Kıbrıs’ta yükselen ‘derin dip dalga’ Saray’ın duvarına ulaştı

Saray, yükselen dalgayı önlemek yerine, o dalganın üstünde sörf yapmayı deniyor. Ancak büyüyen dalganın altında kalmaması sürpriz olur.

Kıbrıs’taki Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçları, Saray ve çevresinin gözünü korkuttu. Saray’ın yaptırdığı anketlerde Ersin Tatar’ın seçimi farkla kazanacağı yönündeki tahminlerin tam tersi çıktı. Yandaş şirketlerin hazırladığı kamuoyu araştırmalarında, Tatar’ın yüzde 60 oyla seçimi kazanacağı öngörülüyordu. Ancak sandıktan çıkan sonuçlar bu tahminleri boşa çıkardı. Tatar’ın rakibi Turhan Erhürman, oyların yüzde 62’sini alırken; Tatar yüzde 36’da kaldı.

Tatar’ın seçimi kazanması için iktidarın etkili tüm isimleri Kıbrıs’ta sahaya indi, kesenin ağzı sonuna kadar açıldı. Süleyman Soylu adeta adada kamp kurdu. Yandaş sanatçılar kontenjanından Yavuz Bingöl bile çalışmalara destek verdi. Soylu’nun yanı sıra AKP Genel Başkan Yardımcısı Efkan Ala başkanlığındaki heyet,  MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ve Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ gibi isimler Lefkoşa’da temaslarda bulundu.

Kıbrıs’taki hezimet karşısında ilk tepki, iktidarın küçük ama etkili ortağı Bahçeli’den geldi. Bahçeli, seçim sonuçlarına şu sözlerle itiraz etti:
“KKTC’de yapılan seçim, çok az bir katılımla gerçekleşmiştir. Kıbrıs Türklüğünün kaderi bu katılımla temsil edilemez. Seçim sonucu seçim kurulu tarafından açıklanmış olsa dahi, KKTC parlamentosu acilen toplanmalı, seçim sonuçlarını ve federasyona dönüşün kabul edilemeyeceğini ilan etmeli, Türkiye Cumhuriyeti’ne katılma kararı almalıdır.”

Eski AKP milletvekili Orhan Miroğlu, araştırma şirketlerinin partiyi yanlış yönlendirebileceğini savunarak, “İlk genel seçimde Kıbrıs’taki hayal kırıklığını yaşamak sürpriz olmaz” dedi. Benzer görüşte olan bir diğer isim ise eski milletvekili ve gazeteci Şamil Tayyar’dı. Tayyar, şu açıklamada bulundu: “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yeni Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman’ı kutlarız. Milli irade sandıkta tecelli etmiştir, hayırlı olsun. Saygı duymak gerekir. Kaldı ki yeni KKTC yönetiminin Türkiye’ye rağmen bir rota tayin etmesi mümkün değildir. Daha önce de farklı tezlerle sandıktan çıkan isimlerin, Türkiye gerçekliğini zamanla kavradığını gördük. Emin olun, yine öyle olur. Elbette bu seçimden çıkarılması gereken dersler var – hem KKTC hem de Türkiye için.”

Miroğlu ve Tayyar, Saray’a doğrudan söyleyemediklerini dolaylı ifadelerle aktarıp kenara çekildiler.

FALYALI’NIN PARASININ NASIL KULLANILDIĞINI AÇIKLADI

Günün en dikkat çekici açıklaması ise KKTC’nin eski Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’dan geldi. Akıncı, AKP iktidarının ağırlığıyla kaybettiği önceki seçimi hatırlatarak, “Falyalı’nın kara parasıyla kazanılan makam, şimdi hak edenine geçti” dedi. Tatar, Falyalı’nın öldürülmesinin ardından yaptığı paylaşımda, “Üzüntümü paylaşmak istiyorum, değerli bir kardeşimizdi, bu ülkeye yatırımlar yapmıştı” demişti.

Geçen seçimde AKP iktidarı, adada adeta kamp kurmuş; milyonlarca liranın dağıtılmasıyla Tatar, Akıncı karşısında ikinci turda kazanmıştı.
Kıbrıslı gazeteci Cenk Mutluyakalı’ya göre Tatar, bu seçimleri şu nedenlerle kaybetti:

“Mafya daha da güçlendi. Kara para daha görünür hâle geldi. Müteahhitler tutuklanmaya başladı. Türkiye’ye giden muhalifler geri gönderildi. İhale yolsuzlukları arttı. İrade dışı hükümetler kuruldu. Türk devletleri, Güney Kıbrıs’ta elçilik açtı.

Yukarıda sayılanların hangisi Türkiye’de yok? Kıbrıs’ta alttan alta büyüyen tepki dalgası artık Saray’ın duvarlarını vurmaya başladı. Özgür Özel’in, CHP’nin yüzde 10 oy alamadığı illerde büyük mitingler düzenlemesi de bu dalganın yükseldiğini gösteriyor. Saray, yükselen dalgayı önlemek yerine, o dalganın üstünde sörf yapmayı deniyor. Ancak büyüyen dalganın altında kalmaması sürpriz olur.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER