Ünlü şarkıcı Britney Spears. (Fotoğraf: Zuma Wire - Depo Photos)
Pop kültürün en çok tartışılan figürlerinden Kevin Federline, uzun süredir magazin gündeminden uzak kalmıştı. Şimdi, You Thought You Knew (Sandığını Biliyordun) adlı anı kitabıyla geçmişe dönüyor.
The Washington Post haberine göre, Federline kitapta hem Britney Spears ile evliliğine hem de 2000’lerin medya histerisine dair çarpıcı detaylara yer veriyor.
Kitap, Spears’ın 2023’te yayımladığı The Woman in Me (İçimdeki Kadın) adlı anı kitabının yankılarını da hatırlatıyor. Federline, röportajında “Benim hikâyem bir karşı anlatı değil; yalnızca sustuğum yerden bir açıklama,” diyor. 350 sayfalık kitap, dans kariyerinin ilk yıllarından, medya tarafından “alt sınıf simgesi” olarak etiketlenmesine uzanan bir hayatı anlatıyor.
ABD basını, Federline’ın kitabını “ün, sınıf ve ataerkil medya dili” üzerinden okunabilecek bir itiraf olarak değerlendiriyor. Yazar, Spears’la yaşadığı süreci magazin değil, toplumsal gözlemlerle harmanlayarak anlatıyor. You Thought You Knew (Sandığını Biliyordun), 2000’lerin pop kültürünü yeniden tartışmaya açacak gibi görünüyor.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
1978 doğumlu Amerikalı dansçı, rapçi ve televizyon kişiliği Kevin Federline, 2000’lerin başında ünlü şarkıcı Britney Spears ile yaptığı evlilikle dünya çapında tanınmıştır. Kariyerine dansçı olarak başlayan Federline, You Got Served (Senin Gibi Dans Etmek) gibi yapımlarda yer aldı. 2006’da yayımladığı rap albümü Playing with Fire (Ateşle Oynamak) ticari başarı kazanamasa da döneminin popüler kültür belleğinde yer etti. Son yıllarda müzikten çok televizyon projeleri ve aile yaşamıyla gündeme gelen Federline, yeni kitabıyla yeniden kamusal sahneye dönmüştür.
2020’lerin ortalarına gelindiğinde anı kitapları, yalnızca kişisel itirafların değil, toplumsal hafızanın da yeniden kurulduğu mecralara dönüştü. Artık bu tür, ünlülerin “parıltılı özgeçmişleri”nin ötesinde, medyanın, şöhretin ve kamusal yargının karanlık taraflarını ifşa eden bir alan olarak okunuyor.
Britney Spears’ın 2023 tarihli The Woman in Me (İçimdeki Kadın) kitabı, bu akımın kırılma noktası oldu. Spears, kariyerini belirleyen erkek egemen müzik endüstrisini, babasının vesayet rejimini ve “medya linçi”nin psikolojik sonuçlarını anlatırken popüler kültür tarihine feminist bir müdahalede bulundu.
Onun ardından gelen Jada Pinkett Smith’in Worthy (Değerli) adlı kitabı, Hollywood’un “kusursuz çift” mitini sorguladı; Will Smith’le ilişkisini değil, kadınlığın sessiz bastırılmışlığını merkeze aldı. Aynı yıl yayımlanan Prens Harry’nin Spare (Yedek) adlı otobiyografisi, monarşi içinden gelen bir itiraf olarak küresel yankı uyandırdı; kraliyetin medya ile simbiyotik ilişkisini gözler önüne serdi.
Matthew Perry’nin ölümünden kısa süre önce yayımlanan Friends, Lovers, and the Big Terrible Thing (Dostlar, Aşklar ve Büyük Korkunç Şey) ise bir “bağımlılıkla yüzleşme” anlatısı olarak samimiyetin sınırlarını zorladı.
Kevin Federline’ın You Thought You Knew (Sandığını Biliyordun) kitabı, bu dalganın son halkalarından biri. Bu kitaplarla birlikte anı türü, artık “ünlülerin günah çıkarma platformu” değil; sistem eleştirisinin, medyanın cinsiyetçi bakışının ve şöhret psikolojisinin sorgulandığı bir tür haline gelmiş durumda.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
