Dogmaların, otoritelerin ve zihinsel alışkanlıkların insanı esir aldığını savunan Krishnamurti, özgürlüğün ancak kişinin kendi öz-uyarısı ve radikal farkındalığıyla mümkün olduğunu söyleyen çağdaş bir düşünce devrimcisidir.
Jiddu Krishnamurti, 1895’te Hindistan’ın Madanapalle kentinde doğmuş, 20. yüzyılın en etkili spiritüel öğretmenlerinden, konuşmacılarından ve düşünürlerinden biridir. Genç yaşta Teosofi Cemiyeti tarafından “dünyanın gelecekteki ruhani lideri” olarak ilan edilse de bu role şiddetle karşı çıkmış; 1929’da yaptığı tarihi bir konuşmayla tüm örgütleri, inanç hiyerarşilerini ve ruhani otoriteleri reddederek kendi arayışının temelini atmıştır. Öğretisi, herhangi bir din, mezhep veya sistemle ilişkili değildir; merkezine insan bilincinin doğrudan gözlem yoluyla dönüşümünü yerleştirir.
Çocukluğunda “olağanüstü bir sessizlik ve derinlik” taşıdığı belirtilen Krishnamurti, gençliğinde Teosofist Charles Leadbeater ve Annie Besant tarafından himaye edildi. Ancak Krishnamurti’nin ruhsal bir “mesih” olarak kurgulanması onun felsefi bütünlüğüne aykırıydı. 1929’da Yıldız Tarikatı’nı feshederek “Hakikat, yolu olmayan bir ülkedir” cümlesiyle özgün öğretisini başlattı.
Hayatı boyunca Avrupa, Amerika, Hindistan ve Avustralya’da konuşmalar yaparak dışsal otoriteleri reddetmenin, zihinsel koşullanmalardan özgürleşmenin ve kişinin kendini gözlemlemesinin önemini anlattı. İnsan bilinci, korku, arzu, sevgi, şiddet, zaman ve özgürlük üzerine geliştirdiği düşünceler bugün nörobilim, psikoloji ve çağdaş felsefe çevrelerinde tartışılmaya devam etmektedir.
1986’da Kaliforniya’da vefat ettiğinde ardında bir kurum değil, insanın kendi zihninde gerçekleştirmesi gereken devrimin çağrısını bıraktı.
► Krishnamurti’ye göre “hakikat” nedir?
Hakikat, öğretilebilen, kalıplaştırılabilen veya bir sisteme sokulabilen bir şey değildir. Ona göre hakikat, insan zihninin hiçbir otoriteye, inanca, ideolojiye ya da geçmişe dayanmadan gerçekleştirdiği “doğrudan görme” hâlidir.
► Neden tüm örgütleri ve tarikatları reddetti?
Krishnamurti, örgütlerin insan zihnini kalıplaştırdığını ve bireyin özgürlüğünü yok ettiğini düşünüyordu. Ona göre ruhani lider, guru ya da kutsal metinlerin otoritesi insanı bağımlı kılar; gerçek özgürlük ancak kişinin kendini sorgulamasıyla mümkündür.
► Öğretisinde “zaman” neden merkezi bir kavramdır?
Krishnamurti, psikolojik zamanın —“bir gün daha iyi olacağım”, “yarın korkumdan kurtulacağım”— insanı bölünmüşlük ve çatışma içinde tuttuğunu söyler. Dönüşüm, gelecekte değil, yalnızca şu anda mümkündür.
► Psikoloji ve nörobilim onu neden hâlâ tartışıyor?
Çünkü Krishnamurti, zihnin korku, bellek, alışkanlık ve koşullanma tarafından nasıl şekillendiğini çok erken bir dönemde fark etmişti. Günümüz bilişsel bilimleri, onun sezgisel olarak dile getirdiği birçok noktayı deneysel verilerle doğruluyor.
► Öğretisinin merkezinde neden “kendini bilmek” vardır?
