2026’da devlet her gün 7,5 Milyar TL faiz ödeyecek: Faiz sebep borç netice

Devletin iç ve dış borçları kaynaklı faiz yükü 2026'da 2,7 trilyon lirayı bulacak; bu durum, günde ortalama 7,5 milyar TL faiz ödemesi anlamına geliyor.

  • ü
  • 23 Ekim 2025
  • ü
  • Ekonomi

Türkiye’nin iç ve dış borçları nedeniyle 2026 yılı için öngörülen faiz yükü 2,7 trilyon liraya ulaşıyor. Mevcut projeksiyonlara göre bu, devletin günde ortalama 7,5 milyar TL civarında faiz ödemesi yapacağı anlamına geliyor.

YÜKSEK KAMU AÇIKLARININ FAİZ YÜKÜNE ETKİSİ

Son yıllarda hızla büyüyen kamu açıkları ve artan kamu borçlanma gereği, Hazine’yi yoğun bir borçlanma maratonuna itti. Özellikle parasal sıkılaşma programının ilk bir buçuk yıllık döneminde uygulanan aşırı yüksek faiz oranları, devletin faiz yükünde hızlı bir artışa neden oldu. Son beş yıllık dönemde, COVID-19 pandemisi, büyük depremlerin ağır hasar maliyeti, seçim süreçlerindeki siyasi ödünler, EYT düzenlemesinin etkisiyle sosyal güvenliğin artan yükü ile küresel ekonomideki belirsizlik ve istikrarsızlıklar, kamu açıkları ve faiz yükünün büyümesinde etkili olan faktörler arasında yer aldı.

Dünya’dan Naki Bakır’ın yazısına göre; uygulama dönemi iki buçuk yıla yaklaşan parasal sıkılaştırma esaslı program sürecine rağmen, kamu mali dengeleri henüz rasyonel zemine yeterince oturtulamadı. Geçmiş yılların borç mirası ve hala devam eden yüksek borçlanma ihtiyacı, faiz yükündeki büyüme ivmesinin 2026’da da süreceğine işaret ediyor.

FAİZ ÖDEMELERİ 3 TRİLYONA YAKLAŞIYOR

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı’na sunulan 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Teklifine göre, bu yılın tamamında 14 trilyon 674,1 milyar lira olarak gerçekleşmesi beklenen toplam bütçe giderlerinin 2026’da yüzde 29 artışla 18 trilyon 928,8 milyar liraya ulaşması öngörülüyor.

Bu kapsamda, 2025 yılı için 1 trilyon 950 milyar lira olarak öngörülen ancak 102,7 milyar liralık sapmayla 2 trilyon 52,7 milyar lirayı bulacağı tahmin edilen faiz ödemelerinin, gelecek yıl yüzde 33,6 artışla 2 trilyon 741,7 milyar liraya ulaşacağı varsayılıyor. Orta Vadeli Program (OVP) kapsamında 2026 yılı tüketici fiyatları (TÜFE) bazında enflasyon hedefi yüzde 16 iken, faiz ödemelerindeki öngörülen artış oranı bu hedefin oldukça üzerinde bulunuyor. Bu artış oranı, enflasyonla indirgendiğinde 2026 yılında devletin faiz ödemelerinde yaklaşık yüzde 15 oranında bir “reel” artış öngörüldüğünü gösteriyor.

Ancak, kamu borçlanma ihtiyacı ve maliyetinde yeni artışlar yaşanması ve yıl içinde vadesi dolacak şekilde ekstra borçlanmalara gidilmesi durumunda, 2026 yılı faiz ödemelerine ilişkin bu tutarların daha da büyümesi bekleniyor.

