması katılımın %40 civarında kalmasına yol açtı. Bağımsızlık karşıtı kesimlerin büyük bölümü referandumu boykot ettiği için sonuçların temsil gücü hâlâ tartışmalıdır.
► AB neden arabulucu olmadı?
Brüksel, referandumu İspanya’nın iç meselesi saydı. AB, üye devletlerin toprak bütünlüğünü korumak adına ayrılıkçı hareketlere karşı nötr kalmayı tercih etti.
► Katalonya ekonomik olarak neden bağımsızlık istiyor?
Bölge, İspanya’nın en zengin ve en üretken bölgelerinden biri. Madrid’e fazla vergi ödediği ve bunun yeterince geri dönmediği görüşü, bağımsızlık talebinin ekonomik temelini oluşturuyor.
► Referandumun ardında toplumsal bir kimlik talebi var mı?
Evet. Katalanca dilinin korunması, bölgesel kimliğin tanınması, tarihsel hafızanın güçlendirilmesi talebi bağımsızlık hareketinin kültürel ayağını oluşturuyor. Ekonomik gerekçelerle kültürel motivasyonlar bu noktada iç içe geçmiştir.
Referandum, Avrupa sinemasında ve belgesellerinde sıkça işlendi; özellikle bağımsızlık hareketlerinin demokrasiyle ilişkisine dair tartışmaların malzemesi oldu. Gazetecilik külliyatında “yeni nesil ayrılıkçılık” başlığı altında yerini aldı. Ayrıca Katalan müzik grupları ve tiyatro toplulukları, süreci kültürel hafızanın bir parçası hâline getiren performanslar ürettiler.
Katalonya Referandumu, yalnızca bir bağımsızlık girişimi değil; kimlik, demokrasi, hukuk, ekonomik adalet ve ulus-devlet kavramlarını aynı anda tartışmaya açan karmaşık bir olaydır. Avrupa’nın geleceğinde benzer hareketlerin nasıl karşılanacağına dair bir “test vakası” olarak değerlendirilmektedir. Siyasi çözüm hâlâ bulunamamış; bölge ile Madrid arasındaki ilişkiler görece sakinleşmiş olsa da köklü bir çözüm üretilememiştir.