Krishnamurti’ye göre tüm ilişkilerin, toplumların ve çatışmaların kaynağı insan zihnidir. Kendini bilmek, zihnin kendi hareketlerini gözlemlemektir; bu gözlem değişimi zorlamaz, fakat içsel dönüşüm kendiliğinden gerçekleşir.
Krishnamurti’nin düşüncesi, konuşmalarının stenografik kayıtları, halka açık diyalogları, radyo konuşmaları ve konferans metinlerinin düzenlenmesiyle oluşmuş geniş bir külliyata yayılır. Türkiye’de özellikle Ayna Yayınevi ve Omega Yayınları’nın katkılarıyla büyük bir okur kitlesine ulaşmıştır. Aşağıdaki liste, Türkçede erişilebilir eserleri ve henüz Türkçeye çevrilmemiş bazı önemli yapıtlarını kapsamaktadır.
Zihin ve Düşünce Üzerine – Ayna Yayınevi
Krishnamurti’nin düşüncenin doğasını, belleğin yükünü ve zihinsel alışkanlıkların özgürlüğü nasıl engellediğini tartıştığı temel metinlerden.
Öğrenme ve Bilgi Üzerine – Ayna Yayınevi
Bilginin zihni nasıl koşullandırdığı ve öğrenmenin ancak zihinsel tazelikle mümkün olduğu üzerine diyaloglar.
Özgürlük Üzerine – Ayna Yayınevi
Gerçek özgürlüğün psikolojik bağımlılıklardan, otoritelerden ve ideolojilerden kurtulmakla başlayacağını savunur.
Yaşamak ve Ölmek Üzerine – Ayna Yayınevi
Ölüm korkusu, yaşamla ölüm arasındaki kopukluk ve bilinç dönüşümü üzerine konuşmalardan oluşur.
İlişki Üzerine – Ayna Yayınevi
İnsan ilişkilerinde sahiplenme, bağımlılık ve ben-merkezlilik üzerinde duran önemli bir çalışma.
Korku Üzerine – Ayna Yayınevi
Korkunun psikolojik kökenlerini ve düşüncenin zamanla kurduğu ilişkileri analiz eder.
Tanrı Üzerine – Ayna Yayınevi
Dinsel inançların, ritüellerin ve otoritenin sorgulanması; kutsalın düşünceyle kavranamayacağı fikri.
Doğa ve Çevre Üzerine – Ayna Yayınevi
İnsanın doğayla kopmuş ilişkisi, modern yaşamın yarattığı yabancılaşma ve ekolojik duyarlılık temaları.
Çatışma Üzerine – Ayna Yayınevi
İçsel bölünmenin nasıl çatışmaya dönüştüğünü inceler.
Sevgi ve Yalnızlık Üzerine – Ayna Yayınevi
Gerçek sevginin “ben” ortadan kalktığında mümkün olacağı fikri etrafında şekillenir.
Doğru Meslek Üzerine – Ayna Yayınevi
Meslek seçiminin yalnızca ekonomik bir uğraş değil, etik ve içsel özgürlük bağlamında değerlendirilmesi gerektiğini söyler.
Hakikat Üzerine – Ayna Yayınevi
Hakikatin dogmalardan, metotlardan ve öğretmenlerden bağımsız olduğunu vurgulayan konuşmalar.
Eğitim Üzerine – Ayna Yayınevi
Krishnamurti okullarının temel ilkelerini aktaran pedagojik metin.
İç Özgürlük – (Çev. İlhan Güngören), Yol Yayınları
Zihnin kendi kendini zincirlemesinden kurtulması gerektiğini anlatan klasik bir metin.
Zamanın Sonu – Ayna Yayınevi
David Bohm ile yaptığı uzun soluklu diyalogların bir bölümü; zamanın psikolojik niteliği ve düşüncenin sınırları ele alınır.
Farklı Bir Yaşam – Ayna Yayınevi
Dönüşümün dışsal reformlarla değil, bireyin kendi içsel devrimiyle mümkün olduğuna dair konuşmalar.