YÜKSEK AÇIK, YÜKLÜ BORÇ VE YÜKSEK BORÇLANMA MALİYETİ

Merkezi yönetim bütçesi, bu yılın ilk dokuz ayında 1 trilyon 731,7 milyar TL nakit açığı verdi. Bu açık, ağırlıklı olarak iç borçlanma ile finanse edildi; Hazine, iç ve dış toplamında 2 trilyon 343,1 milyar TL net borçlanmaya gitti. Bu dönemde net dış borç kullanımı 178 milyar lira iken, net iç borçlanma 2 trilyon 165,1 milyar liraya ulaştı.

Merkez Bankası politika faizini yüzde 50’den yüzde 40,5’e indirirken, aynı dönemde Hazine’nin iç borçlanmasının kümülatif yıllık bileşik maliyeti kuponsuz senetlerde yüzde 45,25’ten yüzde 40,51’e düştü, sabit getirili kağıtlarda ise yüzde 36,65’ten yüzde 39,47’ye çıktı.

2026 yılı için yüzde 16 enflasyon hedefi baz alındığında, Hazine’nin hala yüksek maliyetle borçlandığı görülüyor. Borç verilebilir fonların büyük bölümüne kamu kesiminin talip olması, faiz maliyetinin yükselmesine yol açıyor. Kamunun yüksek faizle borçlanarak finansal kaynakları çekmesi (“crowding-out” etkisi), özel sektörün fonlara erişimini azaltarak yatırım harcamaları üzerinde baskı oluşturuyor ve sosyal dengeyi bozarak yurt içinde gelir dağılımını da olumsuz etkiliyor.

FAİZİN BÜTÇE İÇİNDEKİ PAYINDA 16 YILIN ZİRVESİ

Mevcut faiz ödeme projeksiyonları baz alındığında, devletin gelecek yıl yapacağı toplam iç ve dış borç faiz ödemesi, ayda ortalama 228 milyar 475 milyon TL’ye, günde ortalama 7 milyar 511,5 milyon TL’ye, saatte ortalama 312 milyon 979 bin 452 TL’ye, dakikada ortalama 5 milyon 216 bin 324 TL’ye ve saniyede ortalama 86 bin 939 TL’ye denk geliyor.


Bu haberler de ilginizi çekebilir:

 

2026 yılı için öngörülen faiz ödemesi tutarı, gelecek yılki toplam bütçe harcamalarının yüzde 14,5’ine karşılık geliyor. Ayrıca, faiz ödemeleri yılın tümünde elde edilecek vergi gelirlerinin yüzde 19,9’unu, toplam bütçe gelirlerinin ise yüzde 16,9’unu alıp götürecek. Bu, devletin 2026 yılında topladığı her 100 TL verginin yaklaşık 20 TL’si ile faiz ödeyeceği anlamına geliyor. Bu projeksiyonlara göre faiz ödemelerinin bütçedeki payı ve vergi gelirlerine oranı, son 16 yılın en yüksek düzeyine çıkmış olacak. Faiz/vergi oranında bundan önceki en yüksek düzey, yüzde 22,9 ile 2010 yılında görülmüştü.

MERKEZİ YÖNETİM BORÇ STOKU 13 TRİLYON TL’YE ULAŞTI

Artan kamu borçlanma gereği paralelinde merkezi yönetimin toplam iç ve dış borç stoku, bu yılın eylül sonu itibarıyla 12 trilyon 964 milyar liraya ulaştı. Stokta yılın ilk dokuz ayında yüzde 40 oranında 3 trilyon 706,6 milyar liralık net büyüme yaşandı. Borç stokunun 7 trilyon 593,5 milyar lirası iç borçlardan, TL karşılığı olarak 5 trilyon 370,5 milyar lirası ise dış borçlardan oluşuyor. Bu dönemde Hazine, kamu açıklarını ağırlıkla iç borçlanma yoluyla finanse etti. Toplam borç stokunun yüzde 53,2’lik bölümünü dış borç ve dövize dayalı iç borçlanma dahil olmak üzere dövize dayalı borçlar oluşturuyor.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER