Amerikalı şarkıcı Olivia Rodrigo (Fotoğraf: Etienne Laurent / AFP)
ABD İç Güvenlik Bakanlığı (DHS) ve Beyaz Saray’ın ortak Instagram hesabından 4 Kasım 2025 tarihinde paylaşılan video, göçmenlerin “CBP Home” uygulamasını kullanarak kendi isteğiyle sınır dışı olmalarını teşvik ediyordu.
EW’nin aktardığı habere göre; yapımında yer alan görseller arasında göçmenlerin gözaltına alınma sahneleri de bulunuyordu. Videoda, Olivia Rodrigo’nun 2023 albümü Guts’tan “All-American Bitch” şarkısı kullanıldı.
Sanatçı, Instagram’da yaptığı açıklamada “Şarkılarımın, sizin ırkçı ve nefret dolu propagandanız için kullanılmasına asla izin vermeyin” diyerek tepki gösterdi.
DHS ise kısa süre sonra yaptığı açıklamada söz konusu videonun kurumun resmi politikasını yansıtmadığını, kullanımın “hatalı” olduğunu ve videonun platformdan kaldırıldığını bildirdi.
Bu gelişme, müzik endüstrisi ile devlet kurumları arasında “müziğin politik araç olarak kullanımı” konusunda yeni bir tartışma başlattı. Legal uzmanlar, şarkıların izinsiz kullanımı durumunda sanatçının telif hakkı dışında kişilik hakları ve etik boyutun da gündeme geldiğini belirtiyor. Rodrigo’nun daha önce Los Angeles’ta göçmen toplulukların durumu hakkında yaptığı “LA, göçmenleri olmadan var olamazdı” açıklaması da hatırlanıyor.
Özellikle ABD’de son yıllarda birçok sanatçı, eserlerinin politik kampanyalarda rızaları dışında kullanılmasına karşı kamuoyu önünde tepki göstermiştir.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
2016’da Adele, Queen ve Rolling Stones, Donald Trump’ın mitinglerinde şarkılarının çalınmasına itiraz etmiş; 2020 seçim sürecinde Bruce Springsteen ve Rihanna benzer gerekçelerle yasal uyarılarda bulunmuştu. 2023’te Katy Perry, şarkısının bir polis tanıtım videosunda kullanılmasına karşı çıkarak “Şarkılar propaganda değil, duygudur” açıklamasını yapmıştı.
Bu olaylar, popüler müziğin “kamusal mal” gibi görülmesiyle sanatçının kişisel ifade hakkı arasındaki çatışmayı gösteriyor. Telif yasaları, genellikle kamuya açık etkinliklerde “fair use” (adil kullanım) çerçevesiyle koruma sağlar; ancak ideolojik içerik taşıyan politik kampanyalar bu sınırın dışında kalır.
Olivia Rodrigo’nun tepkisi, yalnızca telif ihlali değil, “ifade biçiminin çarpıtılması” sorununa da işaret ediyor. Bu nedenle mesele, artık sadece müzik hukukunun değil, sanatın etik sınırlarının da tartışma konusu hâline gelmiş durumda.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