Meditasyonlar – Ayna Yayınevi
Meditasyonu bir teknik değil, dikkat ve farkındalığın saf hali olarak tanımlar.
Sen Dünyasın – Omega Yayınları
Birey ile toplum arasındaki karşılıklı bağımlılık ilişkisini sorgular.
İçsel Devrim – Omega Yayınları
İnsanın kendi içsel dönüşümünü gerçekleştirmeden toplumsal değişimin mümkün olmayacağını vurgular.
Bilinenden Kurtulmak – Omega Yayınları
Koşullanmış zihnin bilinen kalıplardan özgürleşmesi gerektiği savı etrafında gelişir.
Bunları Düşün – Omega Yayınları
Günlük yaşam, korku, eğitim, otorite, alışkanlık ve sevgi üzerine kısa ama yoğun konuşmalar.
İlk ve Son Özgürlük – Omega Yayınları
Krishnamurti’nin en etkili kitaplarından; zihnin yapısını, çatışmayı ve özgürleşmeyi bütüncül biçimde ele alır.
1) Commentaries on Living (3 Cilt, 1956–1960)
Krishnamurti’nin Hindistan, Avrupa ve ABD’de yaptığı birebir diyalogların ayrıntılı kayıtlarıdır. Gündelik sorunlar üzerinden özgürlük, korku, mutsuzluk, ilişkiler ve benlik yanılsaması üzerinde derin çözümlemeler içerir.
2) Krishnamurti’s Notebook (1976)
1961–1962 arasında tuttuğu günlüklerden oluşur. Meditatif bilinç hâlleri, sessizlik deneyimleri, “ben”in psikolojik çözülüşü ve doğaya dair yoğun gözlemler yer alır.
3) Krishnamurti’s Journal (1982)
Daha geç döneme ait kişisel günlüklerdir; içsel sessizlik, algı, meditasyon ve gerçeklik sorunsalı üzerine kendi iç monologlarını barındırır.
4) The Awakening of Intelligence (1973)
Bohm, Anderson ve diğer düşünürlerle yaptığı kapsamlı diyalogları içerir. Zihin doğası, ayrılık yanılsaması, bilinç katmanları ve özgürleşme sürecinin koşulları tartışılır.
5) The Ending of Time (David Bohm ile, 1985)
Fizikçi Bohm ile düşünce, zaman, toplumsal şiddet, bilinç bölünmesi ve “yeni bir insanlık” ihtimali üzerine en radikal söyleşilerinden biridir.
Krishnamurti’nin konuşmaları belgesellere, podcast’lere, açık derslere ve Batı felsefesi ile spiritüel arayışın kesiştiği pek çok çalışmaya ilham vermiştir. Bruce Lee’den Alan Watts’a, Aldous Huxley’den Eckhart Tolle’ye kadar pek çok düşünür üzerinde etkisi olduğu kabul edilir. Krishnamurti Vakfı arşivleri bugün YouTube’da geniş bir izleyici kitlesine ulaşmakta; özellikle genç kuşaklar tarafından yeniden keşfedilmektedir.
Jiddu Krishnamurti, dogmaları yıkan, zihnin koşullanmış mekanizmalarını inceleyen ve insanın özgürlüğünü kendi içsel farkındalığında araması gerektiğini söyleyen modern çağın en özgün figürlerinden biridir. Öğretisi, herhangi bir inançla sınırlandırılamayacak kadar geniş ve köklü bir sorgulama geleneğine dayanır. Onun düşüncesi, kişiyi başkalarının yollarından değil, kendi içsel deneyiminin çıplak gerçekliğinden ilerlemeye çağırır.
Ona ilişkin daha fazla bilgiye adını taşıyan vakıftan ulaşılabilir.
► DÖRDÜNCÜ YOL
► TEOZOFİ
► SPİRİTÜALİZM
► EGREGORE
► VAROLUŞÇULUK