Golden State Katili olarak bilinen Joseph De Angelo, 29 Haziran 2020'de Kaliforniya'nın Sacramento kentinde bir üniversitenin balo salonunda kurulan geçici bir sahnede suçunu kabul ederken görülüyor. (FOTOĞRAF: POOL / AFP)
ABD’nin en uzun soluğa sahip soğuk vakalarından biri olan “Golden State Killer” davasının perde arkasını konu alan yeni kitap The People vs the Golden State Killer, 3 Kasım 2025 tarihinde yayımlandı. Kitapta, kamuya ilk kez soruşturma ekibinin DeAngelo üzerinde uyguladığı psikolojik taktikler ve uzun süren sorgu süreci detaylı biçimde anlatılıyor.
People’ın aktardığına göre; kitaptan paylaşılmış özel bir bölümde, DeAngelo 24 Nisan 2018’de tutuklandıktan sonra sade bir sorgu odasına yerleştirildiği, yaklaşık bir buçuk saat boyunca tek kelime etmeden bekletildiği ve dedektiflerin “Dr. Pepper ister misin?” gibi sorularla sessizliği bozmaya çalıştığı belirtiliyor. Bu içsel mücadele aşamasında DeAngelo’nun “Jerry” isimli bir alter egoya atıfta bulunarak suçlarını üstlenecek düzeyde ifadeler verdiği de belirtiliyor.

Kitapta öne çıkan noktalar arasında suç mahallinden bulunan Dr. Pepper kutularının sorgu sürecinde psikolojik bir tuzak olarak kullanılmasının anlatılması ve soruşturmacıların bu detayı suçlu üzerinde güç kurma mekanizması olarak değerlendirmesi dikkat çekiyor. Ayrıca, dört bölgeye yayılmış cinayet ve tecavüz olaylarının çözümünde genetik soybilim yöntemiyle elde edilen DNA karşılaştırmalarının kritik rol oynadığı da tekrar vurgulanıyor.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Bu yayımlanan bölüm, yalnızca bir suç dosyasının kapanışını değil, modern adalet sisteminin soğuk vakalar karşısında izlediği stratejik ve psikolojik yaklaşımı da gözler önüne seriyor.
Joseph James DeAngelo (d. 8 Kasım 1945), Amerika Birleşik Devletleri’nde 1974–1986 yılları arasında işlediği en az 13 cinayet ve 50’nin üzerinde tecavüz suçuyla ilişkilendirilen eski polis memuru; “Golden State Killer” lakabıyla anılmıştır. 24 Nisan 2018’de Sacramento, California’da tutuklanmış, genetik soybilim yardımıyla suç dosyasına bağlanmıştır.
Seri cinayet olgusu yalnızca kriminal tarih değil, aynı zamanda insan ruhunun karanlık kıvrımlarına dair kültürel bir aynadır. İşte iz bırakan on örnek — cinayetlerin ötesine geçen toplumsal ve psikolojik etkileriyle birlikte:
Jack the Ripper (Karındeşen Jack)
1888’de Londra’nın Whitechapel bölgesinde beş kadını vahşice öldüren kimliği belirsiz katil, modern suç tarihinin en tartışılan figürlerinden biridir. Cinayetlerin sembolik dili, Viktorya dönemi cinsiyet politikalarını ve medyanın suçla kurduğu ilk popüler ilişkiyi açığa çıkarmıştır.
Ted Bundy
1970’lerde ABD’de onlarca kadını öldüren Bundy, çekiciliği ve zekâsıyla toplumu şoke etti. Davası, “seri katilin karizması” kavramını ortaya çıkararak medyanın suçun cazibesini nasıl estetize ettiğini gösterdi. 1989’da elektrikli sandalyede idam edildi.
Jeffrey Dahmer
“Milwaukee Canavarı” olarak bilinen Dahmer, 1978–1991 yılları arasında 17 erkeği öldürüp parçalayarak tarihe geçti. Netflix dizisi Monster: The Jeffrey Dahmer Story (Canavar: Jeffrey Dahmer Hikâyesi), suçun kültürel bellekte nasıl yeniden üretildiğini tartışmaya açtı.
John Wayne Gacy
Kurbanlarına palyaço kostümüyle yaklaşan Gacy, 1970’lerde 33 genç erkek ve çocuğu öldürdü. “Katil palyaço” imgesi, hem korku sinemasını hem popüler kültürü kalıcı biçimde etkiledi.
Andrei Chikatilo
Sovyetler Birliği’nin en korkunç katili olarak anılan Chikatilo, 1978–1990 arasında 50’den fazla çocuğu ve genci öldürdü. Stalin sonrası sistemin çöküşünü, polisin ihmallerini ve bürokrasinin körlüğünü gözler önüne serdi.
Aileen Wuornos
1989–1990 arasında Florida’da yedi erkeği öldüren Wuornos, “kadın seri katil” arketipinin simgesi haline geldi. 2003 tarihli Monster (Canavar) filmi (başrol: Charlize Theron) onun trajik geçmişini ve öfkesini sinemaya taşıdı.
David Berkowitz (Son of Sam)
1976’da New York’u korkuya boğan Berkowitz, altı kişiyi öldürdü, yedi kişiyi yaraladı. Medyaya mektuplar yollayarak kendini “Sam’in oğlu” olarak tanımlaması, suçun iletişimsel boyutuna dair yeni bir çağ açtı.
Richard Ramirez (Night Stalker)
1984–1985 arasında Kaliforniya’da işlediği satanist motifli cinayetlerle “Gece Avcısı” lakabını aldı. Cinayetleri boyunca televizyon haberlerinin ritmini belirledi; medya paniğin kendisini üretti.
Ed Gein
1950’lerde Wisconsin’de iki kadını öldüren ve mezar soygunlarıyla tanınan Gein, Psycho (Sapık), The Texas Chainsaw Massacre (Teksas Katliamı) ve The Silence of the Lambs (Kuzuların Sessizliği) gibi kült filmlere ilham verdi. Gerçekten bir “kültürel arketip”e dönüştü.
Joseph James DeAngelo (Golden State Killer)
1970’ler ve 80’lerde 13 cinayet, 50 tecavüz ve yüzlerce hırsızlıkla ilişkilendirilen DeAngelo, 2018’de genetik soybilim teknikleriyle yakalandı. Suçun çözümünde DNA analizinin dönüm noktası oluşu, modern adalet sisteminin bilimle buluştuğu an olarak kayda geçti.
Bu on isim, hem işledikleri suçlarla hem de toplumsal belleği nasıl şekillendirdikleriyle tarihe geçti.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